Translate.vc / Espagnol → Turc / Mayoría
Mayoría traduction Turc
20,298 traduction parallèle
Pero la mayoría son contrabandeados hacia adentro de U.S. A la manera antigua... por fronteras físicas.
İnsanlar Amerika'ya hala eski usullerle fiziksel sınırlardan geçirilerek kaçırılıyorlar.
De hecho, la mayoría de los libros y mapas que tengo en mi colección provienen de él.
Aslında, koleksiyonumdaki kitap ve haritaların çoğunu o göndermiştir.
La mayoría de los expertos en explosivos lo son.
Çoğu patlayıcı uzmanı öyledir.
Un buen Riesling va bien con los huevos y va genial con la comida coreana. La mayoría de los vinos.
Güzel bir Riesling yumurtayla iyi gider Kore yemeğiyle de harika, şarapların bir çoğu öyledir.
Esta cepa es resistente a la mayoría de antibióticos.
Bu patojen, antibiyotiklerin çoğuna karşı dirençli.
Tengo un almacén lleno de valiosos artículos en la mayoría de los estados.
Bir çok eyalettekinden daha fazla kullanışlı şeyleri tutuyorum.
Pero conoces mi temperamento mejor que la mayoría, Arthur, y me diste buenas razones para molestarme.
Kolay kolay öfkelenmem biiliyorsun, Arthur. Ama kendimi kaybetmem için bana iyi bir sebep verdin.
La mayoría de los ancianos creen que el suicidio es respetable y aceptable.
Pek çok büyüğümüze göre intihar onurludur ve kabul edilebilir.
Así que, resulta que Rebecca no solo es una buena compañera, también cumple con la mayoría de los requisitos de un compañero de ruta.
Meğer Rebecca iyi bir ortak olmanın haricinde bir yolculuk arkadaşında olması gereken birçok özelliği de barındırıyor.
La mayoría está aterrada porque le hackeen el correo, pero ¿ pueden imaginarse tener todo su cerebro hackeado?
Çoğu insan e-postalarının hacklenmesinden korkar ama tüm beyninin hacklendiğini hayal edebiliyor musun?
Ahora, la mayoría realmente son cosas aburridas de contabilidad. Excepto por...
Çoğunlukla sıkıcı muhasebe işleri.
La mayoría de ellos eran totalmente irrelevantes.
à oğu tamamen alakasız.
Nuestros ingenieros se merecen la mayoría del crédito.
Asıl başarı mühendislerimizde.
Así que prefieren decidir su destino basándose en la opinión de la mayoría en lugar de ser gobernados por mí, alguien cuyos ancestros le legaron el derecho de ser rey de quienes se dice que eran dioses y sirenas.
Tanrının ve deniz kızının seçtiği atalarımdan devraladığım krallık görevim ile onları yönetmem yerine çoğunluğun karar vermesini tercih ediyorlar.
No está en ningún mapa, y la mayoría de la gente nunca ha escuchado de él.
Hiçbir haritada yoktur, ve çoğu insan adını bile duymamıştır.
Y en la mayoría de los puntos, es lo que has solicitado.
Çoğu bölüm istediğimiz şekilde.
Este tipo rastreó, capturó, y echó a la mayoría de los Xibalbanos en el Laberinto poniendo sus armas en su contra.
Bu adam onlara karşı kendi silahlarını kullanarak izledi, yakaladı ve çoğu Xibalban'ı labirente tıktı.
"Nunca he deseado su buena opinión," "Y que haya duda concedido que la mayoría de mala gana."
... Bana karşı güzel duygular hissetmenizi hiç istemedim ve siz de gayet isteksizce dile getirdiniz.
¿ La decisión del jurado tiene una mayoría?
- Jüri bir karara vardı mı?
Dios, Quagmire, la mayoría de que era horrible.
Tanrım, Quagmire, sanırım en korkuncu bu oldu.
Estas son mis entradas en la mayoría de los sitios.
- Bunlar benim çoğu yerde biletim. - Biletlerimiz mi?
Las habitaciones están llenas, los pasillos también, la mayoría de los médicos están enfermos y, los otros, no pueden llegar.
Tüm koğuşlar dolu. Koridorlar da öyle. Doktorların çoğu hasta, hasta olmayanlar da gelemiyor.
Tienen muy poca mayoría.
Ufak bir çoğunluk sağlandı.
Sabe, doctora, la mayoría de los cirujanos se irritan un poco cuando el hospital les obliga a hacer terapia.
Cerrahların çoğu hastane denetiminde yapılan terapilere sinir olurlar.
¿ Pues, la mayoría de sitios no usan computadoras para esto?
Birçok yer bunun için bilgisayar falan kullanmıyor mu?
La mayoría de sitios no están atascados en los años cuarenta.
♪ I make'em jump right through a hoop ♪ Birçok yer bunun için bilgisayar falan kullanmıyor mu? Birçok yer bunun için bilgisayar falan kullanmıyor mu? Biçok yer 1940'lar da takılıp kalmamış da ondan.
Señoras y señores del jurado, creo que la mayoría de nosotros... Ya escucharon al principio del juicio que tengo memoria fotográfica y es cierto, pero la manera en la que funciona... no es que tome una foto de algo.
Jürideki hanımefendiler ve beyefendiler bence bir çoğumuz duruşmanın başlangıçlarında fotografik hafızaya sahip olduğumu duydunuz.
La mayoría de las bodas corren ese riesgo. Pero esta, no tanto.
Çoğu düğün bunlarla dolup taşar.
La mayoría de la gente nunca se recupera de lo que tú has sufrido.
Hayatına devam etmişsin çoğu insan bunu beceremez.
Y como la mayoría de los artistas de la representación, su obra es una forma de crónica social.
Ve çoğu gösteri sanatçısı gibi işini halk için yapıyor.
La mayoría de los artistas de la representación no matan a la gente al servicio de su obra.
Çoğu performans sanatçısı insanları öldürmüyor ama.
La mayoría de sus hombres estarán allí.
- Adamlarının çoğu arkada olacak.
Se le había ofrecido una oportunidad que la mayoría de los agentes tienen que esperar toda una vida para conseguirla.
Çoğu ajanın hayatı boyunca beklediği bir fırsat teklif edilmişti.
No sé si te molesta decirle a la gente cosas que no quieren oír, pero a mí me incomoda, lo que es irónico porque la mayoría de la gente piensa que soy una matona.
İnsanlara duymak istemedikleri şeylerin söylenmesi canını sıkıyor mu bilmem ama beni rahatsız ediyor. İlginç olan ise çoğu insan benim eşkıya olduğumu sanıyor.
La mayoría de las veces, en las agresiones, nunca se arresta a nadie, nadie... nadie va a la cárcel.
Çoğu kez, tacizler, hiç kimse gözaltına alınmaz, kimse... hiç kimse hapse girmez.
La mayoría de los niños fueron ubicados en hogares adoptivos, pero tú y tu hermano eran demasiado peligrosos.
Çocukların çoğu evlatlık verildi ama sen ve kardeşin çok tehlikeliydiniz.
La mayoría...
Çoğu...
Creo que a todos nos lo dijeron y la mayoría descubrimos que a nadie le importa lo que pensamos.
Bence herkese bu öğretilmiştir ve çoğumuz öğrendik ki ne düşündüğümüz kimsenin umurunda değil.
La mayoría está en mi grupo.
Çoğunluk bende.
Y la mayoría tiene más poder.
Çoğunluk kimdeyse güç ondadır.
Cuando era niña, solo teníamos los domingos libres, y la mayoría del tiempo lo pasábamos en la iglesia.
Ben çocukken sadece pazarlarımız tatil olurdu, onun da büyük kısmı kilisede geçerdi.
Dije "mayoría".
"Olabilir" dedim.
La mayoría de ellos compiten con nombres falsos.
Hepsi takma adlar ile yapılmış işler.
Es difícil de decir, verás, la mayoría de las culturas tienen diferentes nombres para el Inframundo.
Söylemesi zor, bazı kültürlerde ölüler diyarının farklı adları var.
Bueno, la mayoría de ellas, de todos modos.
Bir çoğunu.
Pero con esta combinación y cantidad, la mayoría de los pacientes estarían en coma.
Ama böyle bir kombinasyonda ve miktarda hastaların çoğu komalık olur.
Me había olvidado de que las tiendas de licores la mayoría de ellas no estaban abiertas en domingo.
İçki dükkanlarının çoğunun pazar günü kapalı olduğunu unutmuşum.
Sera mejor que te consigas un abogado de defensa de $ 1.000 la hora, él maniobra curvas cerradas a través de todo esto, y rechaza la mayoría de todo, como circunstanciales.
Kendine saati 1000 dolardan keskin köşeleri bir bir dönerek bunları reddedecek bir savunma avukatı tutabilirsin.
La mayoría de las chicas son de nivel intermedio. De terror.
Çoğunlukla da orta seviye kızlar var.
Bueno, la mayoría ve a largo acarreo como estilo de vida, no un trabajo.
Çoğu uzun mesafe taşımacılığını iş değil hayat tarzı olarak görüyor.
La mayoría no creíamos que lo fuera a superar.
Çoğumuz başarabileceğini düşünmüyorduk.