Translate.vc / Espagnol → Turc / Phoenix
Phoenix traduction Turc
2,047 traduction parallèle
la tía de los chicos, en Phoenix
Çocukların teyzesini. Phoenix'de...
Un día todos los policías en Phoenix están mágicamente enfermos.
Bir gün Phoenix'deki tüm polisler büyülü bir şekilde hasta oluyor.
Creo que veo a unos de los mejores de Phoenix realmente afuera haciendo su trabajo.
Galiba Phoenix'in en iyilerinden birinin işini yaptığını görüyorum.
Son casos sin resolver de nuestra oficina de Ameripistas aquí en Phoenix.
Bunlar Ameritips'in Phoenix ofisinden çözülememiş dosyalar.
Entonces quiero que veas esto, que lo tengas un tiempo y veamos si podemos estimular un poco nuestros negocios aquí en Phoenix.
Yani.. bunlara bakmanı istiyorum, bir süre beraber yaşa, ve bakalım kendimize Phoenix'te biraz iş çıkarabilir miyiz?
" Sangre perteneciente a la víctima encontrada en el vehículo llevó a la policía de Phoenix a la conclusión de que la Srta. Keener fue secuestrada por la fuerza.
Arabanın içinde kurbanın kanının bulunmasıyla Phoenix Polisi Bayan Keener'ın zorla kaçırıldığı sonucuna varmış.
Ya hemos establecido que sólo hay dos compañías en Phoenix sobre su campo y que en el futuro cercano, ninguna va a contratarlo.
Phoenix'te sizin alanınızda sadece iki firma olduğunu ve kısa vadede hiçbirinin sizi almayacağını zaten biliyoruz.
Eso tiene sentido porque, en realidad, no hay sótanos en Phoenix.
Bu mantıklı, çünkü Phoenix'te bodrum katımız olmaz.
Me comprometí a venir todos los años a Phoenix.
Her yıl işlerimi Phoenix'e gelmek için ayarlıyorum.
"La gente de Fenicia son fenicianos"
- Phoenix'lilere "Phoenician" denir.
Aún tengo hombres en la calle buscando información sobre dentistas situados en el centro de Phoenix.
- Allison, tüm Phoenix'deki erkek dişçiler hakkında halen bilgi topluyorum.
Haz hecho más por mí en la última semana de lo que todo el departamento de Policía de Phoenix ha hecho en nueve años.
Benim için, son dokuz yılda tüm Phoenix Polis departmanının yaptığından daha fazlasını, son bir haftada yaptın.
La policía ha identificado el cuerpo hallado en el fondo del lago Tyler esta tarde, como Suzanne Keener, una mujer de 19 años que desapareció del estacionamiento de un centro comercial de Phoenix hace casi nueve años.
Polis bu öğlen gölde bulunan bedenin Suzanne Keener'a ait olduğunu tespit etti. 19 yaşında, neredeyse dokuz yıl önce,
Dawn Velasquez, del canal 9, pudo hablar con la madre de Suzanne, Cynthia, cuando salía de la oficina del forense hace un rato.
Phoenix alış veriş merkezinin park yerinde kaybolmuştu. Kanal 16 habercisi Don Vasquez Suzanne'nin annesi Cythia'yı polis merkezinden ayrılırken yakalamayı başardı.
Reginald Smythe, Administrador Regional de Phoenix West.
Reginald Smythe, Phoenix West'in bölge müdürüyüm.
Ahora, admito que sus números son impresionantes dada su entrada tardía a la carrera pero los ciudadanos de Phoenix ya tuvieron suficiente de Manuel Devalos.
Yarışa sonradan girdiği halde rakamlar etkileyici ama
Ellos conocen el equipaje que trae consigo saben que cuando se trata de probar un hecho en la corte no se acude a un médico brujo o a una adivina para asesoramiento legal.
Phoenix şehri vatandaşları Devalos'a yeterince katlandılar, getirdiği yükleri biliyorlar, konu mahkemenin kanunları olduğunda yasal danışmanlık için bir cadıya veya medyuma gidilmeyeceğini bilirler.
Detective Lee Scanlon, policía de Phoenix.
Dedektif Scanlon, Phoenix Polis Departmanındanım.
Allison, el marido de Constance Richard, es dueño de una exitosa empresa constructora aquí, en Phoenix y han sido de mucha ayuda, durante todos estos años.
Allison, Constance'ın eşi Richard'ın Phoenix'te çok başarılı bir inşaat firması var ve yıllarca çok destek oldular.
Y su dedicado servicio a la ciudad de Phoenix resultó ser de invaluable ayuda para condenar y encarcelar a muchos criminales violentos.
Phoenix şehri için çok değerli, kendini adamış bir hizmetle, birçok suçlunun yargılanıp, tutuklanmasını sağlamıştır.
Policía de Phoenix. Señora, ¿ puedo pedirle que, por favor, se aleje del caballero?
Bayan, sizden beyefendiden uzaklaşmanızı istiyorum.
Srta. Todd, quiero decirle que el Departamento de Policía de Phoenix le extiende sus más sinceras disculpas.
Bayan Todd, Phoenix Polis Departmanı adına özür diliyorum.
Estoy seguro que todas están familiarizadas con la reciente serie de asesinatos aquí en Phoenix buscando hombres solos y jóvenes.
Eminim ki hepiniz bu şehirdeki, genç bekar erkekleri hedef alan seri cinayetleri biliyorsunuzdur.
Llegué a Phoenix ayer, pero ya he... concluido mi análisis preliminar de los expedientes de la policía.
Phoenix'e daha dün geldim, ama polis dosyalarını ön incelememi tamamladım.
No sé si has escuchado, pero tenemos un asesino serial aquí en Phoenix.
Duydun mu bilmiyorum ama Phoenix'te bir seri katil var.
Bienvenida de regreso a Phoenix, Agente Cooper.
Phoenix'e hoşgeldiniz, Ajan Cooper.
Sé lo que está haciendo aquí en Phoenix y estoy aquí para decirle que no voy a dejar que se salga con la suya.
Phoenix'te ne yaptığınızı biliyorum. Bundan kurtulmanıza izin vermeyeceğimi söylemeye geldim.
Ayúdeme a proteger los ciudadanos de Phoenix de un asesino serial.
Phoenix halkını, bir seri katilden korumak için, bana yardım edin.
Y a la luz de la trágica muerte de Edward Cooper, la oficina del Fiscal de Distrito de Phoenix ya no necesita sus... servicios.
Ve Edward Cooper'ın trajik ölümüyle beraber, Phoenix Bölge Savcılığı'nın sizin hizmetlerinize ihtiyacı kalmadı.
Quizás aún no ha sucedido, o quizás no sucedió en Phoenix.
Tamam, belki daha olmadı. Ya da belki Phoenix'te olmadı.
¿ Tienes idea de cuántas aseguradoras existen en Phoenix?
Allison, Phoenix'te kaç tane sigorta firması olduğunu biliyor musun?
Mientras tanto, a medida que crece el miedo a la medicina adulterada sus implicaciones se sintieron esta tarde en la Corte de Phoenix donde el Fiscal de Distrito Actuante Van Dyke preparó una conferencia de prensa poco después de las 3 : 00.
Kusurlu ilaç korkusu büyürken, suçlamalar Bölge Savcısı Van Dyke'ın saat üç den sonra Phoenix Adliyesindeki basın konferansında açıklandı.
Le aseguro, Sr. Furlong, la ciudad de Phoenix no lo tiene como sospechoso- -
Sizi temin ederim Bay Furlong, Phoenix şehri sizi zanlı olarak görmüyor..
Así que en este momento, nos gustaría abordar el vuelo 414 a Phoenix, Arizona.
Şimdi uçuş 414 Phoenix-Arizona için kapılara geliniz.
Un vuelo de New York a Phoenix estuvo varado por más de 14 horas.
New York'tan Phoenix'e bir uçuş 14 saat bekletildi.
No puedo responder por eso, pero sí estuve averiguando y un montón de otra gente puede responder por el hecho de que él ni siquiera estaba en Phoenix la noche en que le dispararon a la señora Carmer.
Buna kefil olamam, ama biraz araştırma yaptım ve bir çok insan, onun Bayan Carmer'ın vurulduğu gece Phoenix'te olmadığına kefil oluyor.
Te importaría prestar tus considerables talentos a la policia de Phoenix?
Phoenix Polis Departmanı için değerli becerilerini ödünç almak istiyorum.
No sabía que la policía de Phoenix estuviera interesada en mis... considerables talentos estos días.
Gerçekten mi? Bugünlerde Phoenix PD benim değerli becerilerimle ilgilenmediğini düşünüyordum.
Lambert hizo su fortuna introduciendo heroína dentro de Phoenix.
Lambert, Phoenix'e uyuşturucu taşıyarak servet yaptı.
Me escribirías una carta de recomendación para la Universidad de Phoenix?
"P.S. Bana Phoeniz Üniversitesi ile ilgili tavsiyelerini bana mektupla yollayabilir misin?"
Quise comprarlo el día que nos vimos en Phoenix.
Sizinle Phoenix'te tanıştığım gün almak istedim.
Me dijo que lo haga en Phoenix.
Phoenix'te yap dedi.
Ahora está operando alguna clase de compuesto a las afueras de Phoenix.
Şimdi ise Phoenix'in dışında bir kampı yönetiyor.
Parece que revolvieron todo el Departamento de Policía de Phoenix.
Görünüşe göre Phoenix polis departmanını karıştırdılar.
Tuve un viaje de negocios, en Phoenix.
Phoenix'te bir iş gezisindeydim.
¿ Un duplex en Phoenix? No, gracias.
Phoenix'de bir malikâne mi?
Nuestra experiencia con los negros, en Phoenix, San Diego, nunca fue buena.
Phoenix ve San Diego'da, siyahlarla deneyimlerimiz hiç de iyi değildi.
Esta noche la Policía de Phoenix perdió a dos de sus miembros.
Bu akşam Phoenix Polis Departmanı 2 çalışanını kaybetti.
Después de la primera muerte el Departamento de Policía de Phoenix asumió que una banda estaba involucrada.
İlk olaydan sonra polis, çete işi olduğunu düşündü.
Me gusta Phoenix.
Phoenix'i seviyorum.
¡ Perdone!
Phoenix PD.