Translate.vc / Espagnol → Turc / Rebecca
Rebecca traduction Turc
5,925 traduction parallèle
Luego, un chico del equipo de baloncesto vio a alguien con el parecido de Rebecca entre la 1.00 y las 2.00 de la madrugada.
Ardından da basketbol takımından biri gece 1'le 2 arasında Rebecca'ya benzeyen birini görmüş.
Entonces no fue Rebecca.
Yani Rebecca değilmiş.
En su declaración, el jugador de baloncesto dice que vio a Rebecca en la calle Spruce.
Basketbolcu çocuk ifadesinde Rebecca'yı Spruce Yolu'nda gördüğünü söylemiş.
Eso está cerca de la hermandad de Lila, lo que significa que Rebecca no se fue a casa después de la pelea como dijo en su primera declaración, fue a la hermandad, lo que coincide con lo que dijo en la cinta de la confesión.
Lila'nın dernek evinin yakınında yani Rebecca ilk ifadesinde söylediği gibi kavgadan sonra eve gitmemiş dernek evine gitmiş bu da itirafında söylediğiyle birbirini tutuyor.
Si Rebecca se fue de la hermandad a las 12.30 e iba hacia la hermandad de Lila, entonces se habría cruzado por el camino con con el jugador de baloncesto en Spruce alrededor de la hora que él le dijo a la policía.
Eğer Rebecca dernek evinden 00 : 30'da ayrıldıysa ve Lila'nın dernek evine uğradıysa basketbolcu oğlanla, polise söylediği saatlerde Spruce Yolu'nda karşılaşmışlardır.
¿ Rebecca?
Rebecca mı?
Rebecca dice que ella no fue a buscar a Lila a la casa de la hermandad, pero hay un testigo ocular que dice que la vio allí alrededor de la hora a la que mataron a Lila.
Rebecca Lila'ya bakmak için dernek evine gitmediğini söyledi ama onu Lila'nın öldürüldüğü sıralarda orada gören bir tanık var.
Rebecca podría haber puesto esas coordenadas en el ordenador esa noche.
Rebecca o gece bilgisayarına koordinatları koymuş olabilir.
Dinos la maldita verdad, Rebecca.
Bize gerçeği anlat, Rebecca.
- Rebecca...
- Rebecca...
Entonces, ¿ crees que Rebecca asesinó a Lila?
Sizce Lila'yı Rebecca mı öldürdü?
Siento mucho todo esto, Rebecca.
Tüm olanlar için çok üzgünüm, Rebecca.
Que encubrimos a Rebecca por nada.
Rebecca'nın yok yere kurtulduğunu düşünüyorsunuz.
Démosle finalmente a Rebecca un juicio justo.
Rebecca'ya sonunda o duruşma gününü yaşatalım.
Solo tratando de descubrir si Rebecca mató a Lila al final.
Lila'yı Rebecca mı öldürdü anlamaya çalışıyoruz.
Esta es una grabación que hice de la evaluación psicológica de Rebecca con Sam.
Bu, Rebecca'nın Sam'le yaptığı ruhsal durum değerlendirmesinin kaydı.
Si el caso de Rebecca fuese a juicio, la fiscalía podría argumentar que Griffin y Rebecca estaban tan drogados que la mataron después que los encontrara durmiendo juntos.
Rebecca'nın davası görülecek olsaydı savcılık Griffin ve Rebecca'nın onları birlikte yakaladıktan sonra kafayı bulduklarını ve Lila'yı öldürdüklerini iddia edecekti.
¿ Qué tal si Rebecca actuó sola?
Ya Rebecca tek başına yaptıysa?
En su confesión, Rebecca dijo...
Rebecca, kayda alınan itirafında :
Lo que significa que Rebecca ya sabía que Lila había sido estrangulada incluso antes que fuera de conocimiento público.
Yani bu kamuya açıklanmamış olmasına rağmen Rebecca Lila'nın boğularak öldürüldüğünü biliyordu.
Porque Lila todavía tenía su teléfono, lo que significa que Rebecca mintió durante su evaluación psicológica.
Çünkü telefon hala Lila'daydı yani Rebecca Sam'le görüşmesinde yalan söylüyordu.
Rebbeca se aterrorizó.
- Rebecca öfkeyle parladı.
- ¿ Por qué el ADN de Rebecca...?
- Rebecca'nın DNA'sı bu yüzden...
Vio a Rebecca mojada la noche que Lila fue asesinada, y... y ella lo drogó con PCP porque sabía que era un testigo potencial.
Lila'nın öldürüldüğü gece Rebecca'yı ıslak halde gördü ve... ona melek tozu verdi çünkü onun muhtemel bir görgü tanığı olduğunu biliyordu.
Rebecca tiene razón.
Rebecca haklı.
Y los detectives podrían haberle dicho a Rebecca que Lila fue estrangulada antes de empezar a grabar su confesión.
Ve polisler Rebecca'ya, Lila'nın boğazlandığını itirafından önce de söylemiş olabilirler.
Y que Rebeca mintiera sobre tener el teléfono de Lila no significa que ella sea una asesina.
Ve Rebecca'nın, Lila'nın telefonuyla ilgili yalan söylemiş olması onun katil olduğu anlamına gelmez.
¿ Estás del lado de Rebecca ahora?
Artık Rebecca'nın tarafında mısın?
Y saben que Rebecca está aquí.
- Ve Rebecca'nın burada olduğunu.
Si Rebecca habla con la policía, caeremos todos.
Eğer Rebecca polise giderse, hepimiz biteriz.
¿ Crees que voy a cargarme a Rebecca?
Rebecca'yı haklayacağımı mı düşünüyorsun?
Rebecca, dime qué pasó esa noche.
Rebecca, bana o gece neler olduğunu anlat.
Por favor, Rebecca.
Lütfen, Rebecca.
¡ Está jodida!
Rebecca berbat bir halde!
Y ahora, ninguno de vosotros me ha convencido que Rebecca hizo esto.
Ve şu ana kadar, hiçbiriniz bunu Rebecca'nın yaptığına ikna edemediniz.
Le adjudicamos el asesinato de Sam a Rebecca.
Sam'in cinayetini Rebecca'nın üstüne yıkacağız.
Sam asesinó a Lila. Entonces Rebecca asesinó a Sam.
Sam Lila'yı öldürdü, Rebecca da Sam'i öldürdü.
Y entonces, los que de verdad asesinamos a Sam, testificamos que Rebecca fue la que lo hizo.
Ve aramızdan bazıları gerçekten Sam'i öldürdü biz de bunu yapanın Rebecca olduğuna tanıklık ederiz.
Pensamos que podemos conseguir la cinta de vigilancia en la tienda donde Nate se acercó a Rebecca por primera vez.
Nate'in Rebecca'ya ilk kez yaklaştığı dükkânın güvenlik kamerası görüntülerini de alabileceğimizi düşündük.
De esa forma, podemos establecer que ella vino a la casa
Böylece, Rebecca'nın eve USB sürücüsüyle geldiği...
¡ Rebecca!
Rebecca!
Rebecca, Sam, Nate...
Rebecca, Sam, Nate...
Yo deduzco que "huevos 911" y Rebecca están por acabar con nosotros y esta es nuestra última noche de libertad, quiero beber lo suficiente como para llevarme a casa a uno de esos banqueros.
Eğer, "Eggs 911" ve Rebecca bizi mahvetmek üzereyse ve bu özgür olarak geçirdiğimiz son geceyse şu bankacılardan birini eve götürecek kadar sarhoş olmak istiyorum.
¿ Rebecca...?
Ya Rebecca?
¿ Que viste con Rebecca?
Rebecca'yı nasıl gördün? Ne gördün yani?
Hemos... hecho lo que hemos podido en Navidad y... por Rebecca y todo, pero... no es lo mismo.
Noel, Rebecca ve her konuda elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz ama aynısı olmuyor.
Vale, Rebecca Brady. Cancelaste tu boda e hiciste borrón y cuenta nueva.
Pekala, Rebecca Brady düğününü iptal ettin ve geçmişine bir sünger çektin.
¿ Puedes traerle café Rebecca, por favor?
Ona biraz kahve getirebilir misin lütfen, Rebecca?
¿ Becca?
Rebecca?
¿ Quién es Rebecca?
- Rebecca'da kim?
¿ Quién es Rebecca?
Rebecca kim?