Translate.vc / Espagnol → Turc / New
New traduction Turc
36,049 traduction parallèle
Primero, los 48 millones de dólares propuestos marcados para el mantenimiento del control de enfermedades en Nueva York.
İlk öneri, 48 milyon $ tutarındaki New York hastalık kontrol merkezi bakım tahsisi.
Sí, en Nueva York, cuando estaba en el instituto.
Evet, New York'ta lisedeyken.
Pero, ya lo sabes, mañana vuelvo a Nueva York.
Bildiğin gibi yarın New York'a dönüyorum.
¿ Vas a casa? No, bueno, vuelvo a Nueva York a mirar un apartamento que me gusta y entonces a Londres.
Beğendiğim bir daireye bakmak için New York'a döneceğim.
Se va a Nueva York y luego a Londres.
New York'a gidecekmiş. Sonra da Londra'ya.
Bueno, oye, si necesitas distraerte, haremos unos conciertos en la gira antes del espectáculo de Nueva York.
Eğer bir kaçamak arıyorsanız, New York gösterisinden sonra turnemizde bir kaç gösteri daha var.
Lo extrañamos en Nueva York.
New York'ta sizi özlüyoruz.
Miami, capital de la cocaína, seguiría en manos de Pablo, y los Rodríguez se conformarían con un pequeño territorio del noreste :
Dünyanın kokain başkenti, Miami Pablo'nun bölgesi olarak kalacak, karşılığında Rodriguez Biraderler kuzeydoğudaki New York adındaki küçük bölgeyle idare edecekti.
- [música disco] - Era menos accesible, pues se encontraba 1700 kilómetros más al norte, pero sus habitantes amaban tanto la cocaína como la gente del sur.
Aradaki 1.752 kilometrelik fark ulaşmayı zorlaştırsa da anlaşılan New York'takiler de güneydekiler kadar kokaine deli oluyorlardı.
Y si bien había 1,8 millones de personas en Miami, había siete millones en Nueva York.
Ve Miami'de 1.8 milyon insan yaşarken New York'ta yedi milyon yaşıyordu.
Demasiado New Age.
Yeni Çağ inancı bunlar.
Es una dirección, una taberna en Manchester, Nueva Jersey.
Manchester, New Jersey'de bir barın adresi.
Queens, Nueva York.
Queens, New York.
En otras noticias, una reciente ola de homicidios que tiene como objetivo a enfermeras de la zona de la ciudad de Nueva York ha sido denominada "Los asesinatos Nightingale".
Diğer bir haber ise son zamanlarda New York bölgesindeki hemşireleri hedef alan cinayetler silsilesine "Nightingale Cinayetleri" ismi verildi.
Aquí WQ2YV llamando a un operador sin identificar en las afueras de Queens, Nueva York.
Burası WQ2YV. Queens, New York'tan bilinmeyen bir operatörü arıyor.
Porque he tenido que leer en todos los periódicos de Nueva York lo mal tipo que era mi padre.
Çünkü ben New York'taki her gazetede babamın ne kadar kötü biri olduğunu okumak zorunda kaldım.
- Hola, ¿ cómo ha ido por Nueva York?
- New York nasıldı?
Rodrigo, hice todo el viaje desde Nueva York para hablar contigo.
Rodrigo, New York'tan buraya seninle konuşmak için geldim.
Seguro que la buena gente de Nueva York preferiría tenerte en las calles.
Eminim New York'un güzel insanları seni sokaklardan alıkoymak istemiyordur.
Los cuerpos son de fuera de los cinco distritos, así que...
Ölenler de New York City'nin dışında ikamet ediyormuş.
En tu habitación de hotel o en tu nueva casa o dondequiera que te quedes mientras estés en Nueva York.
Otel odanda ya da yeni evinde ya da bugünlerde New York'da nerede kalıyorsan.
Tuvimos tres páginas en el New York Times dos días después de abrir.
Açıldıktan iki gün sonra New York Times bize üç sayfa ayırmıştı.
Ahora, en Cosme, el restaurante de Nueva York hacemos un pulpo frito.
Şimdi New York'taki restoranım Cosme'de... ahtapot kızartma yapıyoruz.
En aquel entonces, mis ídolos eran Jean-Georges, Daniel y todos aquellos chefs que tenían restaurantes en Nueva York y que recibían cuatro estrellas en el Times.
O sıralarda idollerim Jean-Georges, Daniel... ve New York'ta restoranları olan şeflerdi... ve Times dergisinden dört yıldız alıyorlardı.
Así que empecé a buscar escuelas en Nueva York.
Böylece New York'ta okul aramaya başladım.
Última llamada para el vuelo de Ashley a una universidad fina de Nueva Inglaterra.
Ashley'in sıkıcı New England kolejine giden uçuşu için son çağrı. Son çağrı.
Pensé que venía a América y tendría una gran aventura. Y en vez de eso es- - En vez de eso es Nueva Jersey.
Amerika'ya gelirim ve... büyük bir macera olur diye düşünmüştüm ama.... onun yerine New Jersey.
Soy el detective Stanton de la policía de Livingston, Nueva Jersey.
Ben Dedektif Stanton. New Jersey, Livingston Polis Departmanı'ndan.
Livingston, Nueva Jersey.
Livingston, New Jersey.
- ¿ Dónde fue? - En Nueva Jersey en el campus universitario donde enseña.
- New Jersey'de, öğretmenlik yaptığı üniversitenin kampüsünde.
Tres meses antes de la masacre, fueron recuperadas en una incursión por la DEA de Nueva York.
Katliamdan 3 ay önce, New York Uyuşturucu ile Mücadele Dairesi tarafından bir baskında ele geçirilmiş.
Oye, tengo los archivos precolombinas y el material de la excavación en Nuevo México.
- Hey, bende Colomb öncesi dosyalar ve New Mexico dakikazıdan gelen şeyler var.
avisos de tsunamis están en vigor desde Nueva Jersey a Virginia.
- New Jersey den Virginia ya kuvvetli Tsunamiler görüldü.
Mi amiga Jenny en realidad me envió un mensaje mientras que mi teléfono estaba trabajando para, como, cuatro segundos, y ella dijo que no había, como, apariciones en Nueva York y se enfrenta a mirar en las ventanas pero 40 pisos de altura.
- Cep telefonum üç dört saniye çalışıyorken - Arkadaşım Jenny bana mesaj attı - Ve New York ta hayaletler benzeyen şeylerin olduğunu söyledi.
Hace un siglo, esta nación levantó un monumento en el puerto de Nueva York.
Bundan yüz yıl önce, bu ulus New York Limanı'na bir anıt dikti.
Señor, nuestros agentes han localizado a Juliana Crain en Nueva York y están haciendo planes.
Efendim, ajanlarımız Juliana Crain'nin yerini New York'ta belirlemiş ve ayarlamaları yapıyorlar.
Deseo mucho que te quedes, pero si prefieres ir a Nueva York, lo comprendo.
Burada kalmanı çok isterim ancak, New York'a gitmeyi tercih edersen de anlarım.
Nueva York, Filadelfia, Boston, cualquiera.
New York, Philadelphia, Boston... Aklına neresi gelirse.
Estaba sentado en mi casa en el distrito de la parte alta de Nueva Orleans, tomando un buñuelo del Café Du Monde.
Evimde oturuyordum New Orleans'ın yukarı tarafında, Café Du Monde çöreklerimi yiyordum.
Pues Nueva York ya no existe.
Tamam, New York tamam.
UN FILM DE BRADFORD SHARP LUEGO DE UNA DISPUTA LABORAL DE 87 DÍAS, LA ORQUESTA SINFÓNICA DE NUEVA YORK
Bir Bradford Sharp filmi. 87 günlük işçi anlaşmazlığı sonrasında New York Senfoni Orkestrası müzik yapmak için geri döndü.
Aunque viví en Nueva York toda mi vida, nunca fui a ningún concierto como ese, nada, así que fue toda una experiencia.
Bütün hayatım boyunca New York'ta yaşamış olsam da böyle bir konsere hiç gitmedim yani bu bir deneyimdi.
Los Knicks de Nueva York.
New York Knicks takımı.
Cynthia Taylor, Sinfónica de Nueva York.
Cynthia Taylor, New York Senfonisi.
Todos aquí tienen un gran corazón de caballo porque nos importa esta ciudad, esta orquesta, y es por eso que estamos tan emocionados de pedirles que renueven su compromiso con la Orquesta Sinfónica de la ciudad de Nueva York.
Buradaki herkesin kocaman yüreği var. Çünkü bu şehre ve orkestraya önem veriyoruz. Ve bu yüzden New York Senfoni orkestrasına olan bağlılığınızı yenilemenizi isterken çok heyecanlıyız.
¡ que es la apertura de la Orquesta Sinfónica Juvenil de Nueva York!
New York Senfoni Gençler Orkestrasını kuruyoruz!
Desde Nueva York Hasta Idahos
New York'tan Idaho'ya kadar
BROOKLYN, NUEVA YORK 1913
New York 1913
En 1913, cerca de un millón de personas inundan la ciudad de Nueva York... buscando todos una vida mejor.
1913 yılında... yaklaşık bir milyon kişi New York'a göç etti. Tabii ki daha güzel bir yaşam için.
Los inmigrantes que llegaron a América y especialmente a Nueva York, vinieron a oleadas.
Amerika'ya gelen göçmenler..... özellikle de New York'a dalga dalda akın ediyorlardı.
Te veré en Nueva York.
New York'ta görüşürüz.