Translate.vc / Espagnol → Turc / Net
Net traduction Turc
6,818 traduction parallèle
Mi posición es bastante clara.
- Benim konumum gayet net.
Ahora, esos dos bufones del pasillo... Voy a asegurarme de ponerles los puntos sobre las íes... a la antigua usanza y acorde a la ley.
Koridordaki o iki soytarının da her şeyi net bir şekilde yazıp gizlisi saklısı kalmadan not ettiklerinden emin olacağım.
Ni bien lo dijo, tuve una idea, tan aguda y claramente definida que solo puedo llamarla destino.
O bunu söyler söylemez, kafamda bir fikir belirdi. Bu fikir o kadar net ve açıktı ki, sadece kader olarak açıklanabilirdi.
- Pero conocí al dueño hoy y nunca lo tuve más claro.
- Güzel. Ama... Bugün restoranın sahibiyle tanıştım ve durum daha net olamazdı.
Claramente les están cobrando de más.
Net bir aşırı fiyatlandırma söz konusu.
Y hay un intento muy sólido de ocultar el hecho, que a mi manera de ver, significa...
Bu bilgilerin de net bir şekilde saklandığının kanıtı var. Yani benim gördüğüm kadarıyla bu...
- No importa cuál sea su opinión- - - ¿ No está eludiendo eso porque su posición sobre los derechos de los gay no es clara?
Gey haklarıyla ilgili tutumunuz net olmadığı için bunu geçiştirmiyor musunuz?
Lo que está claro es que la detención del Sr. Corrigan es injusta y, como dije, estamos haciendo lo posible para asegurarnos de que regrese. Sí, Zachary.
Net olan, Bay Corrigan'ın haksız yere hapse atılmış olması ve dediğim gibi, eve dönmesi için elimizden geleni yapıyoruz.
Y también está claro que no pasaste la clase de etiqueta.
Net olan bir şey daha var, görgü kuralları dersinden kalmış olmalısın.
No pude verlo bien.
Yüzünü net göremedim.
Yo era solo una niña cuando pasó... pero recuerdo claramente cómo llegamos a la Luna.
Bu gerçekleştiğinde küçük bir çocuktum, ama Ay'a nasıl indiğimizi çok net hatırlıyorum.
Vale, incluso si quisiera devolverlos, que definitivamente no quiero, no va a pasar, ¿ vale, nena?
Tamam, götürmek isteseydim bile, ki net bir şekilde istemiyorum, böyle bir şey olamazdı, tamam mı bebeğim?
Donnie puso un claro límite, Tasha.
Donnie çok net bir çizgi çekti, Tasha.
Con perfecta claridad, Majestad.
Hem de çok net bir şekilde Majesteleri.
* TheSubFactory.net *!
İyi seyirler.
- Claro como el día.
- Gayet net.
Oferta, demanda, bruto, neto.
Arz, talep, brüt, net.
No está claro, señor, pero es una posibilidad que debemos considerar.
Net değil efendim, ancak göz önünde bulundurulması gereken bir ihtimal.
Aunque, la prueba de la culpabilidad del Sr. Nix no es tan evidente como cuando la corte determinó que la fianza no era apropiada.
Ancak, mahkemenin kefaleti uygun görmediği zamana göre Bay Nix'in suçunun kanıtı net görünmüyor.
Seis veces, para ser exactos.
Net rakam verirsek altı defa.
Estás en el canal de deportes de la Fox.
Sen Fox Sports Net'desin.
Ahora veo las cosas mucho más claras.
Artık her şey gözüme çok daha net görünüyor.
Debí haber visto la visión con más claridad.
Görümü daha net izah etmeliydim.
Quizás veo las cosas más claras que en los últimos años.
Belki de her şeyi yıllar sonra ilk defa bu kadar net görüyorumdur.
Ahora tiene claras las reglas.
Artık kuralları gayet açık ve net anladı.
- Tel Aviv puede verlo.
Tel Aviv net görüntüye sahip.
- DC también.
Washington net görüntüye sahip.
La prueba de la culpabilidad del Sr. Nix no es tan evidente a como lo era cuando el tribunal determinó que la fianza no era apropiada.
Mahkemenin kefaleti uygun görmediği zamana göre Bay Nix'in suçunun kanıtı net görünmüyor.
Buena línea visual, de visión clara ambos lados. Encima.
.. iki tarafta da görüş net.
Si, te he oído alto y claro.
Evet, gayet açık ve net duydum.
Fue muy específica, señor.
Çok net konuştu efendim.
- No puedo asegurarlo. Pero es seguro que a esta altura, Ali ya se lo debe haber sacado de encima.
Net bir şey diyemem ama doğruysa bile Ali çoktan sepetlemiştir.
Eso es robo, simple y llanamente.
- Yaptığınız hırsızlık, bu kadar net.
Una cosa es clara, señor Norrell,
Bir şey çok net ortada Bay Norrell.
Me refiero a la cantidad de dinero de Oprah, o me echan de la universidad.
Net, çabucak. Deli para diyorum. Yoksa okuldan atýlacaðým.
Necesitaba aclarar... lo que estaba viendo.
Gördüğüm şeylerin net olmasını istedim.
Con el carbón blanco y muy duro, lo que produce un nítido sonido cuando se le golpea.
Kömür beyaz ve çok sert vurulduğunda net bir çınlama sesi çıkarıyor.
El tiempo y la distancia brindan cierta claridad.
Zaman ve mesafe insana net bir bakış açısı sağlıyor.
- Sé claro.
- Net ol.
Te conté esa mierda en confianza, Holly.
Sana bunu net olarak söylüyorum, Holly.
Se hace difícil ver con claridad.
Net görüşü zorlaştırırlar.
Habla con calma y claridad.
Sakin ve net konuş.
Necesito ganar mucho dinero, rápido.
Bana sağlam para lazım. Net, çabucak.
Mark dejó muy en claro que no me quiere cerca por ahora.
Mark beni etrafında istemediğini oldukça net belirtti.
Voy a necesitar que seas más preciso.
Bana karşı daha net olmanı istiyorum.
Estoy esperando un diagnóstico preciso de la mañana.
Sabaha kadar net bir teşhis istiyorum.
Las preguntas serán precisas porque necesito verificar todos esos detalles.
Soruları çok net ve açık sormalıyım çünkü bu detayları teyit etmeliyim.
No piensas con claridad.
Net düşünemiyorsun.
= [Corregidos por] = • Zolana @ TheSubFactory.Net • Vamos. Vamos.
Hadi, hadi.
Izhar @ TheSubFactory. Net
Çeviren :
No fue nada.
Ama bu bahsettiğiniz olay dostum hayatımda duyduğum en aptalca fikirdir, net! Çok kolaydı.