Nasir traduction Turc

Nasir está aquí.

Nasir geldi.

Nasir, corderito mío, mi dulce amigo.

Nasir, kuzum, sevgili dostum.

Nasir, gambita mía.

Nasir, sevimli bücürüm.

Nasir, ¿ daría un hombre enfermo una fiesta?

Nasir, hasta bir adam parti verir mi?

¡ Nasir!

Nasir!

Anoche detuvimos a un tal Nasir Salim, un amigo suyo.

Dün gece arkadaşlarından birini, Nasir Salim'i tutukladık.

Me juego algo a que no trajeron aquí a Nasir antes de fusilarle.

Nasir'i buraya vurmadan getirmediklerine bahse girerim.

555-PINF, Y 555-RGNE.

555-KÖSELE 555-TOPUK and 555-NASIR

555-PINF, y 555-RGNE.

555-KÖSELE 555-TOPUK and 555-NASIR

Una condición rara llamada hematidrosis.

Hematidrosis denilen nasir bir durum.

Príncipe Nasir, ¿ no es asombroso?

Prens Nasır, sizde de öyle değil mi?

Confirmaron la evidencia letal contra Nasir.

Nasır hakkındaki ölümcül hüküm belli.

El príncipe Nasir Al-Subaai.

- Prens Nasır Al-Subaai.

Nosotros consideramos que el príncipe Nasir es probablemente el más ambicioso de los dos hermanos.

Bize göre Prens Nasır iki kardeşten en hırslı olanı.

Mussawi está hablando de que enviamos a Bob a Beirut para asesinar al príncipe Nasir.

Mussawi, Bob'u Beyrut'a Prens Nasır'ı öldürmek için yolladığımızı söylemiş.

Estamos averiguando quién contrató a Bob para el trabajo de los Amiri ¿ podría ser la misma gente detrás del asunto de Nasir?

Bob'u emir kardeşler işi için kimin kiraladığını bulacağız. Nasır olayındaki adamlar olabilir mi?

Probablemente muchos desean ver a Nasir muerto y Bob conoce a mucha gente.

Pek çok insan, Nasır'ın ölmesini istiyor olmalı ve Bob pek çoğunu tanıyor.

Julie, la pequeña empresa con la que empecé a trabajar es ahora el principal asesor económico del príncipe Nasir.

Julie, çalışmaya başladığım küçük şirket şu anda Prens Nasır'ın ekonomi danışmanlığını yapıyor. Bu ne demek, biliyor musun?

Búsqueda : Príncipe Nasir Al-Subaai

Prens Nasir Al-Subaai

Escribí "Príncipe Nasir Al-Subaai" y confiscaron mi computadora.

'Prens Nasır Al - Subaai'diyorum, ve bilgisayarıma el konuyor.

¿ Quién ordenó esa misión? ¿ Quién ordenó la misión de Nasir?

Tüm bu Nasır işi nereden çıktı?

Así que si el príncipe Nasir no permite las bases militares en su país y su hermano menor sí bueno, probablemente tenemos que hacer algo al respecto.

Prens Nasır, ülkesinde üs kurmamıza izin vermeyecek ama kardeşi verecek Bu konuda bir şeyler yapmalıyız.

¿ A quién le preocupa el trabajo de Nasir?

Nasır işi için endişelenen kim?

Pedimos a nuestros amigos de todo el mundo... Jeque Saud Nasir Al-Sabah Embajador de Kuwait... también a Estados Unidos... que nos ayuden.

Amerika dahil bütün dostlarımızı bize yardım etmeye çağırdık.

Nasir vio a un oficial afuera.

Asir dışarıda bir polis memuru görmüş.

Nasir.

Nasir.

¿ Has pensado en Nasir?

Nasir aklına geldi mi hiç?

Voy a matar a Nasir.

Nasir'i öldüreceğim.

Hay dos casas de revelado abiertas a esta hora y Nasir anda en bicicleta.

Bu saatte iki fotoğrafçı açıktır. Nasir'de bisikletiyle. Elimden geleni yapacağım.

Según Nasir este chico vive en una fraternidad judía.

Nasir bu çocuğun Musevi erkek kulübünde yaşadığını söylüyor.

Admitió que atacó su restaurante luego de que alguien le dio esto fue Nasir.

Kâğıt eline verildiğinde restoranınızın duvarına sprey boyayla yazı yazmaya karar vermiş. Nasir vermiş.

¿ Qué hacemos con Nasir?

Nasir konusunda ne yapacağız?

Nasir Ben Hafaiedh está en este país con una visa de estudiante vencida.

Nasir Ben Hafavid. Bu ülkede süresi dolmuş bir I-20 öğrenci vizesi ile bulunuyorsunuz.

- ¿ Es aquí donde Nasir da curso?

- Nasır'ın toplantı yeri, burası mı?

¿ Nasir, por qué vas a poner una bomba?

Nasır, bomba kullanmak niye?

Estoy contigo, Nasir.

Seninleyim Nasır.

Nasir Amini fue clave en la estabilidad del país. Especialmente al inicio de la retirada de las tropas americanas.

Nasir Amini ülkenin durumu açışından çok önemli duruma gelmişti özellikle de Amerikan birlikleri çekilince.

Los hombres Nasir Ashraf, Marwat Sayed Salim Khan, y Faruk Ahmed todos británicos, fueron arrestados en la ciudad de Peshawar hace cinco años.

Hepsi İngiliz vatandaşı olan Nasir Ashraf, Marwat Sayed, Salim Khan ve Faruk Ahmed 5 yıl önce Pakistan'ın Pashawar kentinde tutuklandılar.

Bueno, el señor Nasir,

Bay Nasir,

En estos casos, sr. Nasir.

Bu gibi durumlarda, Bay Nasir.

Sr. Nasir, Voy a hablarle a seguridad.

Bay Nasir, güvenliği arayacağım.

Si, sr. Nasir,

Evet, Bay Nasir...

Pues, no es lo que dice aqui Sr. Nasir,

Burada öyle demiyor, Bay Nasir.

Sr. Nasir, se ve muy lindo.

Bay Nasir, çok şeker gözüküyorsunuz.

Y, sr. Nasir, muchas gracias.

Ve Bay Nasir, çok teşekkür ederim.

Sr. Nasir?

Bay Nasir?

Vamos, ahora, mr. Nasir.

Gidelim Bay Nasir.

Bueno, bueno, si no es "Nasir Mahmud".

"Mahmud Nasir" değilse kim bu?

Mi nombre es Mahmud Nasir. Y por una vez, sí, por un período muy corto, Fui Solly shimshileewitz.

Benim adım Mahmud Nasir ve evet, çok kısa bir süreliğine Solly Shimshileewitz'tim ve bundan artık utanmıyorum.

El trabajo de la Dra. Nasir ha superado todas las expectativas.

Dr. Nasir'in çalışmaları beklentilerinizin ötesindedir.

- A Nasir.

- Nasir'i.