English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Nsa

Nsa traduction Turc

2,575 traduction parallèle
Cortafuegos, protocolos de seguridad IP equiparables a la NSA...
Güvenlik duvarlari, NSA seviyesinde I.P. Güvenlik protokolleri...
Se detectó una señal codificada que se envió cuando el piloto perdió el control.
NSA, pilotun kontrolü kaybettiği an gönderilmiş şifreli bir sinyal yakalamış.
Intentan reducir el perímetro.
NSA şu saniye bunu daraltmaya çalışıyor.
La CIA, la NSA, la NCTC, todos, cada organización de inteligencia está pidiendo tu cabeza en una pica, lo que significa que vas a anhelar el pasar el resto de tu vida en un oscuro agujero.
CIA, NSA, NCTS her istihbarat örgütü senin kelleni istiyor. Bunun anlamı ; hayatının geri kalanını karanlık bir delikte yaşamak için sabırsızlanıyorsun demektir.
Volteó a la NSA desde dentro hacia afuera.
Kız NSA'ya sızmıştı.
Sí él es tu idea de diversión, cuenta conmigo.
Bu senin eğlence anlayışınsa, ben yokum.
Organice una reunión de inteligencia con la NSA y la CIA
NSA ve CIA ile birlikte bir görüşme ayarla.
Según sus notas, El Sr. Gordon se estableció para informar sobre las pruebas de una cuenta Cayman alta mar que, de acuerdo con la NSA, estaba a nombre de Nikita Mears. Eso es una mentira.
Bay Gordon'un elindeki delillere bakacak olursak, NSA'in Cayman'da Nikita Mears'e ait bir hesap olduğu ortaya çıktı.
Esta es la segunda vez Graham ha hecho referencia a la NSA intel.
Graham ikinci defa NSA istihbaratını kullanıyor.
Encuentra que Graham ha sido comunicarse con la NSA.
- Graham'ın NSA'den kimle konuştuğunu bul. - Büyük bir liste olabilir.
Hey, Birkhoff. ¿ Cómo va la búsqueda de la NSA?
Birkhoff, NSA araştırması nasıl gidiyor?
Encuentra que Amanda se está comunicando con la NSA.
Amanda'nın NSA'den kiminle iletişim kurduğunu bul.
Líderes oficialmente han negado cualquier implicación. Confirma intel NSA que la inteligencia paquistaní pagado $ 50 millones para...
Pakistan iddiaları reddetse de NSA, Pakistan istihbaratının 50 milyon dolar ödediğini doğruladı.
Shop tiene otra cama dentro de la NSA - el que está plantando todo esto Intel.
Dükkan'ın tüm bu bilgileri sağlayan, NSA'in içinde bir adamı daha var.
¿ Quién es nuestro próximo objetivo - Doble de Amanda dentro de la NSA?
Sıradaki hedefimiz kim? Amanda'nın NSA'deki dublörü mü?
Birkhoff parece que no puede para encontrar nuestro hombre misterioso en la NSA.
Birkhoff, NSA'deki gizemli adamı bulabilecek gibi görünmüyor.
Todo lo que está haciendo o no hacer - el plomo NSA, el hack roto - está ayudando al otro lado.
Yaptığı ya da yapmadığı şeyleri düşün. NSA'deki adam, başarısız hack girişimi- - Bunlar hep karşı tarafa yardım ediyor.
Es él - Doble de Amanda en la NSA.
Amanda'nın NSA'deki dublörü.
Jefe de estrategia, unidad de delitos cibernéticos - capturas hackers para la NSA.
Baş strateji yöneticisi. İnternet suçları bölümünden. NSA için hackerları yakalıyor.
Si no se comprueba en,
Eğer giriş yapmazsa NSA aramaya başlayacaktır.
NSA empieza a buscar - Es el protocolo.
Protokol böyle.
Se le va a ayudarme a encontrar el verdadero impostor que hay dentro de la NSA.
NSA'in içindeki gerçek sahtekârı bulmama yardım edeceksin.
¿ Lo sientes - que haces una búsqueda falsa en el servidor de la NSA.
Onu oturtup NSA sunucularında sahte bir arama yapacaksın.
Y quiere que escriba una carta a la NSA declarándole un héroe.
Ayrıca Birkhoff, NSA'e onu kahraman ilan etmeniz için mektup yazmanızı istiyor.
Sonya no está conectando con los servidores satelitales de la NSA, para darnos vista del cielo.
Sonya, NSA'in uydu sunucularına bağlanmamızı sağlıyor. Gökyüzünde bir gözümüz olacak. - NSA mi?
Aunque tenga una forma calmada de comunicación... he sido testigo de su éxito en el intercambio de opiniones.
Her ne kadar iletişim kurmaktan kaçınsa da başarılı düşüncelerini paylaştığına şahit oldum.
Si es tu Bo la de la carta, tiene un problema gordo.
Eğer bu karttaki senin Bo'nsa, büyük sıkıntılar içinde.
La Agencia de Seguridad Nacional no es la única que nos vigila.
NSA bizi izleyen tek kurum değil.
Pero era la misma mujer que yo ví, en carne y hueso.
Ama gördüğüm aynı kadınsa, kanlı canlıydı.
Trajo de cabeza a la NSA.
NSA'nın içine sızmıştı.
Nuestro servidor está protegido por un cortafuegos que la NSA no pudo craquear.
Sunucularımız bir güvenlik duvarı tarafından korunur, ki NSA bile aşamadı daha.
Entonces que se encargue la NSA.
NSA'yı ara o zaman.
Acabo de hablar por teléfono con el equipo de encriptación de la NSA.
Demin NSA şifreleme elemanlarıyla konuştum.
¿ Ella es una valiente pelirroja, él tiene pantorrillas que lanzan mil erecciones femeninas?
Kadın çabuk öfkelenen bir kızıl, adamınsa azgınlık düzeyini deli gibi arttıran kasları var.
Auggie, necesitas obtener uno de tus dispositivos NSA, un localizador telefónico que muestre los registros de llamadas.
Auggie, arama geçmişini alabilmemiz için NSA'da çalışan kankalarından birisinden yardım istemek zorundasın.
Contratos para la NSA, mayormente.
Daha çok NSA ile çalışmış.
Déjame ver si puedo conseguir algo que ayude de la NSA antes de deshacernos de ellos.
Tamam, Houston. Onları ekmeden önce bakalım NSA'ya yardım edecek bir şeyler bulabilecek miyim? Buradayım.
¿ No puede simplemente dar un paseo?
Şöyle bir bakınsa olmaz mı?
La Agencia de Seguridad Nacional pidió a la policía que entregasen todo lo relacionado con el problema, incluyendo a Tanya Barrett.
NSA, New York Polisi'ne problemle alakalı her şeyi teslim etmesini söyledi. - Tanya Barrett de dahil.
Si es que los bigotes encerados y las ondulaciones permanentes son lo tuyo.
Permalı saçlar ve ağdalanmış sakallar senin olayınsa...
Y algunas sí.
Bazılarınınsa öyle yazılmıştır.
Estaré obligado a llamar al FBI, la NSA y a la oficina DNI.
FBI'yı, Ulusal Güvenlik Dairesi'ni ve müdürün ofisini aramak zorunda kalırım.
No lo sé, ¿ de acuerdo?
NSA mi? - Bilmiyorum. Tamam mı?
Lo único que quiero hacer es hablar con la verdad y quiero decirle a nuestros usuarios lo poco que ha colaborado mi compañía con las citaciones de la NSA.
Tek yapmak istediğim gerçeği söylemek ve kullanıcılarımıza şirketimin bu UGA celpleriyle nasıl işbirliği yaptıklarını söylemektir.
Oh, y la NSA nos ha solicitado una y otra vez entregarles información de los usuarios de nuestros sitios de redes sociales.
UGA tekrar tekrar bizden kullanıcı bilgilerini sosyal ağ sitelerimizden almayı istediler.
Vamos a demandar a la NSA.
UGA'nı dava ediyoruz.
Una charla de la ASN.
NSA pisliği.
Mi madre no deja de decepcionarme. No quiere llamar a Seguridad Nacional por mí.
Hayır, benim için NSA'yı aramaz.
Ella estaba con vida... apenas.
Kadınsa ölmek üzereydi.
Vale, Houston, Houston.
NSA'dan bile beter.
¿ ASN?
NSA?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]