English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Posters

Posters traduction Turc

208 traduction parallèle
- Prometió hacerme unos posters.
- Benim için afiş sözü vermişti.
¿ Dónde has puesto los posters?
Posterleri nereye astın?
¡ Qué guapo! Como en los posters de captura.
Oh, çok yakışıklı, tıpkı ödül için yaptırılan afişlerdeki gibi.
¿ Posters?
Posterler?
Podemos buscar otros posters.
Başka posterler de bulabiliriz.
Los posters están por toda la ciudad
Heryerde posterler var
Sr Alcalde ¿ son estos posters a prueba de grafiti?
Mr. Mayor, posterdekiler graffiti dahilerimi?
Necesito posters para mañana temprano.
Bu afişlere yarın sabah ihtiyacım olacak. Ve bunları da duvara yapıştırmanı isteyeceğim.
La decoración consiste en un par de posters. Tal vez una mano de pintura.
Dekorasyon, birkaç poster ve resimden ibarettir.
ya puse los posters!
Posterleri astım bile!
62 mil capacidades, 45 mil posters de publicidades y para mi vacaciones gratis en Boca ratón, en palm beach, polo y club campestre
62000 kisi kapasiteli. 45 V.I.P. odasi. Ve benim için Boca Raton plus, Palm plaji ve polo och country klüb'e bedava üyelik.
- El no supo eso por los posters de "buscado"
Tüm bunları "Aranıyor!" afişinden okumadı herhalde.
Me gustaria tener todo su material electoral, posters, stickers etc.
- Sadece belgeler değil. Ayrıca tüm rozetler, posterler ve verebileceğiniz tüm kampanya malzemeleri.
Porque echo un vistazo alrededor y veo todos estos... posters, carteles, revistas y series de TV... con mujeres de pechos enormes.
Çünkü, etrafa bakıyorum ve tek gördüğüm bu posterler, afişler, dergiler ve TV şovlarının hepsinde iri göğüslü kadınlar var.
Por lo mismo que colgaba posters de esas chicas en la pared.
Yine aynı sebepten Düş Kızları'nı duvara asıyordu.
A lo mejor pensaba en los posters de "se busca".
Belki de aranıyor afişleriyle karıştırdım.
Tus posters están por todas partes.
Her yerde senin posterlerin var.
Tengo unos geniales posters de Cindy Crawford en la pared.
Duvarımda Cindy Crawford'un harika posterleri var.
Lo se, pero enviar posters de hojas doradas para todos fue exceso.
Herkese filmin altın yaldızlı afişini vermek çok pahalı bir işti.
Ven, si nosotros hacemos posters con niñas pequeñas intentando llegar a vuestro paquete luego ustedes tienen que llevar anillos de pureza, o sino Disney tendrá mala imagen
Bakın, eğer küçük kızların malafatınıza ulaştığı posterler yapıyorsak sizler de söz yüzükleri takmak zorundasınız, yoksa Disney şirketinin imajı kötü görünür.
Recuerdas los posters que dicen...
Posterlerin dediklerini hatırlayın...
¡ Quien no querria salir en anuncios... o ver tus posters y vallas publicitarias por todas partes?
Kim reklamlarda oynamak istemez... ya da kendi posterlerini ve reklam panolarını her yerde görmek istemez ki?
Podrias salir sentada asi sobre un Camaro y venderiamos posters gigantes.
Bir araba üstünde bacaklarını açıp poz versen su gibi poster satarız.
La pusimos en TV y en posters.
Kızı televizyona çıkardık, posterleri basıldı.
Yo tenía botones y posters y también horneé.
Poster ve arma yaptırdım. Yiyecek pişirdim.
Trabajo en Danver impresiones, posters y libros de arte.
Danver Yayınevi için çalışıyorum. Posterler ve sanat kitapları çıkarıyoruz.
Los posters de New Kids on the Block hacen que me sienta anticuada.
New Kids On The Block posteri yaşıma pek uygun değil.
Estamos haciendo posters de mi cómic.
Çizgi romanımın posterlerini basacağım.
Posters.
Posterler...
Bueno, sigamos con nuestros posters.
Posterlerimize devam edelim. Bu hoş bir şey değil mi?
¿ Por qué no nos marcamos también unos posters de Estopa?
Estopa posterlerini neden yapıştırmıyoruz?
Debe estar ocupado poniendo sus posters de Carmen Electra en el techo.
Ek onu. Zaten şimdi yatağının üzerine Carmen Electra posteri asmakla meşguldür.
Posters de propaganda para agitar a las masas.
Propaganda posterleri haklı galeyana getirir.
Y es por culpa de esos malditos posters.
Hepsi şu lanet posterler yüzünden!
Si te tomas en serio esos posters, se te comerán vivo.
Bu posterleri ciddiye alırsan, seni canlı canlı yerler.
" ¿ Habéis visto esos posters?
" Benimle ilgili şu posterleri gördünüz mü?
en cuanto a producir material subversivo, hice unos posters basados en mis creencias políticas.
Yaralayıcı materyaller hazırlama konusuna gelirsek, sadece politik görüşümü yansıtan birkaç poster hazırladım.
Olvidar los posters de Barbra Streisand.
Streisand posterlerini kaldırmak gibi...
Por poner esos posters no pagan mucho.
Afiş asmak çok kazandırmaz ki.
Para pegar posters. ¿ A qué más?
Afiş asmak için.
¿ Y dónde quieres que pegue mis posters?
Tanrı yerinde kalıyor. Bir fikrim var.
Pega tus posters en el lavabo.
- Ben kızgın mıyım? Şimdi!
Muy bien amigos, tenemos muchas cajas por desempacar, posters por colgar,
Pekala çocuklar, bi ton açılacak kutumuz var, asılacak posterimiz,
- Con posters.
- Posterlerle
El etíope de los posters.
Etiyopyalı poster çocuğu.
Tengo sus posters.
Bende posterleri var.
Los discos de Marty, posters...
Marty Golden'in cdleri posterleri...
Haley, los nuevos posters del Tour estan aqui.
Haley, yeni tur posterleri burada.
¿ Es de uno de esos posters del subterráneo?
Metro istasyonlarındaki foto kabinlerinden birinde mi çektirdin?
Sí, bueno, ya tengo los posters colgados.
Posterleri astım
También ha visto los posters de tus diosas.
Çok yazık, dedi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]