Translate.vc / Espagnol → Turc / Prepare
Prepare traduction Turc
3,250 traduction parallèle
teniente Primero Hawkeye, prepare un Auto.
Üsteğmen Hawkeye, arabayı hazırlatın.
Kepner, prepare la sonda pleural.
Kepner? - Tamam. - Göğüs tüpünü takalım.
Las cosas se mejorarán una vez que la parte defensora se prepare mañana.
Herşey iyi olacak. Yarın birkez daha savunma ayarlanacak.
Cuando los prepare, ya no necesitarán a los policías.
Benden ders alınca, polise ihtiyacın kalmayacak.
No hay nada en el carácter distintivo del punk rock que te prepare para ser papá.
Punk rock çevresinde sizi baba olmaya hazırlayabilecek hiçbir şey yok.
Si vas a pasar la noche, ¿ Quieres que prepare waffles por la mañana?
Geceyi burada geçireceksen sabaha waffle yapmak ister misin?
Dile Martha que prepare una sala de operación.
Martha'ya ameliyathaneyi hazırlamasını söyle.
No necesito que se prepare nada.
Şaşalı şeyler aramam.
- Bien. Prepare su despliegue.
Güzel, adamlarınızı harekete geçmeleri için hazırlayın.
Voy a prepararte lo que sea que tus padres quieran que te prepare.
Seni düzelteceğim. Annen ve baban bunu benden istedi Hah!
Tan pronto como el anestesista te prepare...
Anestezi uzmanımız da geldiğinde...
Será mejor que me prepare para mi primer día.
İş ne?
Sí, justo después de que prepare la barbacoa.
- Önce mangalı bir kurayım da.
Si se vuelve hostil, Casey, prepare un equipo de francotiradores y - derríbela. - Entendido.
Casey, bir keskin nişancı ekibi hazırla saldırmaya çalışırsa, öldür onu.
Así que prepare una lista con sus ingresos, sus gastos y los de él y todas las devoluciones de impuestos importantes.
Senin ve onun gelirlerinin, masraflarının ve vergi iadelerinin bir listesini çıkar.
Díganle al banco de sangre que prepare tres unidades de glóbulos rojos.
Kan bankasına iki ünite eritrosit hazırlamalarını söyleyin.
Llama a Ahjumma y dile que prepare una fiesta esta noche.
Ajummayı telefona çağır. Bugece bir parti hazırlamasını söyle.
Ya no los prepare.
Daha fazla börek yapmayı bırak.
Prepare los equipos de asalto.
Saldırı timleri hazırlansınlar!
No puede confirmarlo pero quiere que me prepare.
Şu anda teyit edemiyorsunuz ama beni bu duruma hazırlamak istiyorsunuz.
No hay nadie en casa Prepare pollo al curry
Evde kimse yok! Tavuk köri yap!
Mozo, haga que el chef prepare un balde de su caviar más fino y luego que le dé un tour de la ciudad en helicóptero.
Garson, söyle şefine bize en iyi havyarınızdan hazırlasın. - Sonra helikopterle şehri gezdirsin.
Prepare a sus pilotos y al resto de las fuerzas de invasión para moverse a ese punto. una vez que la piedra sea localizada.
Taşın yeri bulunduğu zaman, pilotlarını ve geri kalan işgal kuvvetlerini harekete geçmeye hazırla.
Vuelve a la casa lo más rápido que puedas y pídele a las Sra. Patmore... que prepare algo de sopa para los que ayudaron.
Hemen eve dön ve Bayan Patmore'a arama ekibi için çorba ısıtmasını söyle.
Preparé huevos endiablados.
Baharatlı yumurta yaptım.
Me preparé para este momento. ¿ Tú no?
Ben bu an için hazırlandım.
Y preparé unos juegos.
Parti oyunlarım var.
Es sólo un alias que preparé rápidamente.
Sadece kullandığım isimlerden biri.
Empezamos en grandes aparatos y luego me preparé para gerente.
Büyük eşyalar bölümünde başladık sonra ben Buy More müdürü oldum.
Preparé todo para la reunión.
- Senin toplantıyı ayarladım. - Ne toplantısı?
Preparé algunos mensajes, basados en los posteos de Robert.
Robert'ınkilere bakarak birkaç gönderi hazırladım.
La preparé en su rutina, entrevistas, supervisé estilistas, maquillaje, ropa, clases de violín, fotografías... todo lo que necesitaba para ganar.
Dans ve röportajlarında koçluk yaptım, stilistler, makyaj, kıyafet, keman dersleri, foto çekimlerini denetledim. Kazanması için ne gerekiyorsa.
Espera, espera... un segundo, preparé todo un discurso para decirte y tú tan solo lo descubres así como así.
Bekle, bekle biraz. Bunun için o kadar konuşma hazırladım.
Me preparé para algo como esto.
Böyle bir şey için hazırlanmıştım.
Preparé el sofá de la sala de estar para Sandy.
Sandy için, oturma odasındaki kanepeyi hazırladım.
Preparé un cambio de armario.
Ben dolap konusunda falan bir şeyler yazmıştım.
Preparé un cortometraje hoy.
Bugün herkesin izleyebilmesi için... kısa bir film hazırladım.
Los preparé yo mismo.
Kendim yaptım.
Yo preparé mi sushi a mano.
Sushi'yi tek başıma hazırladım!
Para eso preparé esta ocasión de ser "noble" con ustedes.
Sana saygı duymak istedim.
Preparé este pasaje desde hace mucho tiempo. ¿ Tienes comida?
Çok fazla vakit yok
Preparé nuestros almuerzos.
Öğle yemeklerimizi hazırladım.
Tu padre me recordaba la primera vez que le preparé la cena a su madre.
Baban, annesi için hazırladığım ilk yemeği hatırlattı da.
Preparé la casa de invitados para tí.
Senin için konuk evini hazırlamıştım.
Preparé la cena en caso de que la nota no funcionara.
Not işe yaramazsa diye akşam yemeği hazırladım.
Y me preparé para el final.
Sonum için hazırlandım.
Así que me preparé en el proceso de reciclaje y... ¡ boom!
Sonra kendimi geri dönüşüm işlemi hakkında geliştirdim ve... bum.
Preparé el cuarto de invitados, y esta noche te cocinaré tu cena preferida.
Misafir odasını hazırladım. Ve bu akşam sana en sevdiğin... yemeği pişireceğim.
Pero no sabe que lo preparé desde anoche.
Bilmediği şey ise, tenceremi akşamdan hazırladım bile.
Ya preparé el lugar.
Yerinizi hazırladım bile.
Así que preparé algo para mostrar lo que él dijo que la magia sigue aquí.
Bay Shue'nun söylediği şey hakkında ufak bir şey hazırladım. Büyü hâlâ bizimle.