English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Primera

Primera traduction Turc

75,933 traduction parallèle
Bueno, es difícil decirlo con seguridad, pero a primera vista, ¿ puede que 24 horas?
Kesin bir şey söylemek çok zor fakat tahminimce 24 saat içinde derim.
Han sacado sangre de la primera víctima y ya están trabajando en un antídoto.
İlk kurbandan kan örneği aldılar ve çoktan panzehir için çalışmaya başladılar.
Pero el veneno debe ser diferente al de la primera víctima.
Ama zehir ilk kurbanda kullanılandan farklıymış.
Así que, ¿ podría ser realmente la primera víctima?
Bu ilk kurban olabilir mi yani?
No, porque ahora verán de primera mano lo que intento demostrar.
Hayır, şimdi kanıtlamak istediğim şeyi yakından görebileceğiniz için.
Ishim. Cuando lo vi por primera vez, fue como mirar a la cara de lo Divino.
Onu ilk gördüğümde kutsallığın yüzü gibi görünüyordu.
Podemos ser capullos de primera.
Gerçekten pislik olabiliyoruz.
La primera acción en no sé cuánto tiempo y es como si nunca hubiera pasado.
Ne kadar sürdüğünü bilmediğim ilk birlikteliğim ve asla olmamış gibi geliyor. Anla.
Sabemos de un tipo que tiene información de primera mano de La Estrella. ¿ Y?
Yıldız hakkında ilk elden bilgi sahibi birini tanıyoruz.
Esta no es la primera vez... que desaparece del mapa, ¿ sabes?
Bu ilk kez kaybolması değil.
Bueno, no puedo solo enviártelo en primera clase, ¿ no es así?
Onu sana ekonomik bölümden gönderemem değil mi?
Por lo general, disparo a los imprudentes a primera vista.
Genelde gelenleri gördüğüm gibi indiririm.
Los meteorólogos están debatiendo la causa... de las nubes en espiral... observadas por primera vez en toda la península.
Meteoroloji uzmanları yarımadanın üstünde gözlemlenen spiral bulutların sebebini tartışıyorlar.
A diferencia de quien quitó mi primera página esta semana - y lo sustituyó. - "La gran evasión"
Manşetimi kaldırtıp yerine bunu koyan kişinin aksine.
Era la primera vez que lo veía desde entonces.
O zamandan beri ilk görüşümdü.
Fue nuestro primera gran salida.
- Evet. Dışarıda hizmet verdiğimiz ilk işimizdi.
¿ Fue esa la primera vez que usted y Trish se acostaron?
Bu Trish ile ilk beraber oluşunuz mu?
Voy a mandar a comprobar estas y la primera por si tienen las huellas de Ed.
Hem bunları hem de orijinal kartı Ed'in parmak izleri için inceleteceğim.
- Pasará el otoño y el invierno. Pero llegada la primavera, en la primera luna llena después del Sigrblot, nos reuniremos en la playa para los negocios.
- Sonbahar ve kış bitiminde ama bahar gelince Sigrblót'tan sonraki ilk dolunayda iş için sahilde toplanacağız.
Señor, su primera preocupación debería ser el no convertirse en un apéndice de Daneland.
Lordum Dan diyarının bir uzantısı olmamak ilk kaygınız olmalı.
Señor, no sería la primera novia renuente.
İlk gönülsüz gelin kendisi olamaz lordum.
No sería la primera vez que un rey lo intentara.
Bir kralın ilk teşebbüsü olmazdı.
Ambos le disparamos a gente en la cara, ya tenemos tema para la primera cita.
O da birini yüzünden vurdu. İşte ilk buluşma için sohbet konusu.
Lamento que no tengan una buena primera impresión de él.
Üzerinizde iyi bir intiba bırakmadı demek, tüh.
Si usas palabras difíciles a primera hora de la mañana, terminarás quedándote muy sólo.
Güne züppe züppe konuşarak başlarsan ileride çok yalnız bir adam olursun.
A la primera provocación, telón para su hermana.
Yaramazlık yaparsanız kardeşiniz için son perde olur.
Pero seguro ustedes volverán a aparecer en primera plana, divos.
Ama eminim siz minik sahne düşkünleri yine manşetlerde olacaksınız.
¡ En primera plana!
Manşet diyorum!
Y esta noche iremos a ver nuestra primera película.
Sonra da sinemaya gidip ilk filmimizi izleyeceğiz.
- PRIMERA CLASE
- BİRİNCİ SINIF
El Dr. Montgomery me hizo venir a primera hora de la mañana.
Dr. Montgomery sabah ilk iş buraya gelmemde ısrarcıydı.
Si se supera la primera impresión, es ideal para integrarse a una familia ".
İlk intibanın etkisinde kalmazsanız çok güzel bir evcil hayvan olabilir. "
Por primera vez en mi vida, estoy feliz de ver ese horrible tatuaje.
Hayatımda ilk defa bu iğrenç dövmeyi gördüğüme seviniyorum.
Pero, por primera vez en mucho tiempo, habían encontrado un lugar donde el mundo parecía estar bien, aunque fuese por un tiempo breve.
Ancak yine de uzun zamandan beri ilk defa dünyanın tersine dönmediği bir yer bulmuşlardı, yalnızca kısa süreliğine olsa da.
Espero que sea la primera mentira que dice hoy.
Umarım bu, bu sabah söylediğiniz ilk yalandır.
Me está eludiendo, quedaré como un idiota en mi primera operación.
Benimle saklambaç oynuyor. Daha ilk operasyonumda bir hödük gibi görüneceğim.
Y fue como que el escoger una canción, siempre sería la primera canción que escuché después de...
Seçtiğim şarkı bundan sonra dinlediğim ilk şarkı olacak.
Ahí compró su pulsera de primera comunión.
Komünyon bileziğini de oradan almıştık.
Es la primera vez que lo digo.
İlk defa yüksek sesle söyledim.
La primera noche, saliste hasta el amanecer con la camioneta de papá.
Daha bir gün oldu, ama eve sabah döndün. Babanın kamyonetiyle.
Cuando ganó ese Oscar fui la primera en mandar una nota de felicitación y un ramo de flores.
Oscar'ı kazandığı zaman ilk kutlama notuyla çiçek gönderen bendim.
Aún no hemos decidido tu aspecto, y tu primera escena va después de comer.
Daha senin nasıl görüneceğine bile karar vermedik ve ilk sahnen öğle yemeğinden hemen sonra.
Hedda, llevo queriendo trabajar con Bette desde 1944 cuando fui por primera vez a Warner Brothers.
Hedda, 1944'te Warner Brothers'a ilk gittiğim andan beri Bette'yle çalışmak isterdim.
Lo siento, aún estamos intentando controlar la producción pero descuida, Trog será una producción de primera.
Özür diliyorum. Küçük prodüksiyonumuzu hala ayakta tutmaya çalışıyoruz. Ama müsterih olun...
Ya son las 11. Y mientras nos morimos de calor en este horno tú aún no has conseguido terminar ni tu primera maldita toma.
Saat 11 : 00 oldu ve bizler bu fırın gibi yerde ölümüne haşlanırken siz daha lanet olası ilk çekiminizi bile yapamadınız bayım.
Era la primera en llegar al plató y la última en irse.
Sete ilk gelen ve setten son ayrılan o olurdu.
Bob quiere que vayan a la primera lectura. ¿ Están listas?
Bob sizi ilk senaryo okuma provası için çağırıyor.
Iré a ver si puedo adelantarte la primera vista.
İlk kez hakim karşısına çıkışını erkene almaya çalışacağım.
Pero, Kim, deberías tener cuidado... porque creo que esta será tu primera vista disciplinaria... el nivel en las pruebas en el Colegio de Abogados es mucho más indulgente que a lo que estás acostumbrada.
Kim, bir şeyi anlaman gerek sanırım bu senin katıldığın ilk disiplin duruşması olacak. Barolar Birliğinin delil kabul etme şartları senin alışık olduğundan çok daha fazla yumuşak.
Y Trish no es su primera víctima.
Trish de ilk kurban değil.
Es decir, sabes que no eres la primera, ¿ no?
İlk aldatışı değil biliyorsun değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]