Translate.vc / Espagnol → Turc / Memo
Memo traduction Turc
630 traduction parallèle
Si se te escapa ese memo, despídete de tu trabajo.
O aygir gözünüzden kaçarsa isinden olursun.
¡ Memo supersticioso!
BatıI inançIı aptal!
"Decanito", dile a este memo que salga y deje de molestarnos.
Hey Dekan Bey, şuna bizi rahat bırakmasını söyler misin?
- ¡ Memo pretencioso!
- Seni kendini beğenmiş aptal!
Anda, haz un esfuerzo, memo.
Haydi, biraz gayret et!
- Es un memo.
- O bir aptal.
Vamos, memo.
Aptal olmayın!
- Te estás envenenando, memo. - Es el que tengo.
Elimde tek bu var.
Eres un memo, vamos.
Sen bir aptalsın.
Aunque quien acepte Sería un memo
Hangi aptal alır bilmem Göz göre göre
- ¿ Qué clase de memo era?
- Ne çeşit bir ortakçı bu böyle?
¿ Qué memo ha escrito esto?
Bunu hangi salağın teki yazar ki?
- ¿ Me ves capaz de casarme con ese memo?
- Öyle bir aptalla evlenir miydim hiç?
Lárgate, memo.
Sen sus bakalım!
Jorge y Memo en el paso donde les atrapó la red.
Jorge ve Memo kahrolası ağa yakalandıkları geçiş yerindeler.
Desconcertaba a Jules, que parecía bueno, pero un memo, y trajo para... él otra más apetecible, pero Jules la encontró sosa.
Kadın, sevimli ama aptal bulduğu Jules'u şaşırtıyordu. Jules'la sessiz bir arkadaşını tanıştırdı. Ama Jules kızı çok sessiz buldu.
¡ Una poesía, memo!
- Bir şiir, sersem.
y Limonada Joe. ¡ Menudo memo! ¡ No seas vulgar!
Dişi kaplan, fırtına, kader ve Limonata Joe, amma da aptal herif!
- ¿ Mimmo?
- Memo?
Que placer verte. Mimmo, me alegro de verte.
Memo, seni gördüğüme sevindim.
Porque escribas cuentos para niños, ¿ crees que todo el mundo es un memo?
Çünkü sen çocuk hikayeleri yazıyorsun, diğer herkesin ahmak olduğunu sanıyorsun?
No te necesito. ¡ Está chupado encontrar un puente de 20 metros, memo!
Sana ihtiyacım yok. 20 metre köprüyü her yerden bulabilirim. Sersem!
"¡ Memo bis pulitor della cattum!"
"Memo bis punitor della cattum!"
Te he visto aqui antes, so memo.
Seni daha öncede gördüm aptal.
¿ Las tiene para doblegar a ese perro, pero no para hablar con el memo de Verringer?
Şu köpeğin böyle yapmasına'neden olan davranışına karşı cesaretin var ve Verringer gibi ufak bir salakla konuşmaya...
¡ Hay que medir con el metro, memo!
Biz mezura kullanırız Memo!
Cuéntame algún detalle escabroso, memo.
Bazı detaylarla ilgili daha sağlam bilgi ver, memo.
No lloraré si el muy memo la palma.
Aptal herif ölürse, ağlamam.
Shelley, dale esto al memo de arriba.
Shelley, bunu yukarıdaki şapşala ver, olur mu?
Eres un memo.
Götleşmeye başladın.
¡ Un memo enseñando la idiotez de "La Crisis Contemporánea del Hombre Occidental"!
Şu, "Batı İnsanının Modern Bunalımları." dersini veren hıyarla!
- ¿ Qué memo compraría a los Chiefs?
- Hangi enayi Chiefs'i alır?
He ganado varias veces apostando por ese memo.
Bu attan çok defa kira paramı çıkarmıştım. - Atın azgın olması lazım.
- No me toques, memo.
- Ellerine hakim ol, enayi.
Supongo que nos seguiremos viendo, memo.
Umarım tekrar görüşürüz şapşalım.
Porque John Wheeler es un memo.
Çünkü o aptalın biridir.
¿ Está ese memo ahí arriba?
O zevzek yukarıda mı?
estamos dispuestos, memo ahora, para robar Berlín en vigor, 571 00 : 48 : 39,848 - - 00 : 48 : 43,839 si se atrevía a bombardear Londres.
Londra'yı bombalamaya kalkıştığında,
¡ Querido Memo, cuántas preocupaciones!
Sevgili Memo, saygılar.
Es el memo de la lencería.
Hey, bakın, iç çamaşırı giyen inek gelmiş.
Oí que tú y Memo vais a casaros.
Memo'yla evleniyormuşsun.
Mi sobrina, Memo Paris.
Yeğenim Memo Paris.
Soy yo, Memo.
Benim, Memo.
Memo, ¿ te apetece bailar?
Gel Memo, dans edelim.
Por favor, yo sólo saqué el tema porque sé que Memo está loca por Vd.
Bu konuyu açtım, çünkü Memo senin için çıldırıyor.
Tenías razón, Memo.
Haklıydın, Memo.
Pero admíteIo, eres el súmum de Io memo preparándote para ser mejor ciudadano.
Ama itiraf et, azami derece yoğunlaşmış bir aptalsın. İyi bir vatandaş olmaya çalışıyorsun.
¡ Serás memo!
Seni aptal!
- Mía no. - No soy memo.
- Alnımda enayi mi yazıyor?
- Este tipo es un memo. - Cállate. Escúchale bien.
Bütün o yüzlerin kazındığını, itildiğini ve ısırıldığını görürdüm va sonra sis dağılırdı ve her nasılsa bütün o yüzler ben olurdum.
Ven aquí, Memo.
Bana bak, aptal.