English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Mala

Mala traduction Turc

34,195 traduction parallèle
Pero si veo a alguien que creo que es una mala influencia para ti, no me quedaré cruzada de brazos mientras te veo pudrirte.
Ve eğer seni kötü yönde etkileyen biri olduğunu düşünürsem öylece durup, mahvoluşunu izlemeyeceğim.
No es una mala influencia.
Kötü bir etkisi yok.
Sí, tal vez, si llenamos los circuitos de inyección con diesel de mala calidad.
Evet, servis tanklarını düşük dereceli yakıt ile doldurursak belki.
Y los solitarios melancólicos siempre tienen mala reputación.
Biliyor musun, düşünceli yalnız tipler hep kötü şöhret ediniyor.
- Las relaciones largas... mala idea.
- Uzun nişanlılık dönemi kötü bir fikir.
Da mala suerte.
Kötü şans getirir.
- Antes de la ceremonia... da mala suerte.
- Düğünden önce görmen kötü şans getirir.
Y además, creo que el Diablo tiene una mala reputación.
Ayrıca bana kalırsa Şeytan'ı gereksiz yere kötülüyorlar.
Esa chica es una mala influencia.
- Kız kötü örnekten başka bir şey değil.
Es como una mala tipa... en pantalones de cuero ajustados.
Kapıdan kovsan bacadan girer. Epey dar deri pantolonuyla.
¿ Y por qué eso es una cosa mala?
Bu neden kötü bir şey olsun ki?
Déjalos encerrados lo suficiente, hazte pasar por el bueno en una mala situación e, inevitablemente, se pondrán de tu parte.
İkisini de yeteri kadar bastırıp kötü bir durumda iyi adam gibi davranırsan senden tarafa geçmeleri kaçınılmaz olur.
Esto era una mala idea. Nick, idiota.
bu kötü bir fikirmiş.Nick, seni salak.
¿ Qué es una mala idea?
Kötü fikir olan ne?
Bueno, no hay nada como salir de una mala relación para hacer que una chica se vea en su mejor momento.
Bir kadını olabileceği kadar güzel gösterecek bir ilişkiden daha iyisi yoktur.
El fingir, sólo refuerza la mala técnica.
Sadece kötü bir tekniğin var.
Parece que la chica buena, tuvo una noche de chica mala.
İyi kız kötü bir gece geçirmiş anlaşılan.
Feliz cumpleaños a la perra más mala que conozco.
Doğum günün kutlu olsun. Tanıdığım en kötü orospu.
Bueno, mala suerte.
Bu çok kötü.
Creo que de una manera extraña mantener esa cosita de Nolan Keats en secreto se sentía casi como un acto de sumisión, y como sabes muy bien, soy muy mala en la sumisión.
İşin tuhaf kısmı Nolan Keats konusunu sır olarak tutmak, boyun eğmek gibiydi, ve gayet iyi bildiğin gibi, boyun eğmede çok kötüyümdür.
Sí, "involucrando" es una mala palabra, que implica que uno arriesga el trasero.
"Girmek" çok iğrenç bir kelime. - Sanki birinin kıçının dibine girmek gibi.
Ahora, ¿ eso hace de la ayuda una mala idea o un imperativo moral?
Bu, yardım etmeyi daha kötü bir fikir haline mi getiriyor yoksa ahlaki bir zorunluk mu?
No, la mala ortografía es buena para la causa.
Hayır, yazım eksikliği işimize yarar.
Y siempre es una mala idea ir en contra de la apertura.
Ve açıklığın karşında durmak daima kötü bir fikirdir.
Tuviste una mala experiencia.
Medyumlarla kötü bir şey yaşadınız. Dikkatli olun.
Tuvo una mala experiencia con un quiromante de Glendale.
Glendale kahiniyle kötü deneyimi olmuş.
Todos esos niños de Hollywood son una mala influencia.
Bütün bu Hollywoodlu çocukların ona kötü bir etkisi var.
Por favor perdone la mala interpretación.
Lütfen yanlış anlama için beni affedin.
- Podría ser una batería mala.
- Cihazın pili azaldığı için olmuş olabilir.
Soy tan mala.
Ben çok ama çok kötüyüm.
¿ Cómo puedes ser tan mala?
Nasıl bu kadar kötü olabilirsiniz?
Como una perra mala.
- Kapıdan kovsan bacadan giriyorum işte.
Pero estás siendo una mala madre.
Ama kötü annelik yapıyorsun.
Eres una mala madre.
- Kötü bir annesin.
Igual no eres tan mala después de todo.
- Belki de o kadar kötü değilsindir.
Sabes, no creo en el destino. Y no creo en la mala suerte.
Kadere ve kötü şansa inanmam.
No es una mala idea, ahora que lo pienso.
Aslında düşününce o kadar da kötü bir fikir olmadığı anlaşılıyor.
Yo pasé por una mala ruptura también.
Ben de kötü bir ayrılık geçirdim.
Sí, Chloe es la mala.
- Evet, suçlu olan Chloe.
- ¿ Tuvo una mala experiencia?
Medyumlarla kötü deneyimin oldu.
Familias como la suya le dan mala fama a nuestra gente.
Onun gibiler, insanlarımıza kötü şöhret veriyor.
Yo no te ayudé. ¿ Eso me convierte en mala madre?
Ben yardım etmedim. Bu beni kötü bir anne mi yapıyor?
Mami mala.
Kötü anniş.
Mami mala.
Yaramaz anniş.
El profesor fue una mala elección para liderar su camarilla.
Profesör, grubunuzun lideri olmak için kötü bir seçim.
No es una mala idea salir de casa.
Evin dışında olmak kötü bir fikir değil.
Aunque no es mala idea que nos tomemos un descanso.
Yine de biraz mola vermek kötü bir fikir değil.
Es de mala suerte para verlo.
Görmek uğursuzluk getirir.
Es mala suerte ver a ella, se mueve!
Görmek uğursuzluk getirir, hadi!
Tenía mala pinta.
Yaşar mı bilmiyorum.
Tal vez vivir juntas fue una mala idea.
- Belki de aynı eve çıkmak bir hataydı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]