Translate.vc / Espagnol → Turc / Orión
Orión traduction Turc
385 traduction parallèle
Allí está la constelación de Orión.
- Şuradaki Orion takımyıldızı.
Orión, el cazador.
Avcı Orion.
Está en la constelación de "Orión".
Orion takımyıldızında bulunur.
Nosotros llamamos a aquellas estrellas Cinturón de Orión.
Biz onlara "Orion Takımyıldızı" diyoruz.
Vienes de la estrella central en el cinturón de Orión.
Orion takımyıldızının tam ortasındaki yıldızdan gelmişsin.
¿ Es Vina otra vez, como la esclava verde de Orión?
Bu tekrar Vina, yeşil Orion'lu köle kız olarak mı?
Su traducción de los archivos médicos de las ruinas de Orión revolucionó nuestras técnicas.
Orion'un tıbbi kayıtlarına yaptığı tercüme tekniklerimizde devrim yarattı.
¡ Aquí está Orión!
İşte Orion!
Creo que hallarán que es de Orión, doctor.
- Bence o bir Orionlu.
¿ Orión?
- Orionlu mu?
Inteligencia dice que contrabandistas de Orión han irrumpido en el sistema coridano.
Orionlu kaçakçılar Coridan sistemini yağmalıyordu.
Con Orión neutral. Proveerían dilitio a ambos bandos y continuarían irrumpiendo en Coridan.
Tarafsız Orion'la, iki tarafa da dilityum sağlayacaklardı.
De un planeta de aquella estrella del cinturón de Orión. ¿ La ve?
Oryon takımyıldızındaki en solda bulunan yıldızın etrafında dönen gezegen.
Estamos a unos 320 años luz de la Tierra en un planeta desconocido en la órbita de una estrella de la constelación de Orión.
Dünyadan 320 ışık yılı uzakta, isimsiz bir gezegende Orion takım yıldızının yörüngesindeyiz.
Esa es Orión, allí, y Drago.
Şuradaki Orion, üçgen şeklinde.
Orión alardeaba de poder matar a todos los animales de la faz de la tierra.
Orion böbürlenip yeryüzündeki tüm hayvanları öldürecekti.
Orión.
Orion.
Están pálidos como una luna de Orión.
- Ekranımda bir sorun var.
Hasta cheques de Orión.
Hatta biraz Orion çeki.
En Orión, el Cazador, las cosas cambian no sólo por el movimiento sino también por la evolución estelar.
Avcı Orion takımyıldızında sadece yıldızların hareketinden değil gelişiminden dolayı da bir değişim söz konusu.
Muchas de las estrellas de Orión son jóvenes y calientes.
Orion'un birçok yıldızı, sıcak, genç ve kısa ömürlü.
Si pasamos la película de Orión veremos el nacimiento y muerte de docenas de estrellas que resplandecen y se apagan como luciérnagas en la noche.
Eğer Orion'u zamanda ileri sararsak geceleyin yanıp sönen ateşböcekleri misali düzinelerce, doğan ve patlayarak ölen yıldız görebiliriz.
Uno de esos diseños es el llamado Proyecto Orión.
Bunlardan biri Orion Projesi.
Orión parecía completamente práctico y fue desarrollado en EE.UU hasta la firma de un tratado internacional que prohibió la explosión de armas nucleares en el espacio.
Uluslararası bir anlaşma ile uzayda nükleer silah kullanımı yasaklanana kadar Orion projesi Amerika tarafından yürütülen ciddi bir girişimdi.
Creo que la nave espacial Orión era lo mejor para las armas nucleares si las naves no partían desde muy cerca de la Tierra.
Bence, Orion gemisi nükleer enerjinin en faydalı kullanımını getirirken, dünya için de bir risk oluşturmuyordu.
Orión y Daedalus podrían ir al 10 % de la velocidad de la luz.
Orion ve Daedalus ışık hızının yüzde 10 hızı ile çalışabilir.
No parece probable que tales naves sean hechas antes de la mitad del siglo 21 aunque la nave Orión podría ser hecha ahora.
Bu tür gemilerin 21. yüzyılın ortalarına kadar yapılabilmesi mümkün görülmemekle birlikte Orion gemisini şu an gerçekleştirebiliriz.
Entre las nubes brillantes de gas interestelar aparece la Nebulosa de Orión a sólo 1.500 años luz de la Tierra.
Birçok kendiliginden isik saçan yildizlararasi gaz kümelerinin arasinda, dünyadan sadece 1500 isikyili mesafede bulunan, Orion Bulutsusu.
Vemos a la nebulosa como un parche de luz la estrella central en la espada de Orión.
Dünyadan baktigimizda Avci Orion'un kilici, ortadaki parlak yildiza denk gelir.
Como la Nebulosa de Orión, a 1500 años luz algunas de cuyas partes están colapsando por la gravedad.
1500 ışık yılı uzaktaki Orion Bulutsusundaki gibi parçalar çekim kuvvetiyle çökerler.
Tengo poco tiempo pero quiero que vean una imagen de Betelgeuse en la constelación de Orión.
Görmenizi istediğim, Orion takımyıldızında bulunan Betelgeuse'un bir resmi var
Como la Nebulosa de Orión, a 1500 años luz algunas de cuyas partes están colapsando por la gravedad.
Kalıtım dilini açıklayan genetik kodun 4 harfli alfabesini oluşturan, ve nükleotid denen 4 değişik yapıdan meydana geliyordu.
Tengo poco tiempo pero quiero que vean una imagen de Betelgeuse en la constelación de Orión.
Şimdi de pekçok bilimadamı dünya üzerindeki yaşamın, ilk olarak bir RNA molekülünden başlayıp başlamadığını merak ediyor.
... Y aquella Andrómeda, y esa estrellita a la derecha, al lado de la constelación de Orión fue descubierta hace 50 años.
O andromeda ve o küçük sağdaki yıldız Orion'a yakın olan 50 yıl önce keşfedildi.
Allí está Orión, allí mismo, ¿ ves?
İşte Orion, şurada. Görüyor musun?
Betelgeuse en Orión debe estar alineada con el Polo Norte Celeste.
Orion'daki İkizlerevi yıldızı Kuzey Gök Kutbuyla aynı hizada olmalı.
- Ahí, en el hombro de Orión.
- Orada, Orion'nun sırtında.
Frankie, no sabría distinguir el hombro de Orión de su culo.
Frankie, Orion'nun poposundan bir sırtı olduğunu bilmezdim.
Y si, por casualidad, estuviera disponible, preferiría comer alas de babosa de Orión antes que tener trato con un troglodita como usted.
Ve bir şekilde uygun olsam bile, senin gibi kurbağa suratlı cüceyle birlikte olmaktansa, Orion kanatlı sümüklüböceği yerim daha iyi.
Ahora estás en Orión.
Şu an Orion takımyıldızındasın.
Hey, no es esa la constelación de Orión?
Şu Orion Takımyıldızı değil mi?
Como en Europa, en Marte, en Orión 4, como siempre me pasa.
Tıpkı Europa'da, Mars Kolonisi'nde, Orion 4'teki gibi. Hep yaptığım gibi.
- ¿ A dónde fuiste después de Orión 4?
- Orion 4'ten sonra nerelere gittin?
En la gran Nebulosa de Orión discos de polvo parecen estar convirtiéndose en sistemas solares similares al nuestro.
Büyük Orion Nebula'sında toz bulutları tıpkı güneş sistemimizin oluşumundaki gibi dönüyor.
Los otros son civiles camino a la Tierra, Marte y colonias en Orión.
Diğerleriyse Dünya, Mars, Proksima ve Orion kolonilerine giden siviller.
Cuando estaba dentro de mí... vi pájaros en llamas muriendo en Orión 7.
O içimdeyken Orion 7'deki ateş kuşlarının uçuşunu gördüm.
Regresábamos de una reunión en Orión 7 cuando nos emboscaron.
Orion 7 yetkilileriyle yaptığımız bir toplantıdan dönerken pusuya düştük.
Las colonias de Orión 7 y Próxima 3 se separaron de la Alianza Terrenal como protesta.
Orion 7 ve Proksima 3'teki koloniler, Mars bombardımanını protesto ederek Dünya Birliği'nden ayrıldıklarını açıkladılar.
Venimos de Orión 7.
Orion 7'den geliyoruz.
Luego de estos ataques, Orión 7 y Próxima 3 se independizaron de la Alianza Terrenal.
Saldırıları takiben Orion 7 ve Proksima 3 kolonileri Dünya Birliği'nden ayrılmış ve bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir.
No se acerque al Sindicato de Orión.
İnan bana Orion Kartelinin yanına yaklaşmak bile istemezsin.