Translate.vc / Espagnol → Turc / Neon
Neon traduction Turc
375 traduction parallèle
Van a destrozar el cartel de neón.
Neon tabelasını kıracaklar.
Claro, yo les pongo luces de neón a los míos.
Tabii, ben de benimkilere neon levha asıyorum.
He escuchado que tiene un cartel de neón nuevo. ¡ Le felicito!
Yeni bir neon almışsın, ha? İyi olmuş.
Parece un vendedor de carteles de neón.
Neon-ışıklı pano satıcısı gibi konuşuyorsun.
La ciudad de neón brilla
Neon lambaları parıldar şehirde
Puede poner todos esos carteles y esas luces de neón en las gasolineras. Pero la clase es algo que no puede comprar y lo sabe.
Tüm o ilanları ve neon levhaları asıp her yeri doldurabilir ama kaliteyi satın alamaz ve bunu biliyor.
Siempre es mejor que el neón :
Bunlar neon lambalardan daha iyi.
En un entorno sereno y alejado de los falsos oropeles, de la música estridente y las luces de neón de este mundo moderno.
Muhitimiz sakin,.. ... sahte gösterişten, bu modern dünyanın kulak tırmalayan müziklerinden ve neon ışıklarından uzak.
Llevas colgada una señal de neón anunciando tus intenciones.
Niyetini o kadar belli ettin ki, bir tek neon ışığı takmadığın kaldı.
Atmósfera de oxígeno-nitrógeno, algo de criptón, argón, neón.
Oksijen-nitrojen atmosferi, biraz kripton, argon, neon.
Trazas de argón, neón, criptón, todo en cantidades aceptables.
Kabul edilebilir seviyede argon, neon ve kripton izi var.
Estaré con todos vosotros en la jungla de neón.
Sizi heyecan bağımlıları, neon ışıklı ormanlarda yanınızda olacağım.
Sí, un sobrero de domar leones. Que tiene escrito "Domador de leones". Y se prende y dice "Domador de leones" en luz de neón roja.
Evet, aslan terbiyecisi şapkası, üzerinde "Aslan Terbiyecisi" yazan ve geceleri de aslan terbiye edebilmek için büyük, kırmızı, neon harflerle "Aslan Terbiyecisi" yazan bir şapka.
Nuestros cerebros son literalmente electrificados en gas neón... por este trozo de historia.
Beyinlerimiz tarihin bu bölümüyle... neon gazına elektrikleniyor.
La desafortunada víctima de las maldades de las damas nocturnas y las luces de neón.
Geceleri dolaşan hanımlarla neon ışıklarının talihsiz kurbanı.
¿ Y no hay letrero de neón?
Neden üzerime neon lambalarla "hırsız" yazmıyoruz?
En esa banal habitación de hotel con camas de muelles gastados, con luz de neón en ei baño, me sentí tan apocado como mi entorno.
Fakat şimdi kuştüyü yatağıyla bu odada plastik çöp sepeti ve lavabodaki neon ışığıyla....... etrafımdakiler kadar sönüktüm.
Dicen que las luces de neón brillan más en Broadway
Tüm neon lambaları yanmış Broadway'de
¿ Ves esas luces de neón?
Şu neon tabelayı görüyor musun?
Las luces de neón me están volviendo loco.
Neon ışıkları beni çıldırtacak.
Las luces de neón fastidian la señal.
Hayır, hepsi o neon ışıkları yüzünden.
¿ Neón?
Neon?
¿ Qué es neón?
Neon da nedir?
Neón.
Neon. Bilirsin...
Sí, neón, que...
Evet, neyon... Neon
Oh, sí. Neón, ¿ eh?
Hey neon, ha?
Giulietta, ¿ cuántas veces te tengo que decir que debes de apagar las luces por la noche?
Giulietta, kaç kez Sana söyleyeceğim. neon ışık olması gerektiğini etraf çok karanlık
Sí, ¿ por qué no?
- Plastik ve neon ışıklı mı? Bunun nesi yanlış?
Este viaje a Chinatown fue como una cabalgata en un caballo de neón.
Çin Mahallesi'ne yapılan bu ziyaret neon at üzerinde yapılan bir gezi gibiydi.
Pareces el neón de un anuncio de Gordon's.
Gordon cin için neon ışığı gibisin.
¿ Tiene alguna señal de neón abordo?
Gemide bir neon ışığınız var mı?
¿ Tiene dos señales de neón?
İki tane neon ışığınız var mı?
Y creo que podemos encontrar un par de luces de neón en la sala de espera.
Ve... Sanırım salonda bir kaç tane neon ışık bulabiliriz.
¿ Qué dice si reemplazamos el vacío con un poco de gas neón?
Vakumu biraz neon gazıyla değiştirmemize ne dersin?
El intercambio de gas neón me dió la succión.
Neon gazı değişimi bana vakum sağladı.
Utilizamos una cápsula sumergible experimental, modificada con un escalpelo láser de helio y neón... de rendimiento potenciado, diseñado por nosotros.
Sıvı içinde yol alabilen bir kapsül kullanıyoruz. Kendi tasarımımız olan performansı artırılmış... bir helyum-neon lazer bıçağıyla desteklendi.
Se me había ocurrido un letrero de neón que gire...
Dönen, neon bir tabela düşünüyordum...
- ¿ En qué color?
- Ne renk neon?
Sal del auto, corta la Slauson, vuelve a tu auto, y conduce 9 millas más hacia la señal de neón que dice "esteroides por un grifo".
Arabanızdan inin, kestirmeye girin sonra arabanıza geri binin ve sonra dokuz mil kadar neon ışıklarına kadar sürmeye devam edin. "Hazır Steroid" derler.
¿ Qué tal jugar un rato pool?
Bilarda oynamaya ne dersiniz? Neon ışıkları saçlarımdaki meçi kötü gösteriyor. Olmaz.
Nitrógeno, metano, neón líquido.
Nitrojen, metan, sıvı neon.
Veo como una luz de neon, un nombre y una dirección. porque los numeros, lo que hacen es conectar el cheque con un nombre y una dirección.
Bir isimle bir adresi yanıp sönerek gösteren bir neon lambası görüyorum, çünkü bu özel rakamların yaptığı... bu çeki hamilinin isim ve adresiyle ilişkilendirmesi.
como que tu corazón esta hecho de neon, y... Cuando los encuentres, tienes que estar con ellos.
Kalbin hızla çarpar, ve... onları bulduğunda, onlarla olmak istersin.
Pero un maldito neon me quemó el ojo. el dolor era infernal... no podía ver.
Fakat lanet neon ışıkları gözlerimi yakıyor, cehennem gibi yanıyor...
escucha la música del tráfico en la ciudad persisten en la acera dónde están las hermosas luces de neón cómo puedes perder?
Şehirdeki trafiğin müziğini dinle Kaldırımlarda oyalan neon ışıklarının güzelliği ile Nasıl kaybedersin?
Brillo como el neón
Neon ışığı gibi... parlarım
Brillo como el neón...
Neon ışığı gibi parlarım...
Si me pones bajo una anuncio de cerveza de neón, me veo bastante bien.
Hâlbuki beni neon ışıklı bir bara koyun, harika görünürüm.
Butch puso un cartel de neón.
Vay, Butch kendine neon tabela yaptırmış.
La próxima vez te traeré uno.
Neon tetra.
¡ Sí, vestido en neón!
"Jeff Malene - dtv de." her zaman neon da.