Translate.vc / Espagnol → Turc / Poppin
Poppin traduction Turc
24 traduction parallèle
En "Pasteles Cachondos".
Poppin'in yerinden.
Ha ido a "Pasteles Cachondos" para que se la envíen.
Hayır, Poppin'in yerine gitti ve Steve'e sipariş ettirecek kendini.
Así que donna ya no es el gran rojo, creo que la llamaremos como cuando tenia 12.... jarras-a-poppin'
Yani Donna artık iri kızıl değil, Sanırım onu 12 yaşındayken çağırdığımız gibi çağırmalıyız... "patlak suluk".
- Odiaba jarras-a-poppin'".
- Hey, "patlak suluk"'tan nefret ederdim.
- Bien, ya no tienes poppin " jarras.
- O zaman patlak bir suluğun olmamalıydı..
Éso fue un verano poppin'.
O patlak bir yazdı.
Voy a arreglar los detectores de humo. No quiero golpear a nadie.
I do not dek olacak düzeltme duman dedektörleri gitmek ağızda'Birini poppin gibi hissediyorum.
"game shoppin'I'm trying to holler a little, ma, her booty poppin"
. * Biraz bağırmaya çalışıyorum annne, Onun poposunu zıplatmak için *
"I'm trying to holler a little," ma, her booty poppin'
* Biraz bağırmaya çalışıyorum anne, onun poposunu çatlatmak için *
Soy su propia Mary Poppins para el fin de semana.
Hafta sonu sizin Mary Poppin'iniz olacağım.
Mary Poppins tiene una sombrilla.
Mary Poppin'in şemsiyesi vardır.
* She poppin', she rollin'*
Patlatıyor, yuvarlıyor.
Sabes, como, uh, usar mensajería instantánea o bailar estilo poppin'and lockin'. Lo que sea.
Her zaman söylenmek her yerde karşısına çıkmak falan.
Poppin'bottles in the ice
* Patlar buzun üstünde şampanya şişelerini *
Ladies love my style My table getting wild, get get get them bottles poppin'
* Masam kontrolden çıkıyor, patlat şişeleri *
Y que Cherry Poppin'daddy necesita ganar sus alas rojas.
Babacığın en çok sevdiği şey de adet zamanı benimle seks yapmak.
Vale, vale.
Tamam, tamam. d Let's get it poppin'd d coppin'I'm blazed and rockin'd d loud and crazed got the crowd amazed d d I'm shockin'knock'em for a loop d d drop my loot on some booze and get retarded man d
¡ Anímate, Poppin'Fresh!
Hiç durma parlak çocuk!
WB, ¿ cuál es poppin', nena?
B.E., nasıl gidiyor, bebeğim?
Oh, estaremos ahi poppin'y lockin'.
Biz de biraz kıvırmak için orada olacağız.
BT-dubs, despues de Lisa se vio obligado a tomar los medicamentos, su ritmo cardiaco y la respiracion estaban saltando alrededor como si fueran Poppin botin'.
Bu arada Lisa uyuşturucu almaya zorlandıktan sonra kalp ritmin ve solunumun deli gibi oynadı.
Quería decirte que si tú y Rashad querían una tercera chica para ayudarlos, sabes, encender la pasión o algo así, me interesaría.
Sana söylemek istedim ki sen ve Rashad iseniz Sana yardım edecek üçüncü bir kız arıyordu, Biliyor musun, poppin olsun Ya da böyle bir şey,
Bueno, tras eso, empezaré a abrir las botellas.
Bu notta, Ben poppin yapmaya başlayacağım Bu şişeler, çocuklar.
Poppin, en forma de el caramelo.
Şeker gibi yutuyordum.