Translate.vc / Espagnol → Turc / Pretzels
Pretzels traduction Turc
330 traduction parallèle
Tomar cerveza... unos pretzels, chicas... y voy a divertirme un poco, para variar.
Ne mi yapacağım? Bir iki bira alacağım, bir iki güzel kız getireceğim. Biraz değişiklik olsun diye biraz eğleneceğim.
El traía a la banda a reunirse Y yo les servía un pequeño tazón de pretzels y balas..
Toplantı için bir çete oluşturmuştu ve ben de bir tabak çubuk kraker ve mermi getirdim.
Perdón. ¿ Podría darme uno de esos pretzels?
Bakar mısınız? Tuzlu simit alacaktım.
Posiciones así no se ven en una fábrica de pretzels.
Böyle Pozisyonları kurabiye fabrikasında göremezsin.
Pretzels, grisines y rosquillas saladas.
Bilirsiniz, pretzel, çubuk ekmek ve bageller yapanlardan.
Los Pretzels te dan michelines
Kurabiyeler dişlerimin arasına kaçıyor.
Pruebe uno de mis pretzels.
Krakerlerimden dene.
- Diane, conseguir un poco de pretzels.
- Diane, bize kraker getirsene.
Pretzels.
Kraker.
Muchas gracias. Pretzels gratis para todo el mundo.
Herkese bedava çerez!
¿ Tienes pretzels?
Çerez var mı?
Se nos acabaron los pretzels, Al.
- Çerez kalmamış.
- Pretzels estilo holandés de Bavaria.
- Alman-Hollanda usulü kraker.
¿ Vendiendo, pretzels Donald..?
Neler satıyorsun, Donald?
Como trabajan para Pretzels " N Cheese, les daré una oportunidad.
"Kraker ve Peynir" de çalıştığınız için size bir fırsat vereceğim.
Así podremos casarnos con las chicas. Será imposible mantener a una familia con lo que pagan Pretzels " N Cheese. Exacto.
Sonra da bayanlara evlilik teklifinde bulunuruz.
- Quiero salchichas, má. - ¿ Qué tal pretzels?
- Ben kızarmış sosis istiyorum anne. - Krakere ne dersin?
¡ Helado!
Pretzels? Tamam.
Si mal no recuerdo, es fanático de los pretzels.
Eğer doğru hatırlıyorsam, büyük bir kraker hayranısınız.
Todo lo que tenemos son pretzels pero Bob Rooney les chupó toda la sal.
Sadece Bob Rooney'in tuzlarını emdiği fıstıklar kaldı.
Estos pretzels me dan sed.
Bu krakerler beni susatıyor.
Estos pretzels ¡ me dan sed!
Bu krakerler beni susatıyor!
Esto está muy bueno. ¿ Tenemos pretzels?
Bu şey harika. Krakerimiz var mı?
Renunciaste a todos los empleos que tuviste : Policía, vendedora de pretzels, consejera de iglesia, apostadora.
Her başladığın işi bıraktın -... polislik, simitçilik, kilise danışmanlığı, profesyonel kumarbazlık.
Y bienvenida al dinámico mundo de la venta móvil de pretzels al por menor.
Ayrıca gezici pretzel tezgahının dinamik dünyasına hoş geldin. Ne zaman başlayabilirim?
Ellos no pueden dejar de comer. Vaya, pretzels.
Hey Simitler.
Ahora está lista para hacer pretzels.
Şimdi Pretzel yapmaya hazırsınız.
Es uno de esos carritos de pretzels de los que hablan las estrellas de cine.
Yoksa şu film yıldızlarının hep konuştuğu simit vagonu mu? Burada?
Deme 300 pretzels.
Bize 300 simit verin. Gördün mü?
Son buenos pretzels, mamá.
Simitler iyi anne.
Aquí tienen. Pretzels gratis para todos del Carrito del Pretzel.
İşte buyurun, herkese ücretsiz Simit vagonu.
Y aquí vienen los pretzels.
İşte simitler geliyor.
Y un bombardeo de pretzels derriba a Whitey y lo deja inconsciente.
Şimdi de simit ateşi Whitey'ı bayılttı. Vay be.
Miles y miles de personas vieron a tus pretzels lastimando a Whitey Ford.
Yüzlerce ve binlerce insan senin simitlerinin Whitey Ford'u yaraladığını gördü.
No. El Carrito del Pretzel ya no... ¿ Trescientos pretzels?
Hayır Simit vagonu artık... 300 simit mi?
Ésta es una ciudad de pretzels, carilinda.
Burası bir simit şehri şeker çocuk.
ENTRADA PARA ENTREGAS ¿ Está seguro de que los niños tendrán suficiente nutrición con estos pretzels?
Çocukların simitle yeterince gıda alacağına emin misiniz?
Haremos pretzels.
Simit yapacağız.
Verán, mi esposa se hizo oír con respecto al tema del dinero de los pretzels.
Karım... Karım bu simit paraları konusunda çok konuşkan oldu.
Oye, ¿ no hay más pretzels o qué?
Hey, çubuk kraker var mı yok mu?
Papi, Tengo tus pretzels.
Baba, Çubuk krakerlerini getiriyorum.
Hay pretzels.
- Tuzlu simitlerden var.
Pero estos pretzels no soy esponjosos, son más grandes que los otros, pero son muy secos.
Ama nemli olanlardan değil, bunlar daha büyük ama çok kuru oluyor.
Lleva algunos pretzels.
Şu krakerlerden de biraz ver.
Deme 1 6 dólares de pretzels.
16 dolarlık kraker ver.
¿ Qué tal está tu bolsa de Pretzels de 7 dólares?
Yedi dolarlık krakerlerin nasıl?
Pretzels con queso Cheddar y miel para tu información.
Bilgin olsun, çedarlı ve ballı.
De pistacho, pretzels, fritas, de pollo, atún y menta...
İstediğiniz ne varsa. Fıstıklı var, çubuk kraker var. Tavuk parçacıklı kurabiye yapıyoruz.
La tapa de la Guiness se secó, se nos acabó el Stoli y alguien halló un cabello en los pretzels.
Gale, Guinness bira tapası kurudu Stoli votkamız tükendi ve biri tuzlu krakerlerde kıl buldu.
- Hey, ¿ qué tal tus pretzels?
Krakerin nasıl? - İyi.
Le gustan los Patriots, los pretzels y las fiestas.
Evet. Vatanseverleri, krakerleri ve iyi partileri sevdiğini biliyorum.