Translate.vc / Espagnol → Turc / Opcion
Opcion traduction Turc
313 traduction parallèle
Quitaran la opcion que nosotros representamos para darselo a un instructor seguidor de la moda moderna.
O ben olmalıyım. Bu iş yeni bir karateciye nasıl verilir?
Prefieres la otra opcion.
Başka seçenek istiyorsun demek.
Bueno, en realidad no me queda otra opcion, señor.
Şey, gerçekten hiçbir seçeneğim yok, efendim.
Bueno, si quieres saber la verdad no teniamos otra opcion que venir a Mortville.
Bak, gerçeği duymak istersen... Bizim Ölüşehir'e gelmekten başka şansımız kalmamıştı.
Hubo un momento en que me veia inclinada a esa opcion Pero hay tanto sufrimiento, tanta pobreza
Bir zamanlar öyle düşünüyordum Ama o kadar eziyet
no creo que tengamos otra opcion.
Bence fazla seçeneğimiz yok.
no tengo otra opcion. no me importa que diran sus padres.
Başka çarem yok. Anneniz ve babanız ne derse desin, umurumda değil.
No hay opcion mas que la politica de la casa.
Tek çıkar yolu Ev Politikası.
Pareciera qué... ¿ Que opcion tenia?
Ne seçeneğim var ki?
No me han dado otra opcion.
Bana başka bir seçenek bırakmadınız.
Como aqui dice : Mis pensamientos son mios, la opcion es mia....
Burada da denildiği gibi, düşüncelerim benim düşüncelerim.
Deben comprender, si se quedan no me dejan otra opcion mas que pelear.
Nameklileri serbest bırakın ve kendi gezegeninize dönün!
No hay opcion.
Seçme şansı yok.
Como no tiene otra opcion, lo hara.
Ona seçim bırakmadın. Sadece seni yenmek için bile yapacaktır.
Lo que propone el sr. Hand, es nuestra unica opcion.
Mr. Hand in teklifi tek seçeneğimiz.
No tiene opcion.
Başka şansın yok.
Siempre esta la opcion de que Maless sea un titere en todo esto.
Tabii Maless'in bu olayda sadece bir piyon olma olasılığı da vardır.
Si lo agarramos ahora, Perderemos la opcion de señalar a la Section 6.
Eğer onu hemen yakalasaydık, 6.Şube'nin bu işteki parmağını bulma şansımızı kaçırırdık.
Por lo tanto, no tenemos otra opcion pero es este tipo.
O yüzden, bu dostumuza başvurmak zorundayız.
Pero le insisto que por favor use esto como una opcion secundaria.
Ama bunu sadece ikinci seçenek olarak kullanmayı düşünün derim.
Entonces debemos ir con nuestra primera opcion. Uh, Admirante?
O zaman birinci seçeneğimize bakalım.
Tengo que conseguir un peloton. Tenemos que ir a la segunda opcion.
Hemen yeni bir tim oluşturalım İkinci bir şansımız olabilir.
Como yo lo veo, no tienes ninguna opcion, verdad?
Gördüğüm kadarıyla pek fazla bir şansın yok?
No tube opcion.
Seçeneğim yoktu.
No creo que sea una opcion que debas conciderar.
Bence bu bir centilmenin düşüneceği bir şey değil.
Tienes la opcion de volver a la familia.
Aileye dönmek için bir şansın var.
No tengo otra opcion en esto.
Bu konuda benim söz hakkım yok, Delenn.
Aprecio eso, pero voy a tener que considerar otra opcion.
Teşekkür ederim ama gelen diğer teklifleri değerlendireceğim.
Otra opcion?
Teklif mi?
Una tabla de planchar seria una buena opcion.
Bir ütü masasıyla iyi bir atış destek masası yapılır.
No hay otra opcion.
Başka seçenek yok.
Te dije que habia que desechar esa opcion.
Sana şunu gömmeni söylemiştim.
Lo siento, no tengo otra opcion.
Hayır. - Başka şansım yok. - Brad.
No tenemos otra opcion.
- Başka seçeneğimiz yok.
Si. puede ser nuestra unica opcion.
70'in altında tut.
No hay opcion.
Başka şansımız yok.
Opcion uno...
Birinci seçenek :
Opcion dos.
İkinci seçenek :
Y opcion tres.
Ve üçüncü seçenek :
No tiene opcion, Sheridan.
Seçeneğin yok, Sheridan.
No tengo opcion en esto.
Başka seçeneğim yok.
No hubo opcion.
Başka seçeneğim yoktu.
Desafortunadamente, no tenemos otra opcion.
Ama maalesef başka şansımız yok.
Esa hubiera sido mi tercera opcion.
Orası benim üçüncü tahminim olurdu.
Esto es fuera de lo normal... pero no hay otra opcion.
Bunun normal olmadığının... farkındayım ama başka çarem yok.
Tienes razon, Grace. Esto me deja sin otra opcion.
Haklısın Grace, Bana başka seçenek bırakmıyor.
Quiero opcion a acciones.
Hisse senedi istiyorum.
- Es como si no tuviera mas opcion.
Sanki hiç seçeneğim kalmamış gibi.
La honestidad es la mejor opcion.
Dürüstlük çok güzel bir davranıştır.
Parece que la unica opcion es intentarlo.
Sanırım bir şey yapamayız, ama dövüşeceğiz.
No tenian otra opcion.
Başka şansları yoktu.