Pris traduction Turc

El cuarto "pellejo" es Pris.

Dördüncü yaratığın adı Pris.

Pris.

Pris.

Muy bien, Pris.

Çok iyi, Pris.

Pris no vivirá mucho.

Pris fazla yaşamayacak!

Y esto es por Pris.

Bu Pris için.

Entonces ¿ por qué no cogió el avión de las 9 de la mañana?

- Alors, pourquoi n'a-t-elle pas pris le vol de 9 : 00 du matin? ( O halde, niçin sabah 9 : 00 uçağına binmedi?

Et tu as pris longtemps pour l'apprendre, ma chère.

Ama öğrenmen çok uzun sürdü tatlım.

Es grandioso que el padre de Steven sea rico. Talvez pueda hacer que mi padre salga de esa pris... Digo

Steven'ın babasının zengin olması ne kadar havalı neredeyse geçici olarak hapiste kalan babam kadar... yani, yerliler ülkesinde.

- Priss, no escucho, ¿ me oyes?

- Pris, seni duyamıyorum. Beni duyabiliyor musun?

Pris...

Pris...

Me encantaría escoltarlo hasta la pris...

Ona hapishaneye kadar eşlik etmekten mutlu- -

Il a pris des papiers! - Où va-t-il?

Bazı belgeleri aldı.

TRES DÍAS DESPUÉS.

Pris İyi seyirler. Burada yaşıyoruz.

Pris, Faith, él es James.

Pris, Faith, bu James.

- ¡ Pris, déjalo!

- Pris, bırak!

- Pris, deja de perseguir...

- Pris, takip etmeyi bırak...

J'ai pris la vie en haine, et ma flamme en horreur.

Hayatta nefret, korkuda aşk buldum.

- Priss, espera un segundo.

- Pris, bir saniye bekle lütfen.

Me encantaría escoltarlo hasta la pris...

Ona hapishaneye kadar eşlik etmekten mutlu -