English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Ocho

Ocho traduction Turc

22,632 traduction parallèle
He podido rastrear la dirección MAC hasta un portátil comprado hace ocho meses en Santa Monica.
MAC adresini sekiz ay önce Santa Monica'dan alınmış bir laptopa kadar takip ettim.
Vivían ocho en habitación de esta última casa.
Son kaldığı yerde, 8 kadın bir odada kalıyorlarmış.
¡ Cinco, seis, siete, ocho, nueve, diez, vete!
Dört... Beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on!
Tenías sólo ocho años, pero eras tan valiente.
Daha sekiz yaşındaydın ama çok cesurdun.
Habitación ocho... era la de tu padre.
8 numaralı oda. Babanın odası.
No sé, de golpe es como si me hubiera fumado ocho porros.
Bilmiyorum, arka arkaya sekiz tane esrar çekmiş gibiyim.
Alas ocho entramos.
- Saat sekizde gireceğiz.
- Por eso. - Quiero controles de neuro cada hora en la cama seis, da el alta a las camas cuatro y ocho.
- Bu yüzden. - 6. yatağa saat başı nörolojik kontrol istiyorum.
No tenemos a nadie en la ocho.
8. yatakta hasta yok.
Es por lo que te dejé ocho mensajes.
O yüzden sekiz mesaj bıraktım.
Seguridad privada... una mujer entre 1,60 y 1,65 metros de altura llevando ocho o más bolsas de compras a la suite... no dejó mucha evidencia detrás...
... özel güvenlik aşağı yukarı 1.60-1.65 arası bir kadın sekiz civarı alışveriş poşetini süite götürmüş ardında kanıt denecek pek bir şey bırakmamış...
Entonces, ¿ qué vas a hacer cuando El Verdugo sea eclipsado por la siguiente madre joven que ahogue a sus ocho hijos, o un cirujano estético que asesine a su esposa con Botox?
İnfazcı hikayesi, sekiz çocuğunu boğan... anne ya da karısını Botox ile öldüren cerrah olaylarının... gölgesinde kaldığında ne yapacaksın? Hıı?
¿ asesinando a ocho personas?
- Evet ama sekiz insanı öldürerek mi?
Bueno, mi hijo tiene ocho años.
- Yani oğlum sekiz yaşında.
El ex asambleísta y candidato a la alcaldía Steven Gallagher la compra de una bola ocho en una suite de hotel.
Eski meclis üyesi ve başkan adayı Steven Gallagher bir otel odasında uyuşturucu alıyorlar.
Necesito que accedas al sistema del ascensor para asegurarnos que cuando el agente apriete el seis, el ascensor los lleve al ocho, donde les estaremos esperando.
Asansör sistemine erişmene ihtiyacım var. O Ajan 6 ya bastığında asansörün onu 8'e götürdüğünden emin olmalıyız. Orada bekliyor olacağız.
El Director llegará a la planta ocho en cinco, cuatro, tres, dos...
Yönetici sekizinci kata ulaşıyor. Beş dört, üç, iki...
Una treinta y ocho.
38lik.
Ocho.
Sekiz.
Recógeme aquí mañana por la noche, ¿ a las ocho?
Beni yarın akşam saat sekizde buradan al?
OK, compremos un ocho y larguémonos de aquí, Richard.
Pekâlâ, bir sekizlik al ve buradan gidelim Richard.
Costa Café anunció ocho puestos.
Costa Coffee sekiz iş ilanı verdi.
Ocho años después, echó a Mark.
Sekiz yıl sonra Mark'ı kovdu.
Ocho años menor.
- Kendisinden sekiz yaş küçük.
Es del pasillo ocho, por encima de las cadenas y cables.
Sekizinci reyondan, zincirlerin ve kabloların yukarısında.
Y, cinco, seis, siete, ocho.
Ve Beş.. Altı.. Yedi!
Son las 8 : 00 del ocho de diciembre y estas son las noticias.
Bugün günlerden 8 Aralık ve saatler 8 : 00'i gösteriyor. İşte haberler.
Cuando sanes, el cirujano plástico comenzará a llenarlos de solución salina por un periodo de seis a ocho semanas.
İyileşme gerçekleştikten sonra da onları tuz ile doldurup, estetik cerrahınız altı ila sekiz haftalık estetik ameliyatı sürecine başlayacak.
Vale, he rastreado nueve envíos en los últimos seis meses... ocho a santuarios para la preservación de la vida animal y zoológicos.
Geçtiğimiz 6 ayda getirilmiş 9 kargo var sekizi hayvan koruyucularına ve hayvanat bahçelerine.
Se trata de que te vas a casar con una mujer embarazada de ocho meses.
Bu, senin 8 aylık hamile bir kadınla evleneceğin gün. Haklısın.
- ¿ De cuántos meses está? - De ocho.
- Kaç aylık?
Se llevaron a la Srta. Palmer, junto con los otros ocho trabajadores que retenías, así que la parte del secuestro en esta historia se ha terminado, lo que nos deja con el negocio actual.
Bayan Palmer'ı ve elinde tuttuğun 8 işçiyi de aldılar. Yani hikayenin adam kaçırma kısmı bitti ve iş konuşma kısmı başladı.
¿ Qué dices de los ocho años de Obama, puta racista nazi?
Sekiz yıllık Obama hükümetine ne diyeceksin seni ırkçı Nazi sürtüğü?
¡ Ocho minutos para las noticias de las cinco!
Beş haberlerine sekiz dakika var!
Son cinco minutos de salchicha por ocho o nueve minutos de una rica hamburguesa.
Belki beş dakika muhtarın elini sıkacaksın sonra da sekiz-dokuz dakikalık hamburger saadetimiz olacak.
Muy bien, así que, ¿ nos vemos a las ocho? Bueno.
- Pekala, akşam sekizde görüşürüz.
¿ Te caíste haciendo los ocho?
Ne oldu, "Patch" yaparken yere mi düştün?
Creo que ocho y medio.
39,5.
Ocho y medio, veamos qué hay por aquí.
Bakalım burada 39,5 bulabilecek miyiz.
Ocho.
8.
¡ Ocho horas!
Sekiz saat!
Ponemos en un sólido ocho horas.
Sağlam bir sekiz saat geçirdik.
Sufrí neumonía ocho veces.
Sekiz sefer zatürree geçirdim.
Cuento ocho... está bien.
8 taneler, guzel.
Ocho hombres no sobrevivieron.
Sekiz kisi kurtulamadi.
Ocho latas oxidadas de okra y una botella de aspirinas.
Sekiz tane paslı bamya konservesi..... ve bir şişe aspirin var.
No hay nada mejor que un buen juego de ocho bolas.
İyi bir 8 top bilardo oyunu gibisi yoktur.
Me rendí en ocho meses.
'Sekiz ay içinde pes ettim.'
Ciento treinta y ocho.
138 yıl.
Posiblemente... las ocho o nueve de la noche.
- Muhtemeldir ki 8 ilâ 9 arasıydı.
En Newark, a las ocho de la mañana.
Newark'ta, sabah sekizde.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]