English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Otan

Otan traduction Turc

574 traduction parallèle
Un tipo de Berlín Occidental me los ha dado... para un amigo suyo que está aquí en la OTAN.
Burada bulunan NATO'daki arkadaşı için Batı Berlin'de biri bana verdi.
Pero ahora, bajo la OTAN, está de nuestro lado.
Ama artık, NATO aracılığıyla bizim tarafımızda.
Uno, es parte de la defensa de la OTAN y dos, de la defensa de Estados Unidos ante agresión enemiga por aire o por mar.
Bir, NATO savunmasının bir parçası olmak ve iki, Birleşik Devletler'i hava veya denizden gelen düşman saldırılarına karşı korumak.
Mensaje a la Comandancia de la OTAN Norte :
COMNATOKUZEY'e bir mesaj :
Sí, señor. Del comandante de la OTAN.
NATO, Kuzey Atlantik kumandanından.
Mensaje de la Comandancia OTAN Norte, señor.
COMNATOKUZEY'den mesaj var efendim.
Mensaje de la Comandancia de la OTAN.
COMNATOKUZEY'den mesaj var.
Maniobras de la OTAN.
NATO manevrası.
Como no tenía inmunidad diplomática, para la OTAN el Reino Unido no reconoce nuestra soberanía Mundt se escondió.
Diplomatik dokunulmazlığı olmadığından ve NATO bizim egemenliğimizi tanımadığından Mundt saklanma yolunu seçti.
Debatiremos el proyecto OTAN más tarde.
Senin NATO projeni sonra tartışacağız.
Oigamos a Número Dos, encargado de nuestro proyecto OTAN, el más ambicioso que SPECTRE haya emprendido jamás.
SPECTRE'nin şimdiye kadar ele aldığı en hırslı proje olan... NATO projesini, sorumlusu İki Numara'dan dinleyeceğiz.
Nuestra intención es exigir un rescate a los poderes de la OTAN de 280 millones de dólares.
Niyetimiz NATO güçlerinden 280 milyon dolar fidye talep etmek.
Se encuentra en una clínica situada junto a la base aérea de la OTAN.
Bir NATO hava üssünün yanına uygun olarak yerleştirilmiş bir sağlık kliniğinde.
Les acompañará un representante de la OTAN, el comandante Derval.
NATO temsilcisi size eşlik edecek, Kumandan Derval.
El comandante Derval, de la OTAN.
NATO'dan Binbaşı Derval.
Vuelo de instrucción de la OTAN.
OBNR, efendim. NATO eğitim uçuşu.
Dos bombas atómicas, números 456 y 457, que se encontraban a bordo del vuelo de la OTAN 759, se encuentran ahora en manos de SPECTRE.
NATO 759 uçuşunda yüklü bulunan, 456 ve 457 numaralı iki atom bombası, şimdi SPECTRE'nin elinde.
Trabajarán con la OTAN, la CIA, y otras unidades de inteligencia aliada.
NATO, CIA ve tüm müttefik haberalma birimleri ile çalışacaksınız.
Es comandante en las fuerzas de la OTAN.
Oradaki NATO kuvvetlerinde kumandandır.
2 divisiones armadas de OTAN intentaron entrar por la fuerza en la ciudad y fueron repelidas por un número mayor de fuerzas comunistas.
Batı Berlin'e girmesini takiben... iki NATO zırhlı bölüğü şehre ulaşma teşebbüsünde bulundu. Ancak sayıca üstün Komünist güçler tarafından bastırıldılar.
Frente a esta situación, es posible que el presidente americano no tendría más elección que amenazar con dar cabezas nucleares tácticas a las fuerzas de la OTAN para demostrar la determinación colectiva ante un eventual ataque ruso.
Bu durumda, Amerikan başkanının... olası bir Rus saldırısı karşısında ortak kararlılığı göstermek amacıyla... NATO güçlerine taktik nükleer silahlar... kullanma izni verme tehdidinde bulunmaktan başka... bir seçeneği kalmayabilir.
Ahora se ha planeado aumentar la fiabilidad de los misiles... nucleares de la OTAN, incluso aunque los rusos atacaran usando armas convencionales.
Bu dönemde, Rusya konvansiyonel silahlarla saldıracak olsa bile... NATO'nun güvenirliliğinin nükleer silahlarla güçlendirilmesi planlanmaktadır.
De los 750 misiles balísticos de alcance intermedio propiedad en el presente de los rusos, y que apuntan a los países europeos de la OTAN se cree que un considerable número son de combustible líquido y que están almacenados sobre la superficie.
Şu an Rusya'nın elinde bulunan... ve Avrupa'daki NATO ülkelerini hedef alan... 750 orta menzilli balistik füzenin önemli bir bölümünün... sıvı yakıtla çalıştığı... ve yerin üstünde saklandığı düşünülmektedir.
- OTAN.
- NATO.
- Los países de la OTAN, claro.
- NATO ülkeleri. Elbette, evet.
¿ Sabes lo que es la OTAN?
- Sen NATO'nun ne olduğunu biliyor musun?
¡ La Otan se muda!
NATO hareket ve para demektir. - Oh öyle ha...
Dentro de un vagón especial, vigilado por un coronel de la OTAN los fondos secretos de 14 países.
Bir NATO albayının denetiminde bir vagon... 14 Devletin Gizli Fon Parası.
Anatole. Jamás te lo propondría si Francia siguiera en la OTAN.
Anatole, Fransa NATO'ya yeni dahil oldu.
¿ Cuál es mi plan para apoderarme de los millones de la OTAN?
Sizlere Nato tarafından. hazırlanan planı anlatacağım
El tren con los fondos secretos de la OTAN partirá mañana 16 julio de la estación del Norte a las 18h56.
NATO'nun Gizli ödeneklerini taşıyan bu Tren... Yarın, Yani 16 Temmuz Günü, Saat 18 : 56'da "Gare du Nord" istasyonundan hareket edecek.
Estos son seis documentos altamente confidenciales... de la Organización del Tratado del Atlántico Norte. - La OTAN.
Burada NATO'ya ait çok gizli olarak nitelendirilen altı tane belge var.
Es un economista de la OTAN.
Evet, NATO'da ekonomisttir.
Insinuaciones de soplones en el gobierno, la OTAN.
Hükümetteki ve NATO'daki sızıntılara dair küçük ipuçları gibi mi?
La OTAN.
- NATO.
Estoy investigando cómo funciona la OTAN... y como Ud. Es uno de sus funcionarios más importantes...
NATO'nun çalışmalarını araştırıyorum. Siz de üst düzey yetkilerden biri olduğunuza göre...
Por ejemplo... usted es un funcionario civil de la OTAN.
Mesela, siz NATO'nun sivil memurlarındansınız.
La importancia de la gente en la OTAN... no tiene nada que ver con el hecho de que lleven uniforme.
NATO'da çalışanların üniformalı olup olmamalarının önemi yoktur.
Bueno, todos saben que hay soplones en la OTAN.
Herkes NATO'da bilgi sızıntıları olduğunu biliyor.
Éste es el coronel Salan Zim, presidente de Eritrea, a su llegada a París desde Oriente Medio durante su gira por los países de la OTAN.
İşte, Eritre Başkanı Albay Salan Zim'in NATO ülkelerini kapsayan turunun ilk ayağında Orta Doğudan Paris'e geldiği uçaktan inerken çekilen filmi.
Este particular artefacto de tiempo fue denominado NO9 usado por la OTAN en 1958 en sus secciones de espionaje.
Bu ayrıntılı zamanlama cihazının bir No9 için tasarlandığı 1958'deki karşı casusluk amaçlı NATO toplantısında tanıtılmıştı..
De la OTAN, ¿ no?
NATO değil mi?
Un premio de la OTAN que se concede cada cinco años.
Evet NATO'nun beş yılda bir verdiği bir ödül.
A la gente de la OTAN le encantó lo que hizo con esos dos archivos.
Bu arada, NATO'daki insanlar, iki dosya üzerinde yaptığın çalışmalardan çok memnun olmuşlar...
Un "Salon", para la mujer con el mejor trasero de la OTAN.
Bir, eğlence yeri. Batı Yarımküre'nin en güzel götlü kadını için, bir eğlence yeri.
Cuando empezaron a filtrarse rumores desde la Unión Soviética hace unos tres años nuestros estrategas le explicaron a la OTAN que los soviéticos tardarían aún unos 10 años en desarrollar un avión Match 5 con control mental de armas.
Üç yıl önce ilk söylentiler Sovyetler Birliği dışına sızmaya başladığında silah stratejistlerimiz, NATO önünde, emin bir biçimde Sovyetlerin düşünce kontrollü silahlara sahip bir Mach 5 uçağı yapmasının en az 10 yıl süreceğini söylediler.
La OTAN se fundó, cuando el Oeste se desarmó después de la guerra, pero el Este no estaba preparado para seguir.
Geçen savaşta Batı silahsızlandığında NATO kuruldu. Ama Doğu bunu izlemek için hazırlıklı değildi.
Posee todo el blindaje del Nordoc de la OTAN con un grosor de 1 cm. Y medio.
Tüm gemi 2.5 cm kalınlığındaki Nordoc NATO zırhı ile korunmaktadır.
La inteligencia de la OTAN apoyó una ocupación masiva sobre el rio Elba... extendiendose en todas direcciones de la frontera Checa.
NATO İstihbaratı Çek sınırına boyunca uzanan Elba Nehri çevresinde büyük... bir askeri operasyonu onayladı. Görüşmeler...
Esta acción ha sido vista por los ministros de la OTAN como una viloación a los tratados internacionales Jolene!
Bu hareket, NATO dışişleri bakanları tarafından uluslararası hukuka... aykırı bir davranış olduğu belirtilerek kınandı...
En una reciente batalla de simulacro de la OTAN en Europa, usando sólo armas tácticas nucleares descritas como "compromiso limitado", se estimó que más de 2.000.000 de no combatientes
Sadece taktik nükleer silahların kullanıldığı... bir NATO senaryosu sonrasında...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]