Translate.vc / Espagnol → Turc / Pán
Pán traduction Turc
11,675 traduction parallèle
Come los huevos con pan.
Peki, rafadan yumurtanı ye.
Compartid este pan, no hay más.
Bu ekmeği paylaşın, başka ekmek yok.
Ese recipiente está lleno de pan.
Kutu ekmek dolu.
Pan en el estómago, la cabeza en alto...
"Miğdeye ekmek girince, karnını doyurur..."
Pan duro... un tío mentiroso... o una bruja de una tía.
Bayat ekmek, yalan söyleyen bir amca ve cadı bir teyze için mi?
Sólo pan común.
Sadece düzgün bir ekmek.
Pan en el estómago, la cabeza en alto.
"Miğdeye ekmek girince, karnını doyurur..."
¡ Puri ( pan frito )!
Puri ( kızarmış ekmek )!
Acabas de comer pan, que glotón.
Sadece ekmek yedin.
Te dan migajas de pan y esperan que encuentres la verdad dejándoles fuera de ella.
Sana bir ekmek kırıntısı verirler ve gerçeği bulup onları bundan kurtarmanı umut ederler.
Danos el pan nuestro de cada día, y perdona nuestras ofensas, como también perdonamos a los que nos ofenden.
Bize bugün günlük ekmeğimizi ver ve günahlarımız affet. Tıpkı bizim kendimize karşı işlediğimiz günahları affettiğimiz gibi.
- Bien, ¿ qué tipo de pan?
Ekmeği nasıl olsun?
Trigo integral, blanco, pan amargo...
Tam buğday, beyaz, mayalı -
No puedo soportar eso : "¿ Cuál salsa, qué pan...?" Toda esa mierda.
Şuna katlanamıyorum : "Ne sosu, hangi ekmek", saçmalık.
¿ Prefiere pan integral de centeno, blanco o amargo?
Beyaz, çavdar ya da mayalı ekmek mi istersiniz?
Pan de trigo.
Buğday.
Su cabeza está justo delante del camión del pan.
Bir ekmek kamyonunun önünde yatan yüzü.
Se los dije. Pan comido.
Dedim sana, çocuk oyuncağı.
He cortado el pan de forma muy gruesa, ¿ verdad? Bruce...
- Bu ekmeği çok kalın dilimlemişim değil mi?
Eres pan comido, comparado con el otro... completa transformación física, y aún no tenemos idea de cuál es su don.
Diğeriyle kıyaslanınca seninki çok kolay. O tümüyle fiziksel değişime uğramış ve yeteneğinin ne olduğuna dair hâlâ hiçbir fikrimiz yok.
Y un poco de pan.
Biraz da ekmek.
Él cree que es pan comido. ¿ Qué crees tú?
Çok basit olduğunu düşünüyor. Sen ne düşünüyorsun?
Suelo estar concentrado en el pan de maíz.
Ben genellikle mısır ekmeğine yumulmuş olurum.
También te horneé una hogaza de pan.
Ve senin için ekmek yaptım.
Está bien, pero ¿ por qué condujiste hasta acá para traerme pan y mantequilla y un plato que técnicamente nos pertenece a ambos?
Tamam da ne diye bana ekmek, tereyağı ve teknik olarak ikimize ait olan tabağı getirmek için ta buraya kadar geldin?
Muy poco cocido. Sin pan.
Kıtır ekmekler olmasın.
No estoy de acuerdo con todo lo que ha hecho el presidente Underwood o con lo que propone, pero al menos sabe qué significa ganarse el pan.
Başkan Underwoodun yaptığı ya da önerdiği her şeye katılmıyorum ama en azından ekmek parası kazanmak nedir biliyor.
A no ser que seas Peter Pan.
Tabii Peter Pan değilsen.
¿ Quieres ser Peter Pan?
Peter Pan olmak ister misin?
Espera, guarda un poco de harina para mi pan dulce.
Benim kurabiyelerim için de un bırakın biraz.
¿ Moo goo gai pan?
Mantarlı tavuk?
No te queda ni té ni leche y he terminado el pan que quedaba.
Çayın ve sütün bitti ve kalan ekmeğide bitiridim.
Remy Prendes jura que vio Gretel en la Casa de pan de jengibre anoche.
Remy Prendes yemin ediyor. Gretel'i dün gece dükkânda görmüş.
Pan comido.
- Çocuk oyuncağı.
Si me preguntan, lo único que necesita este lugar es un poco de pan.
Bana sorarsanız buranın ihtiyacı olan tek şey biraz ekmek.
Santo Dios, uno no tiene manteca para su pan.
Tanrım, adamın ekmeği için tereyağı olmaz mı hiç?
Un tío quiso una vez liarse conmigo tras haber vomitado pan de ajo. No es eso, es solo que...
- Bir defa adamın teki sarmısaklı ekmeği kustuğumda yatmak istemişti -
A pesar de que la escuela era difícil, comparada con el bus era pan comido.
Okul ne kadar zor olsa da okul otobüsüne göre çocuk oyuncağıydı.
Los imbéciles de la cárcel dijeron que fue suicidio... pero había un montón de matones de la mafia sureña... dentro por aquel entonces y para aquellos tipos... arreglar un asesinato para que parezca un suicidio es pan comido.
Yani, hapishanedeki aşağılıklar intihar olduğunu iddia etti ama o dönemde içeride Dixie mafyasından bir alay adam vardı. O adamların bir cinayete intihar süsü vermeleri çocuk oyuncağıdır.
Mi hermana y yo estuvimos horneando. Te traje pan de banana.
Kardeşimle bütün gün ekmek yaptık da sana biraz muzlu ekmek getirdim.
¿ Te gusta el pan de banana?
Muzlu ekmek sever misin?
- Le hice pan de banana.
- Ona muzlu ekmek yaptım.
Además, no come la corteza del pan si tiene semillas.
Ayrıca üstünde susam varsa ekmeğin kabuğunu yemez.
Era amable y bondadoso... No sé qué le ponía al pan de banana, pero era como crack.
Nazikti, kibardı ve o muzlu ekmeğin içine ne koyuyordu, bilmem ama uyuşturucu gibiydi adeta.
Usted es un Flemming gordo, y póngale manteca al pan.
Ekmeğine yağ sürülmüş şişko bir Flemming'den başka bir şey değilsiniz!
Debo buscarlo. ¿ Tienen pan de maíz frito aquí?
Adamım benim kaçmam lazım. Burada tatlı patates yapıyor musunuz?
Sí. Nuestro asesor de la hipoteca dice que es pan comido.
Evet.Mortgage uzmanımıza göre biz kesin sonuçuz.
- Pan comido.
Kesin sonuç.
¿ Siempre hay una escasez de pan?
Ekmek kıtlığı da söz konusu mu?
El libro se está vendiendo como pan caliente.
Kitap peynir ekmek gibi satıyor.
Es superficial y serrada, como si hubiera sido hecha con un cuchillo de pan.
- Yüzeysel ve tırtıklı, sanki ekmek bıçağıyla yapılmış gibi.