Translate.vc / Espagnol → Turc / Picker
Picker traduction Turc
59 traduction parallèle
¿ Detective Lowes? Soy Picker.
Dedektif Lowes, ben Picker.
Entonces, si el conductor del vehículo... tenía una licencia de conducir válida y la documentación del auto... si estaba cooperando plenamente... y si todo lo que había hecho es no pagar unas multas de tráfico... ¿ por qué, agente Picker, registró su furgoneta?
Peki, madem sürücünün geçerli bir ehliyeti ve aracının ruhsatı vardı, size hiç zorluk çıkarmadı ve tek hatası, birkaç trafik cezasını ödememiş olmasıydı, öyleyse neden minibüsün içini aradınız?
Recoja las cosas del cuarto 12, Goebbels'al cuarto 31.
Picker'in eşyaları 12. odaya. Göbbels'inkiler de 31. odaya.
Le dije siente!
Picker, size oturmanızı söylemiştim.
- No escriba eso.
Picker, bunu yazma.
Tome nota de todo, Recogedor.
İyi not al, Picker.
Termine con la escritura y únasenos!
Picker, hepsini yazın ve bizimle gelin.
PicKer auspicia el beneficio en el jardín botánico... esta noche en el Sheraton en honor a mí.
Picker, botanik bahçesi için Sheraton Boston'da bu gece benim şerefime bir yardım toplantısı düzenliyor.
PicKer odia cuando llegas tarde.
Picker geç kalmandan nefret ediyor.
Primero PicKer y después yo.
Önce Picker, sonra uçkur.
Me pregunto qué pensaría
Napolyon, Lew Wasserman ve David Picker için ne düşünürdü acaba?
Chaquetas italianas cortas, pantalones ajustados, zapatos puntiagudos.
Kısa İtalyan ceketleri, dar pantolonlar, Winkle Picker ayakkabıları.
Hoy la encontré encerrada en su habitación en el motel Cherry Picker por tres horas mientras el salió.
Bugün Sophie'yi, babası dışarı çıktığında bir otel odasına 3 saattir kitlenmiş şekilde buldum.
"Lonesome Picker" y "Watch House" serán los primeros dos.
Yalnız Eskici ile Gözcü Kulesi, piste ilk çıkanlar.
Y se adentran en la curva, "Lonesome Picker" se asoma en la delantera.
Dönüşe geçtikleri sırada Yalnız Eskici liderliğe oynuyor.
"Lonesome Picker" al frente con "Watch House" bajo la presión del segundo.
Yalnız Eskici ile Gözcü Kulesi birbirlerini ikinciliğe itmeye çalışıyorlar.
Picker, ¿ cuántos hombres has conseguido que vengan? A Rigo y a otros tres.
- Picker, kaç adam geliyor?
Picker.
Picker'la.
Si me deja llevarme a Picker, le traeré a Drew Thompson... vivo o muerto.
Picker'ı yanıma almama izin verirseniz Drew Thompson'ı getiririm, ölü veya diri.
- Se llama Picker.
- Adı Picker.
Porque, señor Picker, su Dios tiene problemas más importantes que yo.
Çünkü Bay Picker, Tanrı'nızın benden çok daha büyük problemleri var.
Pero sigo teniendo a Picker, ¿ verdad?
Ama Picker hâlâ burada, değil mi?
Sr. Picker, ¿ tengo que recordarle que ustedes nos invitaron... y no al revés?
- Bay Picker bizi davet edenin siz olduğunu, bizim etmediğimizi hatırlatmak zorunda mıyım?
Picker.
Picker.
DIRECTORA EJECUTIVA - INSTITUTO PICKER... hacia la creación de 15 mil casas de enfermería basadas en un modelo de hospital.
Medeniyetimiz hastane modeline benzer 15.000 bakımevinin kurulduğu noktaya geldi.
No se tiene que disculpar por el paseo, señor Picker. Si no por el hecho que este viaje era innecesario.
Özür dilemen gereken merdivenler değil, bu seyahate gerek olması Bay Picker.
Ese maletín era para impedir que matáramos al Sr. Picker. Bueno, lo cierto es que...
- O çanta Bay Picker'ı öldürmemizi engelliyordu.
la mitad del dinero de este maletín... me pertenece y el Sr. Picker no es problema mío.
- Olay şu ki çantadaki paranın yarısı bana ait ve Bay Picker benim derdim değil.
Ahora puede irse, Sr. Picker.
- Artık gidebilirsiniz Bay Picker.
¿ Conoce a gente en México, Sr. Picker?
Meksika'da tanıdıklarınız var mı Bay Picker?
Escucha, si quieres la historia completa... tienes que hablar con un tal Picker.
- Peki. Bak. Bütün hikâyeyi istiyorsan, Picker'la konuşman lazım.
Dije que fue Picker.
Picker dedim.
Les dije que fue Picker.
Picker olduğunu söyledim.
Bien, eso significa que usted debe ser el Sr. Picker, ¿ verdad?
Böylece sen de Bay Picker olmalısın, değil mi?
Ethan Picker.
Ethan Picker.
Tiene usted rasgos de nobleza, Sr. Picker.
Çok asil bir profilin var Bay Picker.
Si lo estuviera, me vería obligado a preguntar aquí al Sr. Picker sobre el asesinato de Sammy Tonin.
- Öyle olsaydı, Bay Picker'a Sammy Tonin cinayetini sormam icap ederdi.
Dé ese paseo, Sr. Picker.
- Yürüyüşe çık Bay Picker.
Sr. Picker, nos gustaría que nos ayudara a encontrar a Marcos.
Bay Picker, Markos'u bulmamıza yardım etmenizi istiyoruz.
¿ Crees que Picker nos estaba tomando el pelo?
Picker'ın bizle kafa bulduğunu mu düşünüyorsun?
¿ Por qué buscabas a Picker?
Picker'ı neden arıyordun?
¿ Qué trato hay con Picker?
- Picker'a ne olacak?
Picker dio de manera voluntaria un chimento.
Picker bir dedikodu vermeye gönüllü oldu.
Picker dijo que estaba allí en el aeropuerto, viendo pasar todo el tema.
- Picker olay sırasında orada olduğunu her şeyi gördüğünü söyledi.
Circula por ahí el rumor de que un agente federal... fue instrumental en la muerte de Nicky Augustine. Picker dijo que estaba allí en el aeropuerto... viendo pasar todo el tema. ¿ Quieren adivinar quién dijo que era?
Hani şu bir federal kanun adamının Nicky Augustine'in öldürülmesine yardımcı olduğu söylentisi vardı ya Picker olay sırasında orada olduğunu ve her şeyi gördüğünü söyledi.
Creo que el Sr. Picker les ha explicado que es necesario...
Parayı önden talep ettiğimizi sanırım Bay Picker söylemiştir.
Tengo que ir a explicarles a los señores Picker y Duffy... cómo es que perdimos la mitad del cargamento.
Gidip, Bay Picker'a ve Bay Duffy'ye malın yarısını nasıl kaybettiğimizi açıklamam lazım.
Sr. Picker... la única explicación que dí en toda mi vida... fue a mi madre cuando me atrapó escapándome tras el toque de queda.
Bay Picker, hayatım boyunca tek yaptığım açıklama, gelmem gereken saatten sonra eve gizlice girerken yakaladığı için annemeydi.
Y el ultimo es el picker ( selectivo ) Que se cree el mejor.
Ve sonuncuları, gagalayanlar.
- Picker.
- Picker.
¿ Picker?
- Picker.