Translate.vc / Espagnol → Turc / Penalty
Penalty traduction Turc
32 traduction parallèle
Del Sol se acerca al área de penalty.
Del Sol ceza sahasına giriyor.
Penalty.
Kavga. Ceza.
Es un penalty- -
Ve bir penaltı- -
Bart Simpson dará un tiro de penalty.
Bart Simpson bir penaltı atışı yapacak.
Un tiro de penalty con sólo cuatro segundos.
Dört saniye kala bir penaltı atışı.
Referi, quieres ver un penalty?
Sen bilirsin, gerçek bir faul görmek ister misin? Sana gerçek bir faul göstereyim.
¡ Penalty!
Penaltı!
Fue penalty, el portero la paró luego, el que falló aprovechó el rechace y marcó
Penaltıydı, kaleci kurtardı sonra penaltıyı kaçıran adam tekrar vurdu ve gol attı.
Fallar el penalty.
Penaltı kaçırdın.
Estamos en tiempos extras y van a tirar un penalty.
Maçın en önemli kısmındayız, ve şimdi bir penaltı atışı yapılacak.
¿ Y por qué no pitó un penalty que estaba clarísimo?
O halde bu derece belli bir cezayı neden uygulamaya koymadı?
Penalty.
- Penaltı.
- Penalty.
- "Penaltı".
Acabaron de ver al "Equipo de la pena de muerte" con : "El asesinato para la vida".
Evet, Def Penalty Kru'dan Murder Fo'Life'ı dinlediniz.
No pudo terminar Derecho porque se casó de penalty con su novia de toda la vida.
Hamile kız arkadaşıyla evlenmek için hukuk fakültesinden ayrılmış.
Penalty y...
Penaltı vuruşu!
# Menos los $ 25 que perdí #
# Minus a $ 25 penalty #
En esos días, si hacías un penalty, eso se consideraba chutar a gol de forma poco caballerosa.
O günlerde, bir penaltı kazandığında gol için şut çekmek centilmence olmayan bir şey sayılırdı.
Penalty, güey. - Órale.
Penaltı, kardeş.
¡ Penalty, se volvió loco! Te lo dije.
Ne demiştim sana?
- Parece que con ese tipo de salida, ha propiciado un penalty...
Rekor sakata bindi.
Penalty significa : Castigo.
Penaltı, cezalandırma demektir.
Su zona de penalty está muerta. No tiene juego poderoso.
Ceza süresi doldu ve artık eksik oynamayacaklar.
¡ Eso nunca es penalty!
Böyle penaltı mı olur!
Boda de penalty, ¿ eh?
İkinci evlilik, değil mi?
Penalty de los Lions, pero supongo que es de la única forma de la que los Panthers van a conseguir un first down hoy.
Lions penaltı yaptırıyor, ama sanırım Panthers'in bu gece hak kazanabilmesi bu tek şansı gibi gözüküyor.
Odio estar en fuera de juego, pero... una de ustedes está a punto de llamarme para participar, y eso es un penalty a cinco yardas.
Sizi rahatsız etmek istemem ama siz hanımlardan biri beni ittirecek. Bu da 5 yardalık penaltı demek.
Sigue Owens, dirigiéndose al área de penalty.
Penaltı noktasının biraz ilerisinde hareket ediyor.
Después del primer penalty yo sabía que no era bueno.
ilk penaltıdan sonra, durumun iyi olmadığını biliyordum.
Penalty.
Ceza.
Un penalty.
Penaltı atışı.