Translate.vc / Espagnol → Turc / Past
Past traduction Turc
2,332 traduction parallèle
Este no es Morgan Stanley, esto es panceta y huevos.
Bu banka değil ki pastırma ve yumurta!
El tocino muere de hambre y la larva por falta de oxígeno, y asi se crea. Buscan un huesped más atractivo hacia el cual migrar.
Bu pastırmalar larvaları havasız bırakarak onların hareketlenmesini ve yüzeye çıkmasını sağlar.
Y te necesitamos para una laparotomía. ¿ Es ese mi bacon?
Sana ihtiyacımız var- - Onlar benim pastırmalarım mı?
Ahora mi tocino, Qué ordenaron desde san miguel
Pastırmalarım ki onları San Miguel'den sipariş etmiştim.
Si Mc Tocino Ladrón no se muestra hoy...
Eğer bugün Bay Pastırma Hırsızı gelmeseydi- -
Pero si Thorne me pone en contra de Lady Cerdita voy a cortarme una rodaja de tocino.
Ama Thorne beni domuz hanımın karşısına çıkarırsa kendime bir dilim pastırma keseceğim.
¿ Y puedes ponerles un poco de bacon?
Yanına biraz da pastırma koyabilir misin?
¿ Esas son salchichas con tocino?
Onlar pastırmalı sosis mi?
Tu te comiste todos los cerdos en la sábana entonces...
Sen bütün pastırmalı sosisleri yedin, o yüzden...
Tostándose como una gran loncha de bacon.
Koca bir pastırma parçası gibi uzanıyor.
La tarifa será de dos jamones y cuatro salchichones.
Sen iki domuz pastırması ve dört sosis getireceksin.
Lo único mejor que un sandwich de pastrami es uno de pastrami y roast beef juntos.
Pastırmalı sandviçten daha iyi bir şey varsa o da pastırmayla bifteklinin bir arada olduğudur.
- ¡ Sandwich de Pastrambeef!
- Pastıftekli sandviç!
Tenemos que contarle esto a mi hermana Julia, adoraría el sandwich de Pastrambeef.
Kardeşim Julia'ya bunu söylemeliyiz. Pastıftekli sandviçe bayılacaktır.
Al parecer hubo una chispa que ella no pudo ignorar, y luego en el hotel Mandolin, donde los dos... se acostaban el año pasado, ella se enteró de que Carl... es un adicto al champán y al desayuno en la cama... y parcialmente al tocino muy, muy crujiente.
Görmezden gelemediği bir çekim olmuş aralarında. Geçen sene Hotel Mandolin'de geçirdikleri zaman zarfında Carl'ın şampanya, yatakta kahvaltı ve iyi kızarmış domuz pastırması manyağı olduğunu öğrenmiş.
Veamos, está hablando sobre el hotel Mandolin... el champán, el desayuno en la cama, y como te gusta el tocino crujiente... y, sí, está hablando del simulacro que hiciste.
Bakalım. Mandolin Hotel'den, şampanya ve yatakta kahvaltıdan, iyi kızarmış domuz pastırmasını ne kadar sevdiğinden bahsediyor. Bir de yaptığın deneme uçuşundan.
Y asegúrese de pedir el de pastrami.
Biriniz pastırmalı ısmarlayın.
* Cepíllate los dientes, lávate la cara * * revisa la nariz por si acaso * * Toma tu desayuno, bacon y huevos * * Coge las píldoras y no acabarás * * preñada *
Fırçala dişlerini, yıka yüzünü ne olur ne olmaz, kontrol et burnunu pastırma ve yumurtadan oluşan kahvaltını ye ve haplarını al hamile kalmayasın diye.
Tengo una tortilla de claras de huevo, tu clase favorita de tocino vegetariano, y bollos en el horno.
Yumurtanın akından omlet yaptım. Sevdiğin sebzeli pastırmadan koydum. Fırında da çörek var.
¿ Has estado cocinando tocino?
Pastırma mı pişiriyordun? Miles, ne yapıyorsun?
Huevos y tocino.
Yumurtalı pastırma!
No le digo a un gordo que deje el tocino por menos de 300.
- Ben bir doktorum. 300 kilo değilse şişman birine pastırma yememesini söylemem.
Huevos... bacon.
Yumurta, pastırma.
Al hombre le gusta su bacon.
Adam pastırmaya bayılıyor.
Primero puse abajo el panecillo inglés,
Önce İngiliz pidesini koydum sonra pastırmayı, sonra da yumurtayı. - Yok, onu değil...
No... Ahora algunas personas podría sorprenderse con este método, pensar que es poner el beicon encima de los huevos, y esa gente podrían estar en lo cierto, porque...
Bazı insanlar pastırmayı yumurtaların üzerine koyduğunu sanıp bu yönteme şaşırabilir ve haklılar da, çünkü...
Otra capa más de beicon justo encima.
En üste bir pastırma katmanı daha!
Y tiene cereales de fruta, pastillas, fruta confitada, y tiras de tocino para desayunar.
Kahvaltıda Fruit Loops, bonibon ve pastırma yemiş. Peki.
¿ Quisieras un sándwich de tocino?
Pastırmalı sandviç ister misin?
Eso es tocino, gentilmente cocinándose en esa sartén.
Domuz pastırması, tavada kibarca kızarıyor.
De hecho, iré a decirle que vaya a poner más tocino, porque somos tres para el desayuno.
Hatta gidip biraz daha pastırma koymasını söyleyeceğim çünkü kahvaltıyı üç kişi yapacağız.
Porque se siente a que solo estoy comiendo un sándwich de tocino.
Çünkü sadece pastırmalı sandviç yiyormuş gibiyim.
"Baco-berries". ¿ Como podría poner ésto en una lista?
"Pastırmalı kızılcık." Bunu o listeye nasıl yazabilirim ki?
"Deliciosos arándanos secos con sabor a bacon"
" Gerçek pastırma çeşnisiyle harmanlanmış lezzetli kızılcıklar.
Es el mejor bacon falso que he comido.
Bu şimdiye kadar yediğim en iyi pastırma.
¿ Por qué iba a probar bacon falso si puedo comer bacon de verdad?
Neden sahte pastırmayı yerken gerçek pastırmadan da alayım?
Bacon verdadero, que por cierto está alegrándome la mañana.
Bu arada bu sabah ki gerçek pastırma kötü olmuş.
Y el bacon.
Ve pastırmanın tabii ki.
Oh, ¿ sandwich de pastrami?
Vay, pastırmalı sandviç ha?
Es la semana de "Saludos a la tocineta" y soy la única... que sabe como funciona un desfibrilador.
Bu bizim "pastırmayı selamla" haftamız, defibrilatörü çalıştırmayı bilen tek kişi benim.
Está bien, llevaré a Boyd a la guardería... pero espero que mi retraso... no sea causante del gran disturbio de la tocineta del 2011.
Pekala, Boyd'u kreşe götüreceğim, Ama inşallah bu 2011'in en iyi pastırma eğlencesini kaçırmama neden olmaz.
Adoro la tocineta.
Pastırmayı severim.
Black water keeps rollin'on past just the sam
Siyah su eskisi gibi yuvarlanmaya devam ediyor
Y yo que pasé conduciendo por esa esquina la semana pasada.
* * * * And I drove past that corner last week.
Ni siquiera consideré los lunes de tocineta ahumada.
Belki de dumanı üstünde pastırmalı pazartesidir!
- Hola. ¿ Quieres que te cocine algo de panceta?
Sana domuz pastırması kızartmamı ister misin?
¿ Qué ha sido de los huevos con beicon grasientos habituales?
Her zaman yediğin bol yağlı pastırmalı yumurtaya ne oldu?
- Bacon.
Çeviri : Kuwu İyi Seyirler... Pastırma he!
El bacon es mi amigo.
Pastırma benim dostum.
- Bacon, huevos, mío.
- Pastırma, yumurta, benim.
Expulsará la grasa del beicon de tu desayuno.
Pastırmadan kalan yağları söker.