Translate.vc / Espagnol → Turc / Papà
Papà traduction Turc
203 traduction parallèle
- No tengo, papà.
- Firketem yok baba.
Por ti, papà, y por esa bomba que has inventado.
Senin yüzünden baba. Ve bu bomban yüzünden.
- ¡ Vàmonos, papà!
- Haydi baba, lütfen.
- Sí, papà tiene razòn.
- Evet, bence babam haklı.
Pero tenga cuidado, papà.
Ama çok dikkatli ol, tamam mı babacık?
- Papà, estoy orgulloso de ti.
- Baba, seninle gurur duyuyorum.
Papà quiere a su niñita. Vamos, vamos.
Babası küçük yavrusunu seviyor.
Sí, papà.
Evet baba.
- ¡ Simon, haz algo! - Sí, papà.
- Onu hemen havuza itin.
-... que era un estúpido. - Decías pues, papà. - Si es así.
- Evet, böyle söylüyordun, baba.
Honestamente. Papà, no la convide para venir aqui.
Gerçekten baba, onu buraya ben davet etmedim.
Tú hablas sobre Mamà y Papà.
Anne babamız hakkında çene çalıyorsun.
- Papà!
- Baba!
Papà!
Babacığım!
Creo que es hora de que le pidas uno nuevo a papà.
Babana söyle yenisini alsın.
Venga, papà.
Tamam babacık.
- ¡ Papà va a partir la piñata!
- Babam şimdi sopayla vuracak!
- Tú no te morirás, ¿ verdad, papà?
- Sen ölmeyeceksin değil mi baba?
- ¿ Qué le gustarà a papà?
- Babam ne hediye ister acaba?
- Papà tiene de todo.
- Babanın zaten herşeyi var.
Papà Noel no vendrà hasta que te duermas.
Uyuyana kadar, Noel Baba sana hiçbir şey getirmez.
- Papà se ha ido de viaje.
- Baban küçük bir seyahate çıkmış.
¡ Tu papà-san te quiere en la cocina!
Baban, seni mutfakta bekliyor adamım!
Mamà-san, papà-san... Richie-san, Flor de Loto.
Anne, baba Richie, Lotus Blossom.
Te lo dije, papà, el chico està mal.
Sana diyorum, baba, bu çocuk kopmuş.
¿ Papà?
Baba?
¡ Papà!
Baba!
Papà ha muerto.
Babam öldü.
- Adiòs, papà.
- Güle güle, baba.
Hola, papà!
Baba!
Papà tiene negocios con una empresa de pilotos.
Baban Birleşik Pilotlar'ın hesabını tutuyor.
Papà!
Baba!
No iré a ver a papà y mamà.
Annemle babama gitmiyorum.
- ¿ Hacer risas con papà?
- Babamla çene mi çalarım?
- Buenas noches, papà.
- İyi geceler baba.
- Es tierra vieja. Papà lo decía.
- Babam eski toprak dedi.
Estaban a salvo, papà lo decía.
Dokunmazmış dedi babam.
Al fin, papà hizo algo que respetas.
Babam sonunda saygı duyduğun bir şey yapmış.
Papà debió ser mensajero indio.
Babam bir Kızılderili koşucu olmalıydı.
Papà dice que serás un tío grande y fuerte...
Büyük, güçlü bir erkek olacaksın.
Yo ni sabía que existía Papà Noel.
Daha Noel Baba'yı çözmüş değilim.
Calla, Papà.
Bize takılmayı bırak baba.
- ¡ Qué asco, Papà!
- İğrençsin baba!
Íbamos a enterrarlo al día siguiente, y Papà lo metió en la nevera.
Ertesi gün onu gömecektik. Babam onu havluya sarıp dondurucuya koydu.
Llamó Papà desde Viena.
Babam bugün Viyana'dan aradı.
Lo ùnico que perteneció a Papà.
Babama gerçekten ait tek yer.
¡ Està Papà!
Babam dönmüş!
¿ Dónde estás, Papà?
Neredesin baba?
- Ven, Papà.
- Buraya gel baba.
¡ Papà va a abrir la red!
Dede, babam ağı açacak.
Ve con papà.
Hadi.