Philipp traduction Turc

Ahí está Felipe, consternado por la infidelidad de su mujer.

Philipp, karısının sadakatsizliğinden dolayı şoka uğramış bir halde.

Felipe, pálido y demacrado, sentado en su escritorio.

Philipp, solgun görünüyor ve bitkin bir halde masasında oturuyor.

Carl Philipp Emanuel y Johann Gottfried Bernhard.

Catherina Dorothea, Wilhelm Friedmann, Carl Philipp Emanuel ve Johann Gottfried Bernhard.

los demandantes aborígenes, con arreglo a las leyes comunes y a los derechos sobre las tierras... tienen dominio válido desde antes de 1788 sobre los territorios anexados... por el Gobernador Phillip. quien, izando la bandera, proclamó que este vasto continente... pertenecía a la Corona británica.

Davacı olan yerliler Vali Philipp'in 1788'de gelip bu uçsuz bucaksız kıtaya İngiliz Kraliyet bayrağını dikmesine kadar örf ve adetler hukukuna göre bu topraklarda hak sahibiydiler.

Habían sido bautizadas Martina y Philippa... en honor de Martín Lutero y de su amigo Philip Melanchton.

Martina ve Philippa adlarıyla vaftiz edilmişlerdi.. Martin Luther ve arkadaşı Philipp Melanchton anısına.

Mi nombre es Philipp Klahrmann.

Benim adım Philipp Klahrmann.

Tú eres Philipp.

Sen Philipp'sin.

Philipp.

Philipp.

Philipp!

Philipp!

- Hola, Philipp.

- Philipp.

Philipp, conoce a Lutz.

Philipp, bu Lutz.

Bien, Phillip, gracias.

Evet Philipp, sağ ol.

¿ Es el doctor Philippe?

Siz, Doktor Philipp misiniz? - Evet.

¿ Tú y el Dr. Filipino hablaban de mí?

Doktor Philipp'le benden mi bahsediyordunuz?

Ahí está el Dr. Filipino

Şu park eden Doktor Philipp.

¿ Es el Dr. Philippe?

Siz Doktor Philipp misiniz?

- Pídele al Dr. Philippe

Hadi, Doktor Philipp'e yap.

¿ Le pedirás al Dr. Philippe que lo haga? No sé.

Ameliyatı Doktor Philipp'in yapmasını mı isteyeceksin?

El otorrino le pidió al Dr. Philippe que dirija.

KBB uzmanı, Doktor Philipp'ten ameliyatı yapmasını istedi.

Preferiría que el Dr. Philippe no estuviera.

- Evet. Doktor Philipp'in orada olmamasını tercih ederim.

Que ella lo perforó dos veces. Pero los orificios eran distintos.

Bunu Doktor Philipp söyledi, iki defa çekilmiş.

¡ El agujero minúsculo del Dr.!

Saçmalama. Doktor Philipp'in küçük deliği.

¿ Y le pareció raro?

Doktor Philipp bunları gördü.

El doctor Philippe Tal vez trafique con anestésicos.

- Kim? - Doktor Philipp.

El Dr. Philippe me pidió que le llevara su chaleco.

Tanıyamadım. Doktor Philipp'in hırkasını almaya geldim.

Philippe, si entendí bien usted trató de reanimarla. Sí, era el único médico.

Doktor Philipp, doğru anladıysam, reanimasyonu gerçekleştirmeyi deneyen sizdiniz.

- ¿ Usted estaba allí?

Affedersiniz Doktor Philipp, sizi gözlemci çağırmadı mı?

¿ Entonces adónde había ido?

Doktor Philipp de sizin yerinize baktığını söyledi.

El Dr. Philippe me pidió que fuera por su chaleco porque tenía frío.

Yanlış anlamayın ama siz neredeydiniz? Doktor Philipp üşüdüğü için benden hırkasını almaya gitmemi istedi.

Me lo dio el Dr. Philippe

Bunu bana Doktor Philipp vermişti.

Si crees que un collar que vendió miles de ejemplares, basta para que el Dr. Philippe sea un asesino, llama a la policía.

Peki. Sana nasıl anlatsam? Aynısından milyonlarcası satılan bir kolyenin Doktor Philipp'i katil yaptığını düşünüyorsan polisi ara.

Me llamo Philipp Gerber.

Adım Philipp Gerber.

Disculpe, me llamo Philipp Gerber...

Affedersiniz, ismim Philipp Gerber...

Philipp, ¿ podrías venir un momento?

Philipp, bir dakika gelir misin?

Philipp, debo presentarte...

Philipp, sizi tanıştırayım...

Philipp, jefe de ventas y futuro cuñado.

Philipp, pazarlama müdürümüz ve yakın zamanda da eniştem olacak.

¿ Philipp?

Phillip! ?

Philipp, no quiero confesiones.

Philipp, itiraf dinlemek istemiyorum.

- Yo te lo pagaré. - Philipp, eres amigo.

- Hepsini sana ödeyeceğim.

No me hace gracia aceptarte dinero.

- Philipp, arkadaşımsın, senden para aldığım için mutlu olmuyorum.

¡ Philipp!

Philipp!

Carl Philipp Emanuel Bach.

Carl Phillip Emanuel Bach. Kral II.

Emanuel dejó la corte 20 años después.

Carl Philipp Emanuel yirmi yıl sonra saraydan ayrıldı.

Philipp Dessau.

Phillip Dessau'yla.

Philipp nos invita a su espectáculo.

Philip bizi sergisine davet etti.

- ¡ Philip!

Philipp!

Philip...

Philipp...

¿ Usted es el Dr. Philippe?

Siz, Doktor Philipp misiniz?

¡ El agujero del Dr. Philippe!

Doktor Philipp'in küçük deliğiymiş.

Sí, adelante.

Doktor Philipp'e bir soru sorabilir miyim?

- No.

Doktor Philipp'i.