Translate.vc / Espagnol → Turc / Princesa
Princesa traduction Turc
10,270 traduction parallèle
Antes de que lo sepas... estás recogiendo un castillo de princesa rosa... para tu niño de 2 años con pedicura... diciéndole adiós a tu última oportunidad... de tener a un hombre de sangre roja en la familia.
Sonra bir bakmışsın, 2 yaşındaki pedikürlü oğlun için pembe bir prenses kalesi taşıyorsun ve ailendeki tek taş fırın erkeği şansına da veda ediyorsun böylece.
Sobre este castillo de princesa...
Bu prenses şatosuna gelince...
Pintura negra y una bandera de calavera... para que podamos convertir esta cosa de princesa... en un castillo pirata.
- Siyah boya ve korsan bayrağı. Bu prenses şeyini korsan şatosuna çevirelim diye.
Una princesa de la Dinastía Joseon debe casarse con el príncipe de la dinastía Qing como respecto a la parte ganadora = -.
Kral öz kızının yerine yollamak üzere uzak akrabalardan birinin kızını evlât edindi.
¿ Es realmente una princesa?
Üstelik gerçek prenses bile değil.
Dar paso a la princesa!
Yolu açın! Prensesin kafilesi geçiyor!
Hoy en día, la princesa que va a casarse con la dinastía Qing Prince pasará por aquí. ¿ Sabes sobre eso?
Çin'e giden prensesin kafilesi bu gece buradan geçecek.
¿ Por qué no puedo encontrar a la princesa en su habitación?
Prensesin ayakkabılarını göremiyorum.
No es adecuado para una princesa.
Asil bir prensesin gidebileceği bir yer değil.
Voy a comportarse como una princesa.
İtibarıma zarar verecek herhangi bir davranışta bulunmayacağım.
No creo que ella va a venir a este tipo de lugar. Aigoo, pobre princesa.
Prenses bizden matah bir şey mi sanki?
Levante su mano! princesa. Soy Ahn Dong Hwi.
Majesteleri, ben Kumandan Ahn.
Hoy... Esta es la primera vez que actúa como una verdadera princesa.
İlk defa, gerçek bir prenses gibi göründünüz.
princesa!
Majesteleri.
Princesa. Jungsa Naeuri pidiendo que prepararse. Font color = "# ff8000" [Jungsa - sargento]
Majesteleri, kumandan toplanmamızı emretti.
Aigoo, princesa.
Majesteleri?
Aigoo, princesa!
Majesteleri!
Dile a la princesa! Debemos salir tan pronto como sea posible.
Prensesin evliliği ciddi şekilde riske girebilir.
Si realmente quiere dejar, y la princesa obtendrá tan enfermo, ¿ Quieres ser responsable?
Acele edersek ve prensesin durumu kötüye giderse bunun sorumluluğunu alacak mısın?
La princesa no va a regresar a casa después de la boda?
Çin'e gittikten sonra geri dönecek misin?
Si el pago es de 5 Nyang, La princesa y sus hermanas podrían morir.
Beş nyang için bunu yapacak binlerce gönüllü çıkar.
Si yo fuera la princesa, me acaba de morir.
Öyle bir hayat sürmektense ölmesi daha iyi olur.
¿ Te ha Ser testigo de la princesa cuando ella se escapó por la noche?
Prensesi soruşturmamız gerektiğini mi söylüyorsun?
Ella es parte del convoy de la boda de la princesa.
Saraydan gelen kızlardan biri.
Princesa debe saber lo que está haciendo.
- Bana kendiniz söylemiştiniz.
Al ver a la princesa, puedo entender sus sentimientos.
Prensese neden farklı davrandığınızı anlıyorum.
Princesa... Como promesa, Tengo un pequeño regalo para usted.
Majesteleri, sizin için bir hediye hazırladım.
Esta es la princesa.
Majesteleri.
Informe a la princesa que no es su culpa.
Prensese suçlamalardan aklandığımı ve serbest bırakıldığımı söyleyin.
ahora mismo. ¡ Princesa!
Halletmem gereken acil bir mesele var.
Hasta que venga aquí, Voy a tener buen cuidado de la princesa.
O gelene kadar prensese gözüm gibi bakarım.
usted es el responsable, por el robo de la espada y secuestrar a la princesa.
Kralın kılıcını çalmaya cüret etmekle kalmayıp bir de prensesi mi kaçırdınız?
¿ Dónde está la princesa?
- Prenses nerede?
Ahora ya no es princesa más.
Artık prenses değilsin.
La princesa... es tan refinada y... una joven mundana, yo... temo que encuentre aburrida mi compañía.
Prenses son derece saf ve... dünyevi bir genç bayan, Benim arkadaşlığımı sıkıcı bulmasından korkarım.
Necesito a alguien bien parecido para llamar la atención de la princesa y lo suficientemente inteligente para reconocer su lugar.
Prensesin dikkatini çekecek yeterince yakışıklı ve yerini bilecek kadar akıllı birine ihtiyacım var.
- Soy la princesa Petalsong.
Ben, Prenses Petalsong.
Será mejor que utilizar una ruta diferente para la seguridad de la princesa
Fakat açlık ve veba yüzünden hiçbiri kafileyi ağırlayamayacak.
¡ Princesa!
Majesteleri.
La princesa está llegando?
- Hemen sahneye!
Princesa, que realmente le gustaría saber.
Hanımım, lütfen anlatın!
Princesa- -!
Majesteleri...
La princesa está tomando paseo a medianoche cada noche. Ni se te ocurra!
İmkânsız!
- La princesa!
Majesteleri!
princesa...
Majesteleri.
¡ Princesa!
Majesteleri?
¡ Princesa!
Majesteleri!
¡ Princesa!
Anlıyor musunuz?
¡ Princesa!
Majesteleri, bu taraftan.
Manos fuera, soy una princesa.
Çek ellerini, ben bir prensesim.
Bueno, una princesa no tiene asuntos en una casa de mala reputación.
Şey, bir prensesin böyle bir yerde ne işi var.