English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Puff

Puff traduction Turc

295 traduction parallèle
Estaba colocando vías férreas para los puff-puffs japoneses.
Orada Japon trenleri için ray döşüyordum.
Puff Magic Dragon desea hablarle.
Magic Dragon'u boynuzda tüttür.
Puff a tierra, ¿ dónde lo quiere?
Yere üfle, Nereye istiyorsun?
Creo que Puff los reventó.
Bence duman onların teneffüsünü zorlaştırdı.
En Inglaterra sus mangas-puff ¡ son modernas!
İngilterede onların gömlekleri ünlüdür!
- ¿ Puff?
- Gömlekleri mi?
Puff, el dragón mágico.
- Puff The Magic Dragon.
Si odias un lugar, te subes en él y ¡ puff!
Bir yerden nefret edersen, arabana binebilir ve puf, gitmiş olursun.
" "Puff the Magic Dragon" " me sale de puta madre, pero solo en bolas.
Aslında biraz da "Puff the Magic Dragon" u *, söyleyebiliyorum, fakat çıplakken.
Pensé que podemos tirar de nuestra ropa interior y cantar "Puff the Magic Dragon"
Bilemiyorum. İç çamaşırlarımızla "Puff the Magic Dragon" şarkısını söyleriz diye düşünmüştüm.
¡ Poof!
Puff!
A esta chica le encanta la comida basura.
Cocoa Puff'a bayılır.
- "Puff, el Dragón Mágico".
- "Puff the Magic Dragon." - Dragon.
¿ Qué pasa, perro Puff?
N'aber Puffy?
- ¡ Perro Puff!
- Puffy!
Un Puff cremoso con salsa de arandelas, no se.....
Geçmişte yaşamam ben. - Ya Rita'yı?
¿ Crees que estás construyendo algo así como un futuro para su familia, entonces... Entonces, un día, ya sabes, phhht, así como así, que se ha ido.
Sandım ki ailemi, geleceğimi kurdum ama bir gün, puff.
Bienvenido al acuario de Boston... casa de Myrtle, la tortuga, y Puff, el pez globo.
Genişlememiz süresince açık! Boston Akvaryumu'na hoş geldiniz. Kaplumbağa Mersin ve balon balığı Üfürük'ün evi.
Qué se expande más rápidamente que Puff, el pez globo?
Balon balığı Üfürük'ten daha hızlı ne genişler?
Les agradezco, En mi nombre y en el de Puff...
Maskotumuz Üfürük ve kendi adıma...
Puff, Frank.
Üfürük, Frank.
- Sí, Puff!
Evet. Üfürük.
¿ Puff?
Üfürük?
Hoy niños... A lo largo de Boston lucharon para expresar sus sentimientos... Por el pescado que todos llamabamos Puff.
Bugün Boston'lu bütün çocuklar Üfürük adını verdiğimiz balık için duygularını dile getirmeye çalıştı.
Es un gran negocio, porque Puff era más que una pez globo promedio.
Bu önemli, çünkü Üfürük sıradan bir balon balığı değildi. - Bu dişi balık çocukların dikkatine...
- Puff era una hembra, sí. - No puedo creer que le presté mis notas.
Notlarımı ona verdiğime inanamıyorum.
Pobre Puff, ¿ Eh?
Zavallı Üfürük, ha?
¡ Puff! ¿ Perdón?
Günah çıkartma kabininde, şu küçük kameralardan varmış.
Pasaba por aquí, y vi uno de los carteles y allí estaba.
Geçerken, astığınız ilanları gördüm, Ve puff, ordaydı.
Anda, sacúdelo, Puff Daddy.
Hadi. Çalkala, şişko babalık.
- Un pequeño "ooo," y sólo "whoo."
- Ve sonra, puff!
No se, Puff Eddie?
Bilmiyorum. Puf Eddie?
Damas y caballeros, un aplauso para Puff Mami.
Bayanlar baylar "Puff Mummy" için büyük bir alkış.
- Tú sabes- - Puff Daddy.
Bilirsin, PuffDaddy?
¡ Voy a mostrarte quién es el verdadero Puff Daddy!
Sana gerçek Puff Daddy'nin kim olduğunu göstereyim!
"Puff" un dragón mágico... que es como...
"Duman Sihirli Ejder" ile kastedilen...
"Puff" es el nombre infantil de un dragón mágico.
Duman sadece çocuğun sihirli ejderhasının adı.
¿ Creías que Puff era el nombre infantil de un dragón?
Ne? Evet, demek Puff'un ejderha adı olduğunu mu sanıyordun?
bueno, ya sabemos, que se llama da bionic, da bomb, da puff, da herb, da sensi, da chronic, da sweet mary jane, da shit, da bomb, da ganja, da reefer, da bud, da buddha, the homegrown, the ill, the Mauimaui, the method, the pot, the shake, the skunk, the whacky,
Valla yanlızca bildiğimiz, biyonik, bomba, fırt, nane, sensi, kronik, tatlı mary jane, bok, bomba, ganja, redifci, tomurcuk, buda, evcil, hata, Mauimaui, metod, çömlek, salla, kokarca, kütürdü -
puff, blow...
Fırt, es...
¿ es la versión de Sting o la de Puff Daddy?
Bu Puff Daddy'mi yoksa Sting version'u mu?
la de Puff Daddy, obviamente, no soy un batty boy l'll be watchin'you
Puff Daddy, aslında. Ben kaçık birisi değilim. - Tamam.
Me quedaba un año de vida, pero desapareció.
- 1 yıllık ömür ve puff... gitti.
Martha Stewart y Puff Daddy en un mismo plato.
Martha Stewart tabağında "Şişmiş baba" ile karşılaşmıştı.
Debe ser la thorazine.
Thorazine'ni yeni bıraktı. Artık Cocoa Puff'lara bayılıyor.
También este libro trae el testimonio de Sam Holland... el Príncipe de La Bocanada de Humo.
the Prince of the Puff of Smoke. ( Bir Fırt Sigaranın Prensi - Şarkı adı )
"'Puff, puff, chug, chug, "dijo la pequeña locomotora azul".
Çuf çuf ederek, puf puf duman çıkararak ilerlemiş küçük mavi lokomotif.
- ¿ Puff?
- Üfürük?
Puff, el dragón mágico, vivía en el fondo del mar... Gran canción.
- Harika şarkı.
No. ¿ Dónde está el cereal "Cocoa Puffs"?
Cocoa Puff'ları nereye koyuyorsun?
Yo tenía un dulce chachorro mestizo llamado Puff.
Şey, küçük bir kızken Puff adında küçük bir köpeğim vardı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]