Marcy traduction Turc

Lograre probarle a Marcy que soy responsable en las finanzas.

Şimdi, Marcy'e finansal olarak sorumlu olduğumu kanıtlayacağım.

- Donde está Marcy?

- Marcy nerede?

Le estás haciendo el amor a Marcie

Marcy'le seks yapıyorsunuz, öyle mi?

Hacer el amor con Marcy.

Marcy'le seks...

Hacer el amor en la mañana con Marcy.

Sabah sabah Marcy'le seks...

Marcie. Por si no lo notaste este es un lugar de trabajo.

Marcy, farkına varmışsındır herhalde, burası bir iş yeri.

Marcie, en palabras de tu propio pueblo :

Marcy, kendi insanlarının lisanıyla söylüyorum :

Marcie me obligó a hacerlo.

Marcy zorladı.

Antes de dar rienda suelta a mi mejor arma Voy a ser misericordioso y les dará a estas vacas La oportunidad de mugir lejos de aquí.

Evet Marcy, en son silahımı ortaya çıkarmadan önce nazik olup sana ve sahte sütçülerine buradan gitme şansı vereceğim.

No quiero que Marcy sepa que no fui a la reunión de desempleados.

Eğer eve gidersem, Marcie işsizler toplantısına gitmediğimi anlar.

Hola, Marcie, Veo que bebes mucho en cortes Zippy.

Marcy, gördüğüm kadarıyla sportif kesimler yaparken çok içiyorlar.

Él ha prometido permanecer encadenado a este poste hasta que el proyecto se mude o, cito, "que a Marcie le crezcan senos".

Kendisi burada kelepçeli kalmaya ant içti. Ta ki, projeyi geri çekene veya "Marcy'nin dudakları var" diyene kadar.

Oh, Marcie. Gracias a Dios eres tú.

Marcy Tanrı'ya şükürler olsun sensin.

Me refiero, Marcie y yo somos tercos acerca de nuestra :

Marcy ve ben bizimkine tapıyoruz.

- Marcie, no te vi venir.

Marcy, geldiğini görmemişim.

Esa es la diferencia entre tú y yo, Marcie.

Aramızdaki fark bu Marcy.

- ¿ Qué estás haciendo? - Maldita Marcie.

- Şu kahrolası Marcy.

De todos modos, Marcie y yo queríamos desearte muchas felicidades.

Her neyse, Marcy ve ben sana mutlu yıllar demek istedik.

En realidad, Marcie desea Que salgas volando con el viento y que te mueras Pero yo quería desearte muchas felicidades.

Aslında Marcy, rüzgara kapılıp ölmeni diledi ama ben sana mutlu yıllar demek istedim.

El coche de Marcie necesita un buen pulido.

Hadi Al. Marcy'nin arabasının iyi bir cilaya ihtiyacı var.

Estas con Marcie.

Marcy'i yapıyorsun.

Le hiciste creer a Marcie que te casaste con ella por su aspecto.

Yani, Marcy'i onunla görünüşü için evlendiğine inandırdın sonuçta.

No hay necesidad de disculparse, Marcie

Özür dilemeye gerek yok, değil mi Marcy?

Oh, tienes razón, Marcie. Yo quiero ser amigos también.

Haklısın Marcy, ben de arkadaş olmak istiyorum.

Hola, Marcie.

Merhaba Marcy.

Le han lavado el cerebro personas como Marcy y sus urracas.

Marcie ve velinimetleri gibi insanlar tarafından beyni yıkanmış.

Marcie, dejame explicarte algo...

Marcy, izin ver de sana bir şey söyleyeyim :

Disculpa, pero ahí esta mi sala de billar.

Affedersin Marcy ama o benim bilardo odam.

Hola, soy Amber, la sobrina de Marcy.

Merhaba ben Marcy'nin kuzeniyim. Amber.

Mi tía Marcy me envió un pasaje de primera clase.

Marcy teyze bana birinci sınıf uçak bileti gönderdi.

Si mi tía me pesca aquí, no se que me haría, pero de seguro seria aburrido.

Eğer Marcy teyze beni burada yakalarsa ne yapacağı belli olmaz. Ama eminim sıkıcı bir şey olacaktır.

¿ La sobrina de Marcy?

Marcy'nin kuzeni mi?

Hagas lo que hagas, no mires a Marcy.

Ama ne olursa olsun, sakın Marcy'e bakma.

Tenía que ir a alguna parte y como mi tía me dijo que nunca viniera para aca, aquí estoy

Bir yere gitmem gerekiyordu. Ve Marcy teyzem, hiçbir şekilde, asla, asla, asla buraya gelmememi söylediği için ben de geldim işte.

Oh, Marcie, estoy muy emocionada.

Marcy çok heyecanlıyım.

Marcie, es el derecho de un hombre conducir solo en su coche.

Marcy, bir adamın arabasını yalnız kullanması Tanrı tarafından verilmiş bir hak.

- Marcie yo desconecté el dispositivo de smog.

Marcy, kirli hava cihazını ben söktüm.

El dispositivo de smog se puede volver a poner en Si me das tu tarjeta de crédito. ¡ Por favor!

Marcy, eğer bana kredi kartını verirsen kirli hava cihazını yerine takabiliriz. Lütfen.

Oh, Marcie está de mal humor.

Marcy yine şu iğrenç ruh hallerinden birinde : KKS.

Hey, tal vez Marcie podría usar un par de sandalias -

Biliyor musun, belki Marcy bir çift sandalet kullanabilir.

Que suerte, Marcy tuvo despierta una parte de mi toda la noche.

Şanslıymışsın, Marcie beni tüm gece uyutmadı.

Le comprare a Marcy una Barbie original por su cumpleaños.

Marcie, bu orijinal Barbie bebeklerinden bir tane almak istiyor doğum günü için. Gelmek ister misin?

Le quite ese dinero a Marcy para su regalo de cumpleaños.

Al, o Marcie'den doğum günü hediyesi için aldığım para.

Al, es Marcy.

Al, Marcie kapıda.

No puedo darle esta Barbie con ombligo a Marcy.

Göbek delikli Barbie'yi Marcie'ye veremem.

Marcy no ha soltado la Barbie desde el momento que se las di.

Marcie, ona verdiğimden beri, Barbie'yi elinden bırakmıyor.

Necesito que duermas con Marcy.

Marcie ile yatmanı istiyorum.

Si escuchas algún ruido afuera es Amber, la sobrina de Marcy.

Ve eğer salondan gelen bir ses duyarsan bil ki, o Marcie'nin yiğeni, Amber'dır.

A Marcy le gusta dormir con mi mano en su trasero.

Marcie uyurken elimi poposuna tutmamı sever.

Soy Marcie Darcy...

Ben Marcy D'Arcy.

Ahora no, Marcie, estoy trabajando.

Şimdi olmaz Marcy, çalışıyorum.