Translate.vc / Espagnol → Turc / Pol
Pol traduction Turc
787 traduction parallèle
P. PAÚL
- P. POL'
Es un Pol Roger, 1906.
Pol Roger, 1906.
- Mucho gusto. - Danos una botella de Pol Roger, ¿ sí?
- Bize bir şişe Paul Roget getirir misin?
A la memoria de Saint-Paul Roux, poeta asesinado
Katledilen şair Saint-Pol-Roux'nun anısına.
iPelO pol aUé Odian tanto a la civilización?
Peki ama medeniyetten neden bu kadar çok nefret ediyorsun?
iY VOlVeláS a peleal pol ValentinianO?
Valentiniano için savaşmaya geri mi döneceksin?
iFUe pol la EOlOna?
Taç için mi?
iEStO también es pol la fieble?
Bu da mı ateş yüzünden?
Si nadie lo supera esta tarde, el Ferrari será el primero en la línea de salida en el Grand Prix de Francia.
Eğer öğleden sonra daha hızlı olan çıkmazsa Ferrari yarınki Fransa GP'sine pol pozisyonundan başlayacak.
Con el Ferrari de Jean Pierre Sarti en la primera posición en la línea de salida.
Jean-Pierre Sarti, Ferrari ile pol pozisyonunda.
- Yo me apellido Pol, por cierto.
- Adım Pol, bu arada.
Pol.
Pol.
- Pol no quiere...
Gizli. - Pol istemiyor -
- Pol. ¿ Quién es Pol?
- Pol. Pol kim?
- ¿ Quién es Pol?
- Pol kim?
- Pol el lorito.
- Papağan.
El buen lorito.
Pol. Güzel papağan.
¿ Dónde está Pol?
Pol nerede?
Pero te digo una cosa, ni siquiera el Papa Pol es sin pecado, aun el, y los cardinales, y el mar de Trent, ayudaron crucificar un hombre llamado el Papa Pius, y los hipos,
Yine de sana bir şey söyleyeyim, Papa Paul bile günahsız değil, Çünkü o bile, ve kardinaller, ve Trent denizi, Papa Pius denen adama işkenceye yardım ettiler, ve hıçkırıklarına,
" Peldonen pol la intelupción.
Soygun için özür dileriz.
Un café... ¡ 37.000 pol ¡ cías en Nueva York y n ¡ nguno sale cuando llueve!
Bir kahve... 37 bin polis var New York'ta, bir tanesi bile yağmurda dışarı çıkmıyor!
Se supone que Ia pol ¡ cía t ¡ ene que protegerme y llevarme a m ¡ dest ¡ no.
Güya polis beni koruyacak ve ulaşımımı sağlayacaktı.
- ¡ EI pol ¡ cía sabe Io que hace!
- En iyi polis bilir!
¿ Dónde está Ia pol ¡ cía?
Polis nerede?
- ¿ Tal vez quielan pasal, ya que de cualquiel manela andaban pol acá celca?
buralardan geçiyorduk. Belki girip içerde anlatmak istersin buralardan geçtiğini.
- De hecho... yo mismo estaba pol salil.
Aslında ben de tam çıkmaya hazırlanıyordum.
"Sígame, pol favol, señol númelo uno."
Lütfen beni takip et oğlum.
Tuvo un ataque caldíaco, cayó pol la ventana... le explotó una bomba y tuvo un accidente.
Kalp krizi geçirdi, camdan patlayan bombanın üstüne düştü ve silah kazasında öldü.
¿ eres la hija del gran pol ming lu?
Büyük ozan Poi Ming Lu'nun kızı mısın?
¿ el gran pol ming lu, en prisión?
Büyük Poi Ming Lu hapiste mi?
Si estos tipos estuvieran aquí harían que parezca un pic nic.
Ama pek çok insan yanılmıştı. Eğer bu tepelerde dolaşıp duran herifler hâkimiyeti ele geçirirse Pol Pot'tan çok daha kötü olur.
- ¿ Que si son mejores?
Pol Pot ve Castro mu?
Pol que no votal pol Jeff Johnson? El nomble que tu conocel.
Neden Jeff Johnson'ı seçmiyorsunuz?
... pol...
... Paul.
Bueno, tu sabes como... tu siempre dices que no soy serio en cuanto a nosotros?
Pol, biliyorsun hep böyle söylüyorsun.
¿ Pol?
Pol?
Vamos.Pol, danos una mano.
Bize yardım etsene Pol.
Eres una mujer lista.
Sen zeki bir kadınsın Pol.
Está bien, Pol.
Yok bir şey, Poll.
El Dr. Mora Pol, del Instituto de Ciencia Bajorano me ha pedido que obtenga uno de la Federación.
Bajoran bilim kurumundan Dr. Mora Pol Federasyondan birinin, güvenliğini sağlaması için yardımımı istedi.
Exacto.
Pol Pot'u.
Si no puedo tocar a la Srta. Paul porqué mis alumnos ¿ podrían hacerlo?
Okulda Bayan Pol'e asılamıyorsam, o halde tüm zevki neden öğrencilerim yaşamalı?
Por lo tanto, ordeno el arresto inmediato de los señores Ruiz y Montes por parte de los agentes federales ¡ y los acuso de trata de esclavos!
Karar olarak Senyor Ruiz ve Senyor Montes'in tutuklanıp, alıkonulmasına... .. federal pol... Federal polis müdürlerince...
Eres un animal pol � tico. Tienes ojo para la debilidad humana, pero no est � mago.
Bak, siyasetten anlarsın insan zaaflarını bilirsin, ama cesaretin yok.
Como pol � tico, me supera hasta a m �.
Siyaset yapmakta beni bile geçti.
No sigue las mismas reglas de la pol � tica que Vd.
Seninle aynı kurallara göre oynamadığı için.
- Pol Roger aquí.
- Buraya Paul Roget. - Menekşe?
- Pol Roger, señor.
- Paul Roget, efendim. - Tamam. Alayım.
Calle Polonceau.
Rue Polınceau!
Un blindis pol eso.
Buna içerim. Evet.
¿ Qué hay de Castro?
Ya Pol Pot ve Castro?