English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Natal

Natal traduction Turc

1,319 traduction parallèle
Estas no son las mujeres arias de mi natal Detmold.
Bunlar memleketimdeki Detmold'lu Aryan kadınlar değiller.
Compensémoslo por el arrancar sus ancestros de su tierra natal... apiñados de a cientos en botes que hacían agua y sin baños... como atún humano, y si la mayoría de ellos no murieron en el camino... tendrían que entrar en el negocio del espectáculo para vivir como la gente. "
Atalarım banyosuz evlerde, Delik botlarla yaşadıkları o kahrolası hayatlarından ve vatanlarından yüzlerce eziyetle kovuldular ve bu şov hayatına hapsedildiler ama hiçbiri bu yüzden ölmedi sonuna kadar direndi. "
todo el mundo tiene derecho a un gran, pre natal, catastrófico desastre.
Herkes bir buyuk, nerdeyse olumcul, Felakete odaklanmis.
"La corona de Oblivion"... se olvida de su tierra natal por completo y de todo el mundo exterior.
"Unutmanın Tacı" Vatanı hakkında herşeyi unutur. ... ve dışardaki bütün dünyayı.
{ \ cH00FFFF } Lo devolveré a su ciudad natal
Korkma, bunu ailene teslim edeceğim.
La idea de que un ciudadano de Jamaica, debería explicar detalladamente el porqué y el cómo quiere visitar su país natal... no se le pasó nunca por la cabeza.
Jamaicalı sizin ülkenizi ziyaret etmek istediğinde, bütün hayatı boyunca o hesap için neler yapmış olduğu olacağı düşüncesi aklınıza hiç gelmez.
Soy un amigo de su ciudad natal.
Ben Shitboys'un hemşerisiyim.
¿ Mi ciudad natal esta en el valle con esplendorosas flores?
# Evim yeşeren çiçeklerin vadisindedir. #
Entonces, hay solo piedras en su ataud en su ciudad natal, Sr. Han Dong-Ju.
Bay Han Dong-Ju, doğduğun yerdeki tabutta sadece taşlar vardı.
Como nos estaban pasando por su ciudad natal, Tulsa... nos dimos cuenta de que íbamos a uno de los centros animada de Tulsa... y girar a la campaña de liberación de Kevin en una campaña de Hanson.
Onların Tulsa şehrinden geçerken insanların akın ettiği alışveriş merkezlerinden birine giderek Kevin'e özgürlük kampanyasını bir Hanson kampanyasına dönüştürme fikri aklımıza geldi.
Veneré a nuestros ancestros, Creí en nuestra tierra natal.
Atalarımızı güçsüz düşürdüm, anayurda inandım.
Tuvimos que huir, sin alzar nuestras espadas, de nuestra tierra natal.
Biz kaçtık, anayurdumuza kılıç çekmemek için.
Parece mi mundo natal.
Benim anadünyama benziyor.
Ocurrió en mi ciudad natal, Nisalla, cuando tenía diez años de edad.
On yaşımdayken Benim kendi gezegenim, Nisalla'ya, aynı şey olmuştu
Él fue al planeta natal de los Drago-Kasov?
Drago-Kasov gezegeneni istiyor?
Bueno, debe estar seguro todo el camino hasta el planeta natal de Jaguar.
Jaguar ana gezegenine güvenle gidebiliriz.
Te voy a llevar de vuelta al planeta natal de Sabra.
Seni Sabra ana gezegenine geri götüreceğim.
Y los podemos interceptar antes de que lleguen a su mundo natal.
Ayrıca sizi ana gezegene varmadan çok önce yakalamış olacağız.
Establece un curso para el planeta natal de Jaguar.
Jaguar ana gezegenine rota çiz.
¿ Celebran el Día de Gracias en tu tierra natal?
Senin memleketinde de Şükran Günü kutlanıyor mu?
Así que en interés de su seguridad los Aschen no quieren revelar... la localización de su planeta natal, hasta que lleguemos a un acuerdo.
Güvenlik nedeniyle, Aschen biz bir anlaşmaya varana kadar.. .. ana dünyalarının yerini açığa vurmak istemiyor.
- Sí... intentamos establecer la localización del planeta natal de los Aschen.
- Evet. Aschen ana gezegeninin yerini saptamaya çalışıyoruz.
Porque el planeta natal de los Aschen está en la zona.
- Yani Aschen ana dünyası bu bölgede.
Cuando un campo está listo, la máquina cosecha los cultivos... y los lleva al Stargate para transportarlos a su planeta natal.
Bir tarla hazır olduğunda ürünü topluyor ve Aschen ana dünyasına göndermek üzere Yıldız Geçidi'ne getiriyor.
¿ Alguna de ellas corresponde al planeta natal de los Aschen?
Yani bunlardan biri Aschen dünyası olabilir mi?
Supongo que en su planeta natal.
- Sanırım kendi gezegeninden.
En mi planeta natal no celebramos el aniversario de nuestro nacimiento.
Benim dünyamda, birisinin doğum yıldönümünü kutlamayız.
Yo todavía no lo puedo creer. Conozco a alguien que estuvo en el planeta natal.
Ben hala inanamıyorum Homeword'a olan inancına
Nadie ha encontrado una solución viable para entrar a la ruta a Vedran natal desde la Comunidad se redujo.
Hiç kimse, Cumhuriyet düştüğünden beri Vedran homeworlda uygulanabilir gitme rotayısı bulamadı.
Esto es Natal sobre la costa este de Sudáfrica.
Burası Güney Afrika'nın doğu kıyısında bulunan Natal.
Anakin, escolta a la senadora a su planeta natal de Naboo.
Anakin, Senatörü kendi gezegeni Naboo'ya geri götür.
Casi nada se conoce del planeta natal de los Remanos aunque escaneos de Inteligencia han probado la existencia de minería de dilithium y construcción de armas pesadas.
İstihbarat taramaları dilityum madenciliği ve ağır silah imalatının varlığını kanıtlamış olsa da Reman anavatanı hakkında hemen hemen hiçbir şey bilinmiyor.
Esta pequeña ciudad, que se considera "el pueblo natal de Wyoming" está luchando con sus actitudes contra los gays.
Kendini yargılayan küçük bir kasaba... Wyoming in merkezi bu eşcinsel adama karşı kendi davranışlarını yargılıyor.
Su obra más famosa, "El artista y su madre" se basa en una foto de 1912. La única imagen del artista en su infancia en su tierra natal.
En ünlü eseri "Sanatçı ve Annesi" 1912 yılında çekilen, sanatçının anavatanında geçirdiği gençliğinden kalan tek fotoğrafa dayanarak yapılmıştır.
En su tierra natal, usaban a los judíos para tirar al blanco.
Yahudilerin hedef tahtası olduğu bir ülkeden gelmişler.
Es tu ciudad natal.
orası memleketin.
¿ No es mi ciudad natal?
memleketim değil?
De regreso a mi ciudad natal, Flint, Michigan ; un pequeño de 6 años encontró un arma... en casa de su tío, con quien vivía, porque su madre había sido desalojada.
Memleketim Flint'te, Buell İlkokulu birinci sınıf öğrencisi 6 yaşında bir oğlan evlerinden çıkarıldıkları için annesiyle sığındığı dayısının evinde bir tabanca bulmuş.
Por más de 20 años, esta empobrecida zona, cercana a la ciudad natal de la corporación... más grande del mundo, fue ignorada mientras era destruida.
Dünyanın en büyük şirketini yaratan bu fakir düşmüş bölge yirmi yılı aşkın bir süre tahrip edildi ve görmezden gelindi.
En mi ciudad natal en Flint, Michigan... una criatura de seis años le disparo a otra... ¡ Entra, Dave!
Biliyorsunuz Flint'te, benim memleketimde, 6 yaşında bir çocuk...
Los dos eran excluidos que dejaron su tierra natal para conquistar el mundo.
İkisi de dünyayı fethetmek üzere ülkelerini terk eden iki yabancıydı.
¿ Un hijo en mi pueblo natal? Eso también era mentira.
Köyümde bir çocuğum olduğu da yalandı.
Es desconocido aquí, en su tierra natal.
Ama burada, doğduğu yerde bile tanınmıyor.
Las clases de pre-natal no sirven para nada.
Doğum öncesi şeyler gereksiz.
No se puede hablar demasiado acerca de tu pueblo natal.
Kendi ana yurdun hakkında çok fazla konuşamazsın.
Su primer objetivo será el planeta natal del Jaguar.
İlk hedefleri Jaguar ana gezegeni olacak.
aquellos Nietzscheanos que trataron de volarnos con su cañón de plasma, quienes trataron de tomar el control de nuestra nave ¿ hasta que explotó su mundo natal?
O Nietzscheanlar bizi plazma topuyla havaya uçurmaya çalışıp gezegenleri havaya uçmadan önce bizi esir alanlar değiller mi?
Te das cuenta que ellos, sin duda, harán que los vulcanianos se involucren, y tendrán que decidir quién va a contactar con el mundo natal de los Paragaan.
farkındasın şüphesiz hepsi Vulcanları buraya getircek onlar da Paraagan'lıların anavatanı ile kim temasa geçti anlamaya çalışacaklar.
En su mundo natal.
Kendi gezegeninde.
Mi planeta natal es mucho peor que este
Benim gezegenim bundan çok daha beter durumda.
Me darás lo que yo quiero, o yo te juro... Te mantendré vivo... para que veas como tu mundo natal es destruido
Ya bana istediğimi verirsin ya da yemin ederim... seni diri tutarım ki içine doğduğun gezegenin yok oluşuna tanıklık edebilesin!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]