Translate.vc / Espagnol → Turc / Ml
Ml traduction Turc
13,664 traduction parallèle
Silora era una moderada rodeada de radicales.
Silora radikallerle çevrili ılımlı birisiydi.
Todos los pecados tienden a ser adictivos... y el punto final de la adicción es la perdición eterna.
"Tüm günahlar bağımlılık yaratır... "... ve bağımlılığın son noktası lanetlenmedir. "
Son adictos a la meta, el riesgo no es importante.
Ama metamfetamin bağımlıları. Riski önemsemezler.
Eran unos moteros, hace cinco años... los detuvieron en El Paso por robo a mano armada en una gasolinera... donde el empleado fue asesinado.
Bağımlı motorcular, 5 yıl önce El Paso'da tezgahtarı öldürdükleri silahlı benzin istasyonu soygunu sonrası tutuklanmışlar.
Está drogado y cree que Cole es su hijo.
Uyuşturucu bağımlısı ve Cole'un oğlu olduğuna inanıyor.
Acabo de poner seis en hielo en un orinal.
Lazımlığın birine buz ve 6'lı enerji koydum.
Mi... Mi hermana es una yonqui.
Kardeşim uyuşturucu bağımlısıdır.
[Zumbido de herramientas] Parece que una gran cantidad de mano de obra para verter en un adicto activo.
Erkekler güçlerini gereksiz bağımlılıklara harcamaya çok yatkınlar.
Eh, tú, eh... te saliste con un adicto.
Bir bağımlıyla beraberdin değil mi?
Estaba conduciendo un coche deportivo
- Yüksek başarımlı bir spor araba sürüyordum... -... önüme bir çakal...
Cuando vi a Jay en el supermercado, y le pregunté si iban a venir, pilló una albóndiga de muestra y la estuvo masticando durante un minuto antes de decir que sí, así que...
Bugün Jay'i markette görünce "gelecek misiniz" diye sordum. Tadımlık bir köfteyi ağzına atıp bir dakika çiğnedi ve ondan sonra "evet" dedi.
Era el auténtico adicto.
Tam bir bağımlıyım.
Está muy bien preparado para surcar las sombras.
Gölgelerde gezinmek için son derece donanımlısınız.
Estoy... muy bien preparado.
Son derece donanımlı olan benim.
Murió a los 24. Neuro adicta del Sprawl.
Hap bağımlısıymış.
Bueno, hay un par de mozos que fueron arrestados por posesión de marihuana y una empresa de catering con, bueno... seis cargos por indecencia pública.
Birkaç tane hizmetçi vardı da ot bağımlılığından ve yiyecek getiren götüren birisi altı kere toplumsal ahlaksızlık yapmış.
¿ Sabías que antes de escribir una sola palabra de "La canción del pájaro carnicero", Moffet pasó siete años viviendo como un esquimal adicto a las drogas?
Moffet "The Butchbird Song" u yazmadan önce yedi yıl boyunca uyuşturucu bağımlısı bir eskimo ile yaşadığını biliyor musun?
Porque según nuestra experiencia como especialistas en adicciones, la negación de la enfermedad es un verdadero problema.
Çünkü deneyimlerimize göre bağımlılık uzmanları olarak inkar etmek gerçek bir sorundur.
El sistema de ventilación compartida nos provee a todos más o menos unos cuatro metros cúbicos de oxígeno.
Paylaşımlı havalandırma sistemi, hepimize yaklaşık 4 metreküp oksijen sağlar.
Sólo hay una manera de romper una adicción.
Bir bağımlılığı yok etmenin bir yolu vardır.
Eran hijos de drogadictos en estado vegetativo desde el día que nacieron.
Uyuşturucu bağımlılarının çocuklarıydılar ölü beyinlerle doğmuşlardı.
Eso funciona para mí.
Bu söz beni tanımlıyor.
Mi madre drogadicta tuvo la gracia de casi abortarme.
Uyuşturucu bağımlısı annem beni karnında bir yere kadar taşımış.
Aquí hay una receta para Librium... Y... una tarjeta... para nuestra clínica de adicción.
Librium ilacı için bir reçete ve bir de bağımlılık kliniğinin kartı.
Divorcios, adicciones, tragedias familiares... y los atraen hacia la iglesia.
Boşanma, bağımlılık, aile trajedileri. Sonra da onları kiliseye çekiyorlar.
La adicción es una enfermedad.
Bağımlılık bir hastalıktır.
SABIDO USUARIO DE NZT-48 HARRIS, Conrad
Bağımlı şahıs, NZT-48'in bilinen bir kullanıcısı.
Admiro la manera con la que estás encarando tu adicción, Donald.
Bağımlılıklarınla başa çıkma yöntemine hayranım, Donald.
Él luchó con la adicción en su pasado.
Geçmişte bağımlılıkla mücadele etmişti.
Sedadle y vamos a abrir.
Hemen narkoz verip operasyona başlayalım. - 10 ml epi.
Supongo que su adicción a las drogas puede ayudar.
- İlaç bağımlılığı işe yarar sanırım.
La adicción puede llegar a controlarte y no te puedes deshacer de ella sin ayuda.
Bağımlılık sizi etkisi altına alabilir ve yardım almadan kurtulamazsınız.
Todo el dinero de Harry fue a parar a su adicción.
Harry'nin bütün parası bağımlılığına gitti.
Padre vendedor de metanfetamina, madre ramera.
Madde bağımlısı baba, sürtük bir anne.
Dejas que le coja gusto.
Bir tadımlık veriyorsun.
Bueno, cualquier adicto a las drogas sería un buen candidato para la Libertad.
- Söylemek zor. Her uyuşturucu bağımlısı Libertad için iyi bir aday.
Supongo que comenzó como una adicción sencilla a los analgésicos o benzodiazepinas.
Tahminimce basit bir ağrı kesici ya da antidepresan bağımlılığıyla başladı.
Que usted era un ama de casa aburrida and Libertad tapped into su ambición y habilidades de negocios ocultos.
Ev hanımlığından sıkılmıştınız ve Libertad gizli hırsınız ve iş yeteneklerinizden faydalandı.
Hola, mi nombre es Mike Ikerson, y yo soy un adicto.
Merhaba. Adım Mike Ikerson ve ben bir bağımlıyım.
Marcus Tate era un contratista antes de que él era un adicto.
Marcus Tate bağımlı olmadan önce müteahhitmiş.
Por lo tanto, usted inventó NZT dar adictos la oportunidad de tirar de sus vidas juntos?
Yani NZT'yi bağımlıların hayatlarını düzene koymak için bir şansı olsun diye mi buldun?
Es una liga PPR de 12 equipos.
- 12 takımlı PPR ligi.
Una liga PPR de 12 equipos.
- 12 takımlı PPR lig mi?
He tenido problemas de adicción.
Bağımlılıklarımla başım dertte.
Las adicciones, las drogas y el alcohol no nos llevan a ningún lado.
Bağımlılıklar, uyuşturucu ve alkol ile bir yere varamayız.
¿ Estás en recuperación?
Bağımlılık tedavisi mi gördünüz?
Yo soy un adicto.
Ben bir bağımlıyım.
Soy un peletero
Tüy bağımlısıyım.
Aparentemente inocua pero, de hecho, es muy adictiva.
Örneğin yapay esrar gibi. Görünüşte zararsız ama aslen epey bağımlılık yaratıcı.
Pero me ha dado un cigarro de menta genial. Creo que Megan es adicta a la meta.
Sanırım Megan kristal meth bağımlısı olabilir.
Supuse que una adicción a las drogas podría ser de utilidad.
- İlaç bağımlılığı işe yarar sanırım.