Translate.vc / Espagnol → Turc / Matsu
Matsu traduction Turc
103 traduction parallèle
Matsusuke, ¿ crees que sus padres le han impedido venir?
Otoku mu? Matsu, ona benden uzak durmasını mı söylediler?
Creo que le llevó Matsu.
Ana caddede ; sanırım Matsuo aldı onu.
Matsu y yo nos equivocamos.
Çok mahcup oldum.
Pensamos que los que mejor aspecto tenían eran los mejores.
Matsu ile de "Böylesi kötü şeyleri niye gönderdik?" diye konuştuk.
¡ Vaya lío! Quisimos volver a enviároslos.
Böyle olunca da Matsu'yla, nasıl böyle bir hataya düşeriz diye çok üzüldük.
Además estoy preocupada por unos asuntos de Kyoto.
Ayrıca aklım da Matsu'da kaldı, şu an handa tek başına kaldı.
"Sachiko, llévate mañana esta soja frita al monte Yang-Shan." "Ve a visitar a este o al otro."
Matsu'dan bir sürü kızarmış soya peyniri almasını istemiş sonra da benden, şans getirsin diye hepsini tapınağa götürmemi istedi.
Sí, ahora estará comiéndoselas.
Matsu ile oturup yerler artık.
Siempre estaría quejándose de mi marido.
Aklım hep onda kalır. Gidecek olursam, Matsu'yla gün boyu kavga ederler.
Aún así no podría estar segura.
Evleneceğim kişi Matsu kadar sabırlı olamaz ki.
Sé que Kesaki quiere casarse con Matsuyan.
Kesakichi göl kenarında oturan Matsu'yla evlenmek istiyor.
- Matsuyan, levanta.
Matsu, uyan!
Matsuyan come demasiado. Su apetito nos arruinará.
Matsu'nun doymak bilmeyen bir iştahı olduğundan yiyeceğimizi idareli kullanmalıyız.
Matsuyan, engordas porque comes a todas horas.
Matsu, ama yemezsen hiç kalmayacak, değil mi?
Kesakichi, dale un tortazo a esta chica.
Kesakichi, Matsu'nun yanağına bir tokat at!
Pues no se hable más del tema.
Değil mi, Matsu? Sana yapacağımı söylemiştim.
Matsu.
Matsu.
¿ Eres tu, Matsu?
Sen misin, Matsu?
- Matsu.
- Matsu.
Mi nombre es Matsu no ichi, señor.
Benim adım Matsu no Ichi, efendim.
Es Matsu, la amante, estoy segura.
Metresin, Matsu olduğuna eminim.
Y también fue la maldición de Matsu la que mató a la última mujer del señor.
Başrahibin karısını öldüren de onun lanetiydi.
¡ Eres como Matsu!
Matsu'dan bir farkın yok!
Sadako, no te olvides de visitar la tumba de Matsu el 20 de abril.
Sadako, 20 Nisan'da Matsu-san'ın mezarını ziyarete gelmeyi unutma.
¿ Matsu era realmente mi abuela?
Gerçekten anneannem miydi?
La señora sigue diciendo que eres exactamente igual a Matsu.
Takahashi-san ve herkes senin ona benzediğini söyler.
Si no vas a visitar la tumba, continuarás con la maldición de esta familia.
Mezarını ziyaret etmezsen sonun Matsu-san gibi olacak ve bu aileyi lanetleyeceksin.
Tal y como hizo Matsu.
Onun, efendinin metresi olduğunu söylüyorlar.
Matsu estaba muy triste porque le quitaron a su bebé.
Bu aile, Matsu-san'ın kızını aldı ve onun kalbini kırdı.
Es la maldición de Matsu, que esta familia no tenga heredero.
Bu evin varisi olmamasının sebebi Matsu-san'ın lanetidir.
Debo ir a decirle a Koichi lo del bebé.
Matsu-san'ın ölümünün 50. yıldönümünde mezarını ziyaret etmelisin.
EN MEMORIA DE MATSU INAZAWA
Pek ya Masaru? Vefat eden Seizo-san ve eşi Tadae teyzenin oğlu olarak kaydedilmiş.
Bien, entonces si tu verdadero nombre es Ichimatsu, te llaman Matsu-no-Ichi y si es Ichitaro, te llaman Taro-no-Ichi.
Pekala o zaman..... eğer senin gerçek adın Ichimatsu ise, sana Matsu no Ichi ( Tanrı olan Ichi ) derler... ( Matsu = Tanrı ) .. eğer adın Ichitaro olsa, sana Taro no Ichi ( Büyük Ichi ) derler.
Soy Omatsu.
Ben Matsu.
¿ No tiene tu nombre otra parte, como Matsu-no-Ichi o Take-no-Ichi?
Matsu Ichi veya Take Ichi gibi ikinci bir ismin yok mu?
Lord Matsu...
Lord Matsu...
Si necesita algo, hable con Matsu.
Eğer bir şey gerekirse, Matsu'ya söyleyin.
Señorita Matsu.
Bayan Matsu.
Se llama Matsu, es una isla en la ruta entre Kobe y Shanghai.
Matsu isimli bir ada, Kobe ile Şangay arasındaki rota üzerinde.
¡ Matsu! ¡ Tsue!
Tamam efendim!
Estamos jodidas por culpa de Matsu.
- Matsu yüzünden başımız belada.
¡ Si estáis resentidas, culpad a Matsu!
- Acınız varsa, Matsu'yu suçlayın!
Sólo mírate ahora, Matsu.
Baksana şu haline Matsu.
¿ Estás mal por ver a Matsu?
- Matsu'yu görmeye mi gidiyorsun?
¡ Matsu otra vez!
Yine Matsu!
¿ Matsu?
Matsu mu?
Matsusuke, ¿ verdad que fue el año pasado cuando te caíste al agua?
Matsu... Nehre geçen yıl mı düşmüştün?
- Matsu...
Babanıza karşı çok sert davrandınız.
- No quiero oír tus excusas.
Matsu!
Mi marido se quejaría de ella.
Matsu gerçekten çok sabırlı birisi.
En el aniversario de la muerte de Matsu debes ir a visitar su tumba.
Sadako, gelebilir miyim?