English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Pasion

Pasion traduction Turc

85 traduction parallèle
Fue realmente un beso con pasion.
Oo, bu gerçekten çok yürekten bir öpücüktü.
Has convertido mi apartamento en tu propio nidito de pasion... ¿ No es asi?
Dairemi kendi özel... fantazi çöplüğüne çevirdin, yalan m?
instintos del terrible animal era una oportunidad para combrobar su comportamiento casi humano era increible que por el hecho de poser una inteligencia parecida a la nuestra aquella orca sintiera tambien nuestra pasion mas turbia y primitiva :
Balinaların akıllı oldukları için en çirkin hissimiz olan intikam hissine de sahip olma ihtimali bana bir sapıklık olarak geliyordu.
Nosotras mejoramos su espectáculo con nuestra pasion con nuestro sufrimiento.
Bir nevi palyaço, dansçı, Marslı gibi gösterisinin bir parçasıyız! Tutkularımızla, acılarımızla... onun için gösteri yapıyoruz!
Un poco hueso, que si enlazado a un hombre despierta la mayor pasion.
Küçük bir kemik. Bir erkeğin üstüne bağlandığında büyük şehvet uyandırır.
- Con una pasion.
- Bütün kalbiyle.
No hay tiempo para la pasion.
Şırfıntılığa zaman yok.
PASION POR EL TRIUNFO Es la 1 : 00.
BUZ ÜSTÜNDE AŞK çeviri : dinoche
y por supuesto una alianza muy agradable, disfrutada por ambas partes con mucha pasion y repetidas veces.
Çok tatmin edici bir ilişki iki arkadaş için, enerjik ve tekrarlanan.
Esta película blasfema, "La Pasion de San Tibulo"
Şu kafir filmi ; "Tutku : Aziz Tibulus'un Çilesi".
Frustración ; pasion ; el stress de la situación ;
Boş bulunma, tutku, durumdan dolayı oluşan stres,..
Dos reyes así enfrentados acampan en el hombre, igual que en las hierbas, la virtud y la baja pasion.
İnsanda da, otlardaki gibi, Karargah kurmuştur birbirine düşman iki kral, Biri erdem, öteki istem.
Doscientos segundo de pasion.
İki yüz saniyelik şehvet!
La primera vez que se conocen los amantes.. .. hace que sus cuerpos se prendan fuego en pasion.
İki aşık ilk kez buluşunca bedenleri alev gibi olur.
Quiero ver la cima del amor y la pasion de Maya.
Maya'nın aşkını ve ateşini görmek istiyorum.
Hay amor en su baile.. Hay una pasion loca y arrogancia.
Dansında kör edici bir aşk var ve çılgınlık, ve gurur.
Quiero ver la cima de la pasion y el amor de Maya.
Maya'nın derin aşkını ve çılgınlığını görmek istiyorum.
No hay pasion, no hay sueños solo disciplina, obediencia.
Tutku yok, hayaller yok sadece disiplin ve itaat var.
Toca la pasion si pasa cerca, Stephen.
Tutkuya rastladığın zaman ona sımsıkı sarıl, Stephen.
La colera es una pasion indirecta.
Öfke, yanlış yönlendirilmiş tutkudur.
Este oceano de pasion, que corre por mis venas...
Bu aşk okyanusu Damarlarımı zorlayan
Yo naci actor. El dialogo es mi pasion.
Profesyonelim de
Es una pasion que cuesta mucho.
Bu tutkumun maliyeti çok yüksek.
Ahogame en pasion, hombron sucio.
Üstüme sos dökerek mi, seni büyük yaramaz adam.
Se escribian hermosas cartas, cartas llenas de añoranza y de pasion... cartas repletas de promesas y de planes para el futuro.
Birbirlerine güzel mektuplar yazarlar. Özlem ve tutku dolu mektuplar. Gelecekle ilgili sözler ve planlarla dolu mektuplar.
Y especialmente a mi esposo charlie porque eres mi pasion.
Ve özellikle kocam Charlie'ye. Çünkü sen benim tutkumsun.
Su pasion dejo algo extraordinario... una hija. "La Cazadora".
Aşkları arkalarında olağanüstü birşey bırakmıştır. Kız çocuklarını. Dişi avcı.
No se de donde saco sus afirmaciones, Sr., pero... ¡ soy una ama de casa voluntaria, con 45 minutos de orientacion... y una novela de romance de arqueologos! "Pasion Exhumada"
Bunları nereden uyduruyorsunuz bilmiyorum, bayım ama ben 45 dakikalık oryantasyona gönüllü bir ev hanımıyım ve arkeologlarla ilgili pembe diziler izliyorum.
Yo, uh... Tengo como una, como una pasion por logotipos de camisetas.
Tişört logolarına karşı bir nevi tutkum vardır.
Una situacion que involucra decepción, poca justicia, y una inimaginable pasion para obtener lo que sea a cualquier precio.
Aldatma ve hile ile ilgili, ve birisinin sonuçlarına katlanmak pahasına frenleyemediği bir tutku ile ilgili.
la arquitectura no tenía pasion en el movimiento moderno no tenia sentido d... era todo mecanico y por eso vino el post modernismo porque la gente no pudo manejarlo era tan frio y sin forma y Lou era un hálito de aire fresco en america
Mimari modern harekette o kadar duygusuzdur ki. orada duygulara yer yoktur tamamen mekaniktir. Bu yüzden postmodernizm ortaya çıktı, insanlar bunu kaldıramadı.
Queria lecciones de bongo. Que queres que te diga? La mina tiene pasion por la percusion.
Bongo dersi almak istedi, perküsyon çalmak istermiş hep.
Stevie y yo nos encontrabamos en esta oscura, secreta pasion.
- Stevie ve ben bu gizli ve karanlık tutkumuz içinde bulduk birbirimizi.
Admiro su pasion.
Tutkunuza hayranım.
. Nunca sentiste pasion por nosotros?
Bizim için hiç ihtiras duymuyor musun?
Si, he "disimulado" pasion en las camas de algunos caballeros, si es eso lo que quiere saber.
Ben beyefendilerin yataklarında ihtiras taklidi yaptım, eğer bahsettiğin şey buysa.
La hija de nuestra pasion.
Tutkumuzun meyvesi.
Tecnicamente, no han cometido ningun error pero al ejercicio de este duo estadounidense le ha faltado pasion e inspiracion.
Teknik olarak şu ana kadar hata yapmadılar. Ama şaşırtıcı olarak, bu Amerikalı ikilinin performansı son derece tutkusuz ve isteksizdi.
Nueve de cada diez de estos delitos, son motivados por la pasion. Los celos, el odio, o simplemente el afán de lucrarse.
Bu tür suçlarda genel olarak duygusal bir sebep vardır nefret, kıskançlık ya da açıkçası maddi kazanç gibi.
El calor, la pasion, esperar por el momento correcto y despues el climax.
Isı, ateş, tutku. Doğru anı beklemek ve sonra doruğa ulaşmak.
Su corazon su amabilidad y su pasion, son lo que lo definen.
Seni tanımlayan, kalbin, kibarlığın ve sabrındır.
Mire, se que piensa que estamos en guerra, pero quiero que sepa que admiro su pasion.
Bakın, savaşta olduğumuzu düşündüğünüzü biliyorum fakat bilmenizi istiyorum ki tutkunuza hayranım.
Ok? Quiero decir, mira, conozco la pasion, ok?
Tamam bak ben tutkulu olduğumu biliyorum.
Ella quiere ver pasion, que tal si voy ahi y golpeo a Ashton Kutcher en la cara?
Tutku görmek istiyorsan oraya gidip Ashton Kutcher'ın suratına yumruk atsam nasıl olur?
entonces su asesino actuo por pasion o por panico.
Yani katil ya telaşlıydı ya da paniğe kapıldı.
Es una pasion mia desde niña.
Çocukluğumdan beri en büyük tutkumdu.
Los negocios son mi pasion, tambien mi trabajo.
Bu iş hem uzmanlık alanım hem de hobimdir.
FLORES DE LA PASION
Tutku Çiçekleri ;
"Empastes de pasiön", "Los enormes molares de Horst Nodfink"...
"Tutkulu Dolgular", "Horst Nordfink'in İri Dişleri"...
Brandon comparte su pasiön por la müsica.
Brandon da sizin gibi bir müzik düşkünüdür.
La pasion va aumentando.
Tabii hayatta kalırsa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]