Translate.vc / Espagnol → Turc / Pélicula
Pélicula traduction Turc
1,135 traduction parallèle
¿ Ha visto alguna buena pelicula?
Bu aralar iyi bir film seyrettin mi?
Nuestra siguiente pelicula es McBain una de disparos, desparramadora de la fabrica de Hollywood.
Bir sonraki filmimiz McBean Hollywood dilberinden, herkesi öldürüp kanları sıçratma şenliği..
¿ Estamos hablando de la misma pelicula?
Aynı filmden mi bahsediyoruz?
Esa persecucion al final- - Esa pelicula apesta como tu apartamentico de una habitacion.
Bu sonuna kadar sürer- - filminde iğrenç evin gibi pis kokuyor.
Se usa para hacer rayons, pelicula y como conservante de comida rápida. - Tambien es un potente herbicida. - ¿ Que es un herbicida?
bu ; suni ipek yapmada, film ve yiycekler için katkı maddesi üretmekte kullanılır aynı zamanda kuvvetli bir herbisittir herbisit mi?
Hola, muñequita. Oh, esa fué la peor pelicula que haya visto en mi vida.
merhaba Dolly oh, bugüne kadar gördüğüm en kötü filmdi.
La pelicula fué terrible y no le di nada a el. Buenas noches.
film berbattı ve istediği hiç bir şeyi alamadı şimdi, iyi geceler!
Claro que si. Vi una pelicula, donde donde ven un hombre y otros dicen
Tabii ki dersiniz.Bir film seyrediyorsun ve bir adam görüyorsun sonra da,
No use ninguna pelicula.
Hiç film kullanmadım.
El verdadero Daniel Saxon vive con Renee en alguna parte al norte de California... y apareció como extra en esta pelicula.
Gerçek Dan Saxon Renee ile birlikte Northern California'da bir yerlerde yaşamaktadır. ve artı olarak filmde bir yerlerde gözükmektedir.
Esta pelicula está dedicada a las 29 personas que murieron en la montaña y a las 16 que sobrevivieron.
Bu film, dağda ölen 29 insana ve kurtulan 16 kişiye adanmıştır.
- No sólo lo recrdamos Sino que queremos celebrarlo viendo una pelicula.
- Sadece hatırlamakla kalmadık aynı zamanda seni sinemaya götürerek kutlamak da istiyoruz.
Pon la pelicula
Teybi göster.
Me gustaría alquilar una pelicula
Bir film kiralayabilirim.
- Está escrito en la caja de la pelicula
- Kasetin kutusunda yazıyordu.
- Vieron la pelicula "Sholay"?
- "Sholay" filmini seyrettiniz mi?
Una pelicula, no me gustan desde los tiempos de Cecil B. De Mille.
Bir film mi? De Mille öldüğünden beri film seyretmeyi sevmedim.
¿ Recuerdas esta pelicula Tio Joe, contrataste gente para filmarla?
Bu partiyi hatırladın mı? Film çekmek için bu insanları kiralamıştın?
Oh vi esto una vez en una pelicula americana veiamos muchas durante los entrenamientos de la KGB
Oo. Bunu bir Amerikan filminde görmüştüm. KGB eğitimi sırasında onlardan çok izledik.
Vio la pelicula- - Encuentros cercanos?
"Close Encounters" filmini biliyor musun?
No podemos grabar la pelicula sin el!
Bu filmi onsuz çekemeyiz!
Yo iba a tener una tia en la pelicula.
Bu teyzeyle çalıyordum.
No era una pelicula normal, más bien una de esas fantasias de los 60.
Normal bir film yapmadığımızı biliyorduk. 60'ların çılgın filmlerinden yapıyorduk :
Para mi esa es la mejor parte de la pelicula.
Benim için filmin en iyi sahnesiydi.
Ahora la pelicula es como un gran exponente de aquella época.
Geçmişe bakınca şimdi bayağı ilginç geliyor.
"En la escuela de cine le prestamos mucha atención a esta pelicula."
"Sinema bölümündeyken, gerçekten ciddiye aldığımız bir filmdi" diyordu.
Era como una pelicula de arte y ensayo, más que algo comercial.
Normal bir filmden ziyade bir sanat filmi.
Fue la única vez que tocamos ese tema, creo que eso es bastante para hacerla una pelicula interesante.
En iyi performanslardan biri. Zaten bu durum, filmi yeterince ilgi çekici yapıyor.
Aunque no han podido venir en persona, aqui están los Beatles en pelicula.
Ama her ne kadar bu gece burada olmasalar da, film olarak karşımızdalar.
Queremos crear un sistema por el que si alguien quiere hacer una pelicula no tenga que ir a arrodillarse ante alguien, ante ti por ejemplo.
Ama film yapmak isteyen insanların sizin gibilerin ayağına kapanmadan... yararlanacağı bir sistem kurmak istiyoruz.
Si me gustó la pelicula.
Evet, filmi sevdim.
Algo de esa pelicula que todavia me deja hecho polvo... son los crios que me preguntan, "¿ Por qué apretaste el botón?"
Bu film hala beni etkiliyor. çocuklar bana gelerek : "Niçin düğmeye bastın?" diyorlardı.
Es una pelicula que pasa por cada generación.
Her nesle hitap ediyor.
ESTA PELICULA ESTA INSPIRADA EN HECHOS REALES
BU FİLMDE GERÇEK OLAYLARDAN ESİNLENİLMİŞTİR.
Todos en mi país temen ser vistos en una pelicula norteamericana, maltratando gorilas.
Ülkemde kimse gorillere kötü davranıldığının düşünülmesini istemez.
GOOFY, LA PELICULA
BİR GOOFY HİKAYESİ
He olvidado su título. Una pelicula húngara, con gente bailando... Nunca olvidaré esa imagen.
Adını unuttum ama, bir Macar filmiydi, insanlar dans ediyorlardı o sahneyi asla unutmayacağım.
Si gastaran lo mismo, en una cena, una pelicula... entonces podrian decirte "novia" en vez de "puta"
Eğer aynı parayı bir akşam yemeği ve sinemaya harcasalar, sana "fahişe" yerine "sevgili" diyebilirler.
¿ Te queda pelicula de sobra, Jacek?
Hiç kalan film var mı Jacek?
Cuando era una niña, vi a Linn Minmay en una pelicula.
Gençken, Lin Minmei'nin filmini görmüştüm.
Fué una pelicula extraña porque una muchacha diminuta detuvo a toda la armada Zentradi con su canción.
Büyük. Tuhaf bir filmdi. Çünkü bu ufak kız Zentradi ana filosunu bir şarkı ile durdurdu.
Pero solo porque tengo la pelicula de la cena en mi cabeza.
Sanki kafamda "Diner" filmi oynuyor, o yüzden.
Joder, echaban una pelicula antigua en la tele y por desgracia me quedé viéndola.
Lanet olsun, televizyonda bir film vardı, eski bir film ve yazık ama kalıp onu izledim.
Como en esa pelicula.
Tıpkı o filmdeki gibi.
- ¿ Qué pelicula?
- Hangi film?
Niegan tener conocimiento de cualquier incidente descripto en esta pelicula.
Ayrıca filmde işlenen olaylar hakkında bilgileri olmadığı belirtilmiştir.
¿ Sabia que la ultima pelicula que dirigi, fue un exito?
Biliyorsun, yönettiğim son film bir servet kazandırdı.
Cuando actuaba en alguna pelicula...
Ben filmlerde oyunculuk yaparken beni aramasını sağlayamazdım.
Matemosla, y despues vemos una pelicula.
Onu öldürür, sonra filmini çekeriz.
Es como una mala pelicula.
Kötü bir film gibi.
no es esta la parte de la pelicula... Donde se supone que le da un tiro la verdadera ella?
Gerçeğinin bir anda içeri girip onu vurduğu sahne değil mi bu?