Translate.vc / Espagnol → Turc / Polé
Polé traduction Turc
255 traduction parallèle
Y como Polé y Polonski empiezan igual, y era de noche... Le enfermera se confundió. Y ya está.
Pollet ve Polanski aynı harflerle başladığı için artı gece olduğundan hemşire karıştırmış işte.
- Jan Polé. Dígale la de la clínica, se acordaré.
Ona, klinikten derseniz hatırlayacaktır.
- La señorita Polé, una joven pianista.
Bayan Pollet, kendisi genç bir piyanist.
Nos vimos en el conservatorio, es la hija de la doctora Polé.
Konservatuarda tanışmıştık. Doktor Pollet'nin kızısınız.
¿ Doctora Polé?
Doktor Pollet?
La leche en el fuego. Lo siento muchísimo, doctora Polé. La llamo porque... mi marido está tan impresionado con el talento de su hija...
Kocam kızınızın yeteneğinden çok etkilenmiş.
Hola, Dra. Polé.
Doktor Pollet?
Pole and Carter, supongo.
Pole and Carter, sanırım evet.
Este habla del Polo Norte.
Bu kitap North Pole ile alakalı.
Ven a Krivoe Pole, allí me casaré.
Krivoye bayırında toplanıyoruz, düğünümü kaçırmayın.
La primera regla del poker tanto si juega con reglas del Este o del Oeste o lo que jueguen en el Polo Norte, es colocar o callarse.
Pokerin ilk kuralı ister Batı ister Doğu kuralları ile oynayın yada North Pole'da oynuyor olun, bahsi koymak yada çeneni kapatmaktır.
Paseando en el bello Thames Se usa un fuerte poste
- # # When punting on the beautiful Thames - # # You use a sturdy pole
Hace pole dance y también canta.
Dansöz. Ayrıca trilli şarkı söyler.
ARLO GUTHRIE Coming Into Los Angeles
[Arlo Guthrie - Coming into Los Angeles] "Coming in from London from over the Pole..."
"Coming in from London from over the Pole..."
"Coming in from London from over the Pole..."
Es el Emperador del Polo Norte.
O North Pole'nun İmparatoru.
Ajústate el cinturón, álzate el cuello... obedéceme en todo, y serás Emperador del Polo Norte.
Kemerini sık, yakanı kaldır, sana söylenilen herşeyi yap... North Pole'nun İmparatoru olabilirsin.
¡ El Emperador del Polo Norte!
North Pole'nun İmparatoru!
¡ Nunca serás Emperador del Polo Norte, muchacho!
North Pole'nun İmparatoru asla olamazsın, evlat!
La Sra. Pole...
Bayan Pole...
Sin embargo, en las rondas clasificatorias mostró su gran capacidad de aceleración sobre el asfalto, logrando una sorprendente pole position.
Ancak sürpriz bir şekilde dünkü hız testi sırasında Il Tempo Gigante başlangıç için iyi bir hız yapabileceğini gösterdi.
Que remedio.
Dodge Pole. Kahretsin!
Pero para que todos ustedes sepan, podrías haber inventado "Pole Position".
Fakat bütün bildiklerin için, avantajlı bir konum icat edebiliyorsun.
- ¿ Srta. Pole?
- Bayan Pole?
- Déjela inmediatamente, Srta. Pole.
- Onu hemen bırakın Bayan Pole. Hemen.
No sé, Palo Engrasado o algo así.
Bilmem, Greasy Pole gibi bir şeydi.
Eso es mas que suficiente para tener la pole en la ultima carrera aqui.
Buradaki son yarışta yapılan dereceyi yakaladın.
Rowdy tomo la pole en 30 : 25.
Rowdy finişi 30 : 25'te aldı.
El es hombre para observar, despues de ganar la pole para la carrera de hoy.
Günün izlenecek adamı belki de kazanacak adamı olarak düşünülüyor.
Lo tocaría con una vara de 3 metros
# Would touch him with a ten-foot pole #
Con una vara de 2 metros Con una vara de 15 centímetros
# With a six-foot pole With a six-inch pole #
No quiero conducir hoy, Sr. Pole.
Bugün araba kullanmak istemiyorum Bay Pole.
Y en la primera fila, al lado de la pole... ¡ Mawhonic!
Ve ön sırada, başlama noktasının yakınında Mawhonic!
Brandenburg está en primera posición otra vez.
Brandenburg yine pole pozisyonunda.
Hoy, en la primera posición tenemos a Beau Brandenburg.
Bugün yarışa pole pozisyonunda başlayacak olan, Beau Brandenburg.
Beau Brandenburg empieza hoy en la primera posición.
Beau Brandenburg bugün pole pozisyonunda.
Beau Brandenburg en primera posición.
Beau Brandenburg pole pozisyonunda.
Viren a la izquierda en el Rancho Totempole. Sigan 8 km hasta llegar a una colina.
Totem Pole Ranch'tan sola dönüyorsunuz 5.4 mil daha gidiyorsunuz, orada büyük bir tepeye geleceksiniz
Mira, ahí está. En el rancho a la izquierda.
Bak işte burası Totem Pole Ranch, sola dön burdan.
Salon Steel Pole, en la Ocho y Pender.
- Steel Pole barına, Eighth ve Pender'da.
Al bar Steel Pole, en la Octava y Pender.
- Steel Pole barına, Eighth ve Pender'da.
"Yo, la caña de pescar".
I've got the fishing pole.
Pero las diferencias siguen existiendo, porque ya no quedan polos fuertes de asimilación o de integración.
Doch diese Unterschiede bestehen weiter, weil es keine starken Pole der Assimilation oder Integration mehr gibt.
Obtuvo la pole position en la última prueba.
"Geçen yarışta ilk sırayı o aldı."
- El director, el polaco.
Şu yönetmen, Pole mu, Polonyalı mı ne.
Me están haciendo costar la pole. ¡ Recójanlo!
Sizin yüzünüzden en ön sırada başlayamayacağım!
Quédate ahí, sola, en tu preciosa pole position.
Orada bir başına kalabilirdin.
Sean Connery vestido de escocés, y quiero estar en el Polo Norte, para esconderme bajo su falda.
ve North Pole'da olmak istiyorum, böylece onun eteğinin altına saklanabilirim.
Esa noche... sueñas con el Polo Norte y Sean Connery con una falda escocesa.
O gece... North Pole'da Sean Connery'nin eteğinin altında saklandığını görüyorsun.
- El nuevo guión de "Pole Position".
Bu Pole Position'ın yeni senaryosu. - Nasıl?
¿ Era Grace Pole?
Grace Pool muydu?