Referee traduction Turc

Así que le digo al referee, Tiempo.

Hakeme gittim mola aldım.

Las reglas son tipo Texas con obstaculos, sin referee y sin cheque para el perdedor.

Teksas kanunları yasak değil. Ne hakem var, ne de kaybedene çek.

Eso es ilegal, pero no hay referee asi que no importa.

Kanun dışı, ama hakem olmadığı için fark etmez.

El referee le hace una advertencia a Rasputin.

Hakem Rasputin'e uyarıyor.

¿ Por qué este referee permite eso?

Hakem buna nasıl müsaade edebilir.

- Fulton Reed es detenido por el referee.

Fulton Reed hakem tarafından cezalandırılacak

- Penal.. El referee... si, está marcando...

Maç süresi bitti ancak hakem penaltı vuruşuna kanaat getiriyor.

Mire eso Referee!

Bunu görsene, hakem!

- Oye, referee!

- Hey, hakem!

- Tiempo fuera referee.

- Mola, hakem.

¿ Por qué el referee está terminando el partido?

Hakem maçı neden bitirdi?

Si quieres llamo a un árbitro para toque el silbato y comience el partido?

So you want me to summon a referee to blow the whistle and start the match?

Referee, ¡ eso es una falta!

Hakem, bu faul!

¡ Que referee!

Ne hakem ama!

Él es el referee, y está descalificado como tal.

O bir hakem ve hakemken diskalifiye edildi.

Si, pero antes era boxeador y después referee.

Öyle zaten ama daha öncesinde boksçuydu. Sonra da hakem oldu.

Era referee cuando lo vi, buen tipo.

En son gördüğümde hakemlik yapıyordu, iyi adamdır.

Una pelea contra Hector con referee.

Bırak Hector'la, halatların ortasında bir hakem varken dövüşsün.

Si el referee pide separación, lo hacen limpiamente, preguntas? Si el referee pide separación, lo hacen limpiamente, preguntas?

Hakem, "ayrılın" dediğinde sorunsuz bir şekilde ayrılmanızı istiyorum.

¡ La hora, referee!

Hakem, mola istiyoruz.

¡ Sí! - ( Respirando con dificultad ) - REFEREE :

Bir, iki...

Árbitro, completo tramposo, o de lo contrario..

Referee, hile serbest, yoksa...

¡ Árbitro, falta!

Faul, Referee!

¡ Usted es el referee!

Sen hakem değil misin?