Peggy traduction Turc

- Peggy Olson, tengo que preguntarte...

Peggy Olson, bunu sormam lazım.

Está jugando a las cartas, y Peggy se levanta temprano.

Çünkü kağıt oynuyor ve Peggy erken kalkıyor.

Es tu momento, Peggy.

Peggy, bu senin devrin.

No va a ocurrir, Peggy. No ahora.

Peggy, bu olmayacak, en azından şimdilik.

Te las arreglarás, Peggy.

Düzeleceksin, Peggy.

"No puedo ir a la escuela hoy", dijo la pequeña Peggy Ann Mckay...

"Bugün okula gidemem dedi minik Peggy Ann Mckay,"

Peggy, reten mis llamadas por un rato, por favor.

Peggy, aramalarımı birkaç dakikalığına tut lütfen.

Bueno, amigo, estás enamorado de Peggy.

Dostum, Peggy'e aşıksın.

Harry, Peggy trabaja en el DMV, ¿ verdad? Um - hmmm. ¿ Qué?

Harry, Peggy Motorlu Taşıtlar'da çalışıyor, değil mi? Ne?

Tu y Peggy hacen un gran equipo.

Peggy'le harika bir takım olmuşsunuz.

- Mira. Peggy...

Bak, Peggy...

Serás mi muerte, Peggy Carter.

Sen beni öldüreceksin Peggy Carter!

Peggy, has secuestrado a alguien.

- Peggy, bir adamı kaçırdın.

Mira Peggy, te conozco mejor que nadie.

Bak Peggy. Seni dünyadaki herkesten iyi tanıyorum.

Peggy, vuelve.

Peggy, geri dön.

Peggy, Peggy.

Peggy, Peggy.

Estoy en esto contigo hasta el final, Peggy.

Sonuna kadar yanındayım Peggy.

Sí, esa agente de la SSR, esa que me pediste que vigilara, ¿ Peggy Carter?

O SSR ajanı vardı ya. Peşine taktığınız hani, Peggy Carter?

Donald y Peggy, para empezar. ¿ Qué?

Meselâ Donald ve Peggy başlangıç olabilir. Ne?

¿ Una canción de Peggy Lee?

Peggy Lee şarkısı mı?

Quién es?

- Peggy Lee kim?

A mi mama le gusta.

- Peggy Lee'yi annem sever.

Peggy, ¿ qué haces?

Peggy, ne yapıyorsun?

¿ Peggy?

Peggy?

- ¿ Peggy?

- Peggy?

Te juro por Dios, Peggy. Le pondré las manos encima.

Tanrı'ya yemin ederim ki Peggy, onu elime geçireceğim.

¿ Por qué, Peggy?

Niye Peggy?

Peggy, no te pongas emotiva.

Peggy, duygusal olma.

¡ Peggy!

Peggy!

Peggy.

Peggy?

Has oído hablar de Peggy Baron, ¿ verdad?

Peggy Baron'u tanıyorsun değil mi?

Son Marlon y Peggy.

Marlon ve Peggy.

Tu hermano y Carol dejan usar la piscina a Marlon y Peggy.

Kardeşin ve Carol, Marlon ve Peggy'nin havuzu kullanmalarına müsaade ediyor.

Marlon y Peggy son muy majos.

Marlon ve Peggy çok iyiler

- Marlon y Peggy.

- Marlon ve Peggy.

Tienes un cheque por medio millón de dólares. Diablos, puedes llamarme Peggy Sue.

Yarım milyon dolarlık bir çekin varsa, Peggy Sue bile diyebilirsin.

Sabe, por la Cerdita Peggy.

Bilirsin. Bayan Domuzcuk.

Y la oficina de Peggy Haplin dejó seis mensajes antes de que llamara la gran señora en persona.

Muhterem hanım lütfedip aramadan önce Peggy Haplin'in ofisi altı mesaj bıraktı.

Yo Peggy.

Ben Peggy.

A decirle a Peggy Haplin que te nombre Sheriff.

Peggy Haplin'e gidip, seni Şerif yapmasını söylemeye.

Señoras y señores mi amiga, mi jefa, mi mentora mi madre, Peggy Haplin.

Bayanlar ve Baylar dostum, patronum, ve akıl hocam... Annem Peggy Haplin.

No sé quién eres o a qué estas jugando pero si eres una pequeña timadora que intenta estafar a Peggy Haplin, has dado con la vieja equivocada.

Kim olduğunu ya da ne çevirdiğini bilmiyorum, Ama eğer, Peggy Haplin'den bir şeyler araklamaya... çalışan bacaksız bir dolandırıcıysan yanlış karıya çattın demektir..

¿ Por qué Peggy no me deja ir de la ciudad?

Neden Peggy kasabadan ayrıImama izin vermiyor?

Peggy me pidió que le hiciese un favor...

Peggy, sadece ona bir iyilik yapmamı istedi.

¿ Quieres decirme lo que Peggy quiere de mí?

Peggy'nin benden ne istediğini söyleyecek misin?

Mira, Peggy sabe lo del martillo.

Bak, Peggy'nin çekiçten haberi var.

Porque cualquiera que te lo enviase aquí sabe por qué es valioso ese martillo para Peggy, y mientras esa persona continúe ahí fuera,

Seni buraya her kim yolladıysa çekicin Peggy için değerli olduğunu biliyor. Bu kişi, orada olduğu sürece...

¿ Eres Peggy?

Peggy sen misin?

Uh, Peggy?

Peggy?

Peggy...

Peggy...

Venga, Peggy.

Hadi ama Peggy. Kozlarımızı paylaşalım.