Translate.vc / Espagnol → Turc / Puerto
Puerto traduction Turc
5,519 traduction parallèle
En serio, Capitán, solo hay una salida de este puerto.
Bakın komutanım, bu limanın yalnızca bir tek çıkışı var.
Encuéntrenme una vía libre fuera de este puerto.
Limandan çıkmak için güvenli bir rota bulun.
Mi barco tiene suficiente combustible nuclear para patrullar ese puerto por los próximos 25 años.
Gemimde 25 sene boyunca bu limanın başında beklemeye yetecek kadar nükleer yakıt var.
Bueno, no es que solo podamos escabullirnos del puerto.
Limandan öylece gizlice çıkıp gidemeyiz.
Sabe que vamos a buscar cualquier vía de salida de este puerto.
Limandan çıkmak için alternatif bir yol arayacağımızı biliyor.
De vuelta al puerto y sobre el horizonte.
Limandan uzaklaşıp görüş mesafesinin dışına çık.
Llévanos fuera de puerto, pero mantenlos en el radar.
Limandan çıkalım. Ama radar menzilimizde kalsınlar.
Fue un británico el que nos mantuvo en el puerto pretendiendo ser comandante de un destructor británico.
İngiliz muhribinin Komutanı gibi konuşup bizi limanın içinde tutan da bir İngilizdi.
Para entonces, estaremos a salvo fuera del puerto.
O zamana kadar limanın dışına çıkmış olacağız.
En esa pantalla, podríamos ser cualquier barco de este puerto.
O ekrana göre biz bu limandaki herhangi bir gemi olabiliriz.
Y al sentarnos a comer una flota de piratas atacó el puerto.
Oturmuş yemeğimizi yerken bir grup korsan limana saldırdı.
Solo vamos a la tienda del otro lado del puerto.
Yatın karşısındaki gemi kumanyasına gideceğiz.
Pero no te atrevas a ganarme ese viaje a Puerto Rico.
Sakın Puerto Rico seyaheti için benden daha fazla vermeye kalkma.
Los astilleros abandonados en el viejo puerto, sería un buen lugar para empezar.
Eski limanın oradaki terkedilmiş tershane başlayabileceği bir yer olabilir.
Ahora, si la perspectiva de una mujer sola dominando a un funcionario real es demasiado sostengo que la Sra. Strong pudo haber pagado un asesino desde un puerto cercano para cometer el acto.
Şimdi! Yalnız bir kadının beklentisi bir kraliyet subayında fazla bunaltıcıysa Bayan Strong'a senet için yakındaki bir limandan bir tefeciyi işe alıp gönderebilirdim.
Por cada tormenta, un puerto apacible.
Her fırtına için sakin bir liman.
Hay un montón en Puerto Rico.
Porto Rico'da yeteri kadar çocuk var.
Tiene acceso a todo lo que entra y sale del puerto.
Limana gelen ve giden herşeye erişimi var.
Oye, todos sabéis que todo lo que sale del puerto de Stockton, tiene que pasar por Barosky.
Stockton limanından çıkan herşey Barosky'den geçer. Bunu biliyorsunuz.
Si tenéis problemas con él en el puerto, os puedo ayudar.
Eğer siz onu limandan atmak isterseniz yardımcı olurum.
Ella está conectado a un puerto de telepresencia.
Uzaktan kumanda portuna bağlı.
Tenemos una hora cada seis para hacer tanta distancia como sea posible para encontrar el lugar más seguro para llegar a puerto y obtener agua fresca.
Her 6 saatte, 1 saat makine çalıştırarak gidebildiğimiz kadar yol gitmemiz ve liman yapıp tatlı su alabileceğimiz en güvenli yeri bulmamız gerek.
Puerto Rico tiene un laboratorio.
Porto Riko'da bir laboratuvar var.
Si tenemos que ir a Puerto Rico, lo haremos.
Porto Riko'ya gitmemiz icap ederse gideceğiz.
- Mi español está un poco oxidado pero parece que ha habido un brote de una enfermedad viral desconocida en Lares, Puerto Rico.
- İspanyolcam eskisi gibi değil ama Porto Riko'nun Lares şehrinde bilinmeyen bir salgın meydana gelmiş gibi görünüyor.
- Me estás diciendo que no sabes nada sobre el brote en Puerto Rico?
Porto Riko'daki salgından haberin olmadığını mı söylüyorsun?
Pase lo que pase, debes llevar estos cilindros a Barrow y luego volar hasta Lares, Puerto Rico.
- Ne olursa olsun bu kapsülleri Barrow'a ulaştırman ve Lares'e uçakla göndermen gerekiyor.
Parece que lo de Puerto Rico no era necesario, después de todo.
Görünen o ki Porto Riko'ya gerek bile yokmuş.
A las 16 : 53, hora de Puerto Príncipe la tierra tembló y yo me encontré aquí a las 21 : 53 exactamente.
Yediye yedi kala, Port-au-Prince, Haiti'de, yer titredi, ve ben kendimi burada buldum, tam olarak ona yedi kala.
He contactado con todos los hospitales en un radio de 15 kilómetros del puerto.
Limanın 10 mil yarıçapı içindeki tüm hastanelerle iletişime geçtim.
Entiendo Sr. Thomas próximo puerto de escala es Boston
Bay Thomas'ın bir dahaki seyahati Boston'a galiba?
El objetivo ha entrado en el Puerto de Baltimore.
Hedef, Baltimore rıhtımına giriş yaptı.
Vamos a minar el puerto de Managua.
Managua limanına mayın döşeyeceğiz.
Tiene sus manos metidas en todo en el puerto del este.
Her iste bir parmagi var dogudaki deniz limaninda.
Recibí una llamada del capitán del puerto.
Liman işletmesi şefliğinden aradılar.
Nina, habla el capitán del puerto, respondan.
Nina, burası Oban Liman İşletmesi Şefliği, cevap verin.
Nina, habla elcapitán del puerto, respondan.
Nina, burası Oban Liman İşletmesi Şefliği, cevap verin.
Sí, y ese maldito oficial de policía estaba ahí con el capitán del puerto.
Evet. Şu kahrolası polis de liman işletmesi şefliğindeymiş.
PUERTO DE VENECIA TRES AÑOS ANTES - 1270
Venedik Limanı, 3 yıl önce. 1270
Un buque de la Armada amarrará en cuestión de horas en el puerto de Baltimore.
Amerikan Savas Gemisi birkaç saat içinde limanda olacak Baltimore Limaninda
Hemos avistado, Baltimore distancia al puerto 900 metros.
Baltimore uygun durumda... liman uzakligi 500 metre
El puerto está asegurado.
Îskele temiz
Cada barco que entraba al puerto de Alejandría era examinado no por contrabando, sino por libros que pudiesen ser copiados y guardados aquí en lo que entonces era la más grande biblioteca de la Tierra.
İskenderiye limanına giren her gemi aranırdı fakat kaçakçılık sebebiyle değil burada, zamanın en büyük kütüphanesine kopyalanıp saklanabilsin diye.
Pero una vez que estés equipado con un puerto, tendré acceso directo a ellas.
Ama seni buna bağlayınca doğrudan erişebileceğim.
- Los he eliminado y he cerrado el puerto de inserción para el que hiciera esto ya no sea capaz de volverlo a hacer.
- Hepsini sildim ve eklenme yerini de kapattım. Yani bunu ona kim yaptıysa bir daha aynı şekilde ulaşamayacak.
¡ Vamos al Puerto Byeoklando!
Merkez limana gidiyoruz!
No, seguramente es solo un cubo blanco vacío con un puerto usb para que él enchufe su dedo cuando esté en modo dormir.
Hayır, muhtemelen uyku modundayken parmağını taktığı usb girişi olan boş bir beyaz küptür.
No sé... ¿ el puerto de Santa Monica?
Bilemiyorum...
PUERTO DE BROOKLYN
Brooklyn Limanı
Connecticut, puerto de Meigs.
Connecticut Meigs Limanı.
Dos veces citado por cargos de asesinato, pero nunca se llegó a buen puerto.
İki kez cinayetten suçlandı ancak davalar düştü.