English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Mánda

Mánda traduction Turc

4,885 traduction parallèle
Solo cuando llama o manda mensajes.
Sadece arama yaptığında veya mesaj gönderdiğinde.
Ella manda a matar a los cachorros, tontos.
Biliyorsun, sonunda Yaşlı Köpek'i vurdular, şapşallar.
¿ Qué, sólo para probar que tú eres la que manda?
Patron olduğunu kanıtlamak için mi?
- ¿ Quién manda?
Patron kimmiş?
"manda un telegrama," a Londres, mandale un fax a Phil.
"Telgraf" Londra, Phil'e çekilen faks.
manda a buscar comida china.
Onları Çin'e gönder.
Mi padre ordenó que la manda buscara refugio de ¡ atormenta en el bosque.
Babam sürüye ormanın içine girmelerini ve fırtınadan korunmak için bir yer bulmalarını emretmişti.
Debemos regresar con la manda, ¿ sí?
Sürüye yetişmemiz gerekiyor.
¡ Saca a la manda de aquí!
Sürü buradan götür!
Señor, si manda una patrulla a la iglesia, quizás logre atrapar Rob destrozando la sacristía y toda la iglesia.
Bayım, eski kiliseye bir devriye gönderirseniz belki... Rob'u orayı yıkarken yakalarsınız. Emanet odasını, tüm kiliseyi.
El Jeque manda.
Şeyhin şartı bu...
Jane te manda saludos.
Jane selam söyledi.
¡ Quien manda acá soy yo!
Burada patron benim.
¿ Entiendes quién manda aquí?
Burada patronun kim olduğunu anladın mı?
Me manda al la chingada!
( küfür )
Voy manda al la chingada!
İşini bitireceğim senin!
Si estás pensando en matar a cinco estadounidenses para mantener un secreto enterrado por 50 años, manda a alguien que se asegure de que aún hay un secreto que mantener.
Eğer beş Amerikalıyı öldürüp, 50 yıl sır olarak saklamayı düşünüyorsan birilerini yollayıp hâlâ sır olarak kaldığından emin olursun.
Te manda cariños.
Sana sevgilerini iletti.
Murieron sin sentido durante un bombardeo en octubre de 1941.
Ekim 1941'deki... bir bombardımanda anlamsız bir şekilde öldüler.
Todas habían muerto en los bombardeos de agosto.
Hepsi, Ağustos'taki... bombardımanda ölmüştü.
Manda una unidad forense.
Buraya hemen adli tıbı yollayın.
La gente nos manda sus demos.
Insanlar bize demolarini yolluyorlar..
¡ Desde luego que no! Cada vez que el botón te manda atrás diez segundos, tarda diez segundos en recargarse.
Düğme sizi on saniye geriye her gönderdiğinde tekrar şarj olması da on saniye sürüyor.
Janice manda aquí a las chicas con las que no está satisfecha antes de arreglarles una cita.
- Nresi burası Jenna'nın kızları mutlu ettiği yer
Sirvo a Alá allá donde me manda.
Allah nereye gönderirse orada ona hizmet etmek.
Manda un mensaje de texto.
- Mesaj yolla.
Pero, la necesidad manda estos días... y al menos uno tiene buena cabeza para los negocios, ¿ o no la tengo, Toby? Lleva al capitán a su habitación.
Ne de olsa, bu günlerde elimiz mahkum ve hiç değilse, içimizden biri iyi bir iş yöneticisi. Öyle değil mi, Toby? Haydi çabuk!
Puede tener una y otra extra para cuando manda la otra a arreglar....
Gerçekten öyle düşünüyorum. Bir tane ve 1 tanesi tamir edilirken giymek için bir tane ekstra olması yeterli.
Son la pandilla que manda en este infierno cuatro estrellas, y las Verdaderas Amas de Casa Asiáticas de la Cárcel del Sistema de Prisiones de Cuello Blanco del Condado Orange.
Ve karşınızda Orange County Beyaz Yaka Hapishane Sistemi'nin Gerçek Asyalı Ev Kadınları.
Y me manda una foto.
Ve fotoğraflarını gönderdi.
- Papá te manda saludos.
- Selam, Geoffrey! - Babamın selamı var.
¿ Y si no manda a nadie más?
Ya başkasını yollamazsa?
¡ Que sepa quién manda!
Ona kimin patron olduğunu göster!
MANDA LAS FALSIFICACIONES PERFECTAS DE CHAUDRON Y REÚNE 1. 8 MILLONES DE DÓLARES.
Sonra Chaudron'un yaptığı kusursuz kopyaları satıp 1.8 milyon dolar kazandı.
Manda tu águila a volar por encima del Muro todas las noches.
Kartalını her gece Duvar'ın üzerine çıkar.
Y la Sociedad Canina de Lillehammer te manda saludos.
Bir de ; Lillehammer köpek dayanışmasından selamlar.
Cada beso manda un mensaje.
Her öpücüğün bir anlamı vardır.
También le manda saludos.
Ayrıca, onun da selamı var.
¡ Manda cojones! Por favor, no empecemos...
- Amma da adamsın!
Manda a un jinete esta noche y estará de regreso por la mañana.
Bu gece bir atlı gönderin, sabaha dönmüş olur.
Manda unos pocos de preselecionados que respiren por aquí.
Bize birkaç virüssüz insan verecektin sadece. Bencil olduğumu mu düşünüyorsun?
Me manda el Ministerio de Justicia y tengo una citación notarial para entregarle en mano.
Adalet Bakanlığı tarafından görevlendirildim. Ve noterden elden teslim için çağırıldım.
Tengo un amigo que me manda las cintas.
Bir arkadaşım bana kasetlerini gönderiyor.
el pueblo le ha mostrado al gobierno que..... de veras el pueblo manda!
Bugün insanlar hükümete gösterdi ki... Hakikat gücün halkta olmasıdır.
manda.
Ve efendiler yalvarmaz, onlar emir verir.
¿ Por qué no le dices esto a esa mujer que manda a sus hijos a la cama hambrientos?
Bunu her gece çocuklarını yatağa aç gönderen o kadına neden demiyorsun?
El pueblo es quien manda.
Yöneticiler halktır.
Supongo que después de dirigir un departamento entero con un presupuesto anual de 100 millones de libras, podría considerarse en cierto modo un paso atrás, pero la necesidad manda.
Yıllık bütçesi 100 milyon sterlin olan bir departmanın başında durduktan sonra,... geriye dönüş gibi görünebilir ama ihtiyaçlar karşılanmalı.
Bueno, le mostraste quién manda.
Patronun kim olduğunu ona gösterdin, değil mi?
Hermano Billy, deseas estar unido en matrimonio con Rachel, para amarla como Cristo manda... ¿ Así hasta que la muerte los separe?
Kardeş Billy, yaşamınız boyunca Rachel ile evlilik bağı kurmayı, onu İsa'nın emrettiği gibi sevmeyi... arzu ediyor musun?
No se manda en el corazón, ¿ cierto?
Gönül ferman dinlemez, değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]