Translate.vc / Espagnol → Turc / Pier
Pier traduction Turc
234 traduction parallèle
Vaya directamente a Pier 47.
47 no'lu iskeleye gidelim.
Pier 47, North River.
47 no'lu iskele.
Yo estaba en el Pier... No importa, señor Mitty.
Aynı şey, Bay Mitty.
- Estamos en el muelle cinco.
Biz Pier 5'in aşağısındayız.
Un coche ha caído del muelle.
Pier'de bozulan bir araba var.
¡ SOUTHEND PIER!
Southend Rıhtımı!
Muelle 63, calle Sands, Brooklyn.
Pier 63, Sands Caddesi, Brooklyn.
La primera parte es de PIER PAOLO PASOLINI La segunda parte es de GIOVANNINO GUARESCHI
birinic bölümünü PIER PAOLO PASOLONI yazdı ikinci bölümü GIOVANNI GUARESCHI
FIN DE LA PARTE DE PIER PAOLO PASOLINI
PİER PAOLO PASOLİNİ'NİN BİRİNİCİ BÖLÜMÜNÜN SONU
- ¿ No irá a perder la pier...?
- Çocuk ölmeyecek, değil...?
Contada por PIER PAOLO PASOLINI
Pier Paolo Pasolini yazmıştır hesapta...
Pero como estamos en la Tierra, Sería bueno informaros que es un cuento escrito y dirigido por un tal PIER PAOLO PASOLINI
Ama dünyada olduğumuza göre Pier Paolo Pasolini adındaki biri tarafından yazılıp yönetildiğini söylemekte yarar var.
Casi tan bueno como el 4 de julio en Steel Pier.
Neredeyse Steel Pier'deki 4 Temmuz kutlamaları gibi.
Chao An, conoce la pier?
Chao An, rıhtımı biliyor musun?
Podemos cenar en el Pier de Sausalito.
Pier in Sausalito'da yiyebiliriz.
Es una tontería ir al Pier.
Bu yüzden Pier'a gitmek aptallıktı.
Los nominados como mejor director extranjero son... Monsieur Richard Attenborough, Ricardo de Attenbergie... Rik Attenborough, Ri Car Dat En Bollo... y Pier Paolo Pasolini.
En iyi yabancı film yönetmeni adayları Mösyö Richard Attenborough Ricardo de Attenbergie Rik Artenborough Ri Char Dat En Bollo ve Pier Paolo Pasolini.
Ahora veremos la última película de Pier Paolo Pasolini.
Pier Paolo Pasolini'nin son filmini görelim.
- Lleve el equipaje al embarcadero.
Bavullarımızı Admiralty Pier'e taşıyın.
- Pier 15 - hay una historia allí.
- Pier 15 - orda bir hikaye var.
Pier 1 Imports.
Pier 1 ithalat.
En el puerto, cabina telefónica cerca del muelle 11.
Anladın mı! Limanda, Pier 11 in yanında bir telefon var!
Si desea unirse a ellos, en el muelle.
Onlara katılmak istiyorsanız, Pier Six'deler.
"Cualquiera que, por casualidad, estuviera en el muelle no 10, una mañana del mes de Julio del año 1914, lo habría visto."
Temmuz 1914 sabahı pier numara 10'a kazaylada olsa giren Herkes görebilirdi ki...
Pier Three está abierto.
Pier Three acik.
Lo espera ahora en el Muelle tres.
Şu an Pier Üç Limanın da seni bekliyor.
Atlantic City, en el muelle Steel.
Atlantic City. Steel Pier.
¡ Pier! ¡ Arte de los años 500! Está algo empañado.
Kiliseler....... Her yer.
Han cambiado la reunión al Muelle 84.
Buluşma Pier 84'te olacakmış. Plan değişmiş.
Dígale que no es Battery Park, sino el Muelle 84.
Battery Park değil, Pier 84'te olacak.
Estaba en el Muelle 84.
Pier 84'teydim.
Pier, ¿ más sopa?
Pier, biraz daha ister misin?
- ¡ Padre! - ¡ Pier!
Ama Peder!
¡ Pier, ven!
Hadi, Pier.
Pierre.
Pier.
- Está delante del camión.
- Pier One kamyonunun önünde!
Pierre, de la Quinta Avenida. ¿ Le conoces?
Avenüden Pier. Onu tanıyor musunuz?
Muelle 56, rápido.
Pier 56. rıhtıma lütfen.
No. Parecemos un grupo de rock'n'roll... tocando una canción de rock'n'roll durante un fin de semana de fiesta.
Hayır, Weekend at Party Pier'de şarkı söyleyen bir rock'n'roll grubuna benziyoruz.
- Yo prefiero estar en esta película.
- Hayır. Oyum Weekend at Party Pier'e.
Hay un bar en la esquina de Main y Pier.
Bir bar var. Main ve Pierre'in köşesinde.
Tienen unos edificios abandonados cerca del Muelle 23.
Pier 23'ün aşşağılarında terk edilmiş binaları var.
Un buque llamado Angelitos llega hoy al Muelle 21.
Küçük Melekler adlı bir gemi bugün Pier 21'de olacak.
Después, una caminata al muelle de Santa Mónica.
Oradan Santa Monica Pier ve kumsala yürüyebilirsiniz.
Cuando pensé : "Soy el tipo más afortunado del mundo de estar con su pier... contigo."
Kendi kendime düşündüm de, "Ben bu dünyadaki en şanslı adamım... bacağınla- - seninle olduğum için."
Trabajó de chica de las reservas hasta que empezó en el Chelsea Pier.
Evet, Chelsea Pier'de işe başlayana kadar orda hosteslik yaptı.
En el muelle.
Navy Pier'de.
¿ Y Pier, qué va a hacer?
Ama kimse zarar görmedi. Pier ne yapacak?
Piér-dete.
Toz ol!
¿ Se te olvidó?
Pier?
Vendo "Pier 9 Imports".
Pier 9 ithalatını yönetiyorum.