Translate.vc / Espagnol → Turc / Rica
Rica traduction Turc
20,614 traduction parallèle
Josie, ¿ te importa apagar la tele?
Josie, rica etsem televizyonu kapatır mısın?
- De nada.
- Rica ederim.
¿ Qué harás ahora que eres rica?
Artık zengin olduğuna göre şimdi ne yapacaksın?
Le pido a la nación que ore conmigo para que a Francis le llegue un hígado más sano pronto.
Tüm ulusumuzdan Francis'in en yakın zamanda sağlıklı bir kara ciğere kavuşması için benimle birlikte dua etmesini rica ediyorum.
Me pidió que leyera la siguiente declaración.
Benden şu açıklamayı okumamı rica etti.
Y me gustaría saber si está dispuesto a ayudarme.
Ben yardım için rica ediyorum.
De nada.
Rica ederim.
Sí. De nada.
Evet, rica ederim.
Porque a pesar de tus tequilas artesanales y tus modales de escuela para señoritas a pesar de ser más rica que Dios y tener el mundo a tus pies estás aburrida.
Çünkü artistik tekilana ve bu bilmiş tavırlarına rağmen Tanrı'dan bile zengin olup bütün dünyayı parmak ucunda tutmana rağmen sadece sıkılmışsın.
De nada.
Rica Ederim.
El Sr. Fisk solicitó que tomara en cuenta su discapacidad.
Bay Frisk sizin belli engeliniz konusunda yardım etmemi rica etti.
A propósito, de nada.
Rica ederim bu arada.
¿ Sabes lo que no entiendo es ¿ por qué no simplemente el peregrino volver a la semana anterior y matar más joven Rory entonces?
- Rica ederim. Benim anlamadığım neden Pilgrim bir hafta öncesine gidip genç Rory'yi o zaman öldürmüyor?
De nada, Decker.
Rica ederim, Decker.
Por favor.
Rica ediyorum.
De nada.
- Rica ederim.
Ni siquiera se lo pedí.
Kendisinden rica bile etmemiştim.
No, hazme un favor, laberinto.
- Rica ediyorum Maze.
Así que usted se preocupa por la imagen, cómo se mire a los demás.
Yani imajını, başkalarına nasıl göründüğünü önemsiyorsun. Rica ederim.
Una mujer muy rica de duelo quien podría heredar los bienes de su marido.
Kocasının mirasını alacak çok zengin, yas tutan bir kadını.
El premio a la rica encubierta más creíble es para...
Gizli kalpazan ödülünün sahibi...
Se me ocurrió escapar y hacerme rica vendiendo desinfectante genérico y trapos de piso.
Şey, buradan sıvışıp dışarıda bozuk para için genel dezenfektanlar ve temizlik bezleri satmayı düşünüyordum.
Steph, si pediría Jefe Howard para agilizar y hacer las búsquedas en los teléfonos, por favor.
Steph, Şef Howard'tan o telefonları çabucak incelemesini rica eder misin lütfen?
Mira, yo no le está pidiendo.
Baksana, rica etmiyorum.
Bueno, te pido... por favor que seas mi amigo unos minutos... y escribas a todos los que creas que debería invitar a la boda.
Senden rica ediyorum, birkaç dakikalığına arkadaşım olup, düğüne davet etmem gerektiğini düşündüğün herkesi yazar mısın, lütfen?
¿ Qué se supone que debo hacer? Sólo hay que pasar a algún extraño azar Y preguntar si puedo tomar prestada una taza de orina?
Yabancının birine gidip şişeye işemesini mi rica edeyim?
Esto es realmente muy divertido. Uh, pero me preguntaba si podría pedir que sólo un teensy rápida, favor weensy
Komik gelecek ama senden küçücük bir şey rica edebilir miyim?
Quería ayudar.
- Teşekkür ederim. - Rica ederim.
Pide, por razones de seguridad estatal, que le entregue mi archivo.
Devlet güvenliği açısından arşivimi ona devretmemi rica ediyor.
Li Fei-Fei, de la familia más rica en Lengcheng.
Faye Li, Lengcheng'deki en varlıklı ailenin kızısın.
- De nada.
Rica ederim. Evet.
Vámonos. De nada, por cierto.
Rica ederim bu arada.
Te dije que por favor les hablaras de mí.
Onlara beni anlatmanı rica ettim.
Debe votan por mí porque mi papá es super rica y mi madrastra es muy caliente.
Bana oy vermelisiniz çünkü babam çok zengin ve üvey annem gerçekten seksi.
Entonces dígale que no es un pedido.
O zaman onlara bunun bir rica olmadığını söyle.
Gente rica.
Zengin insanlar.
Mi familia es rica.
Ailem zengindir.
Os lo ruego y suplico.
Sizden çok rica ediyorum.
Sí. Os suplicaría, por todo aquellos que os hemos dado,
Sizden rica ediyorum size verdiğimiz her şey için.
Debo pedirle que se vista y venga conmigo al Quai des Orfevres.
Giyinip benimle birlikte polis merkezine gelmenizi rica edeceğim.
Sí, pero está durmiendo.
- Uyandırmanızı rica edeceğim.
Necesito comprobar algo para mi jefe.
Patronum bir şeye bakmamı rica etti.
Veo a una zorra mala que está por hacerse rica por su cuenta y cuando estés lista, cualquier hombre tendrá suerte de tenerte y consentirte a muerte.
Kendi başının çaresine bakabilecek sağlam bir kadın görüyorum. Ve tekrar hazır olduğunda, bütün erkekler seninle olduğu için şanslı hissedecek.
"Le pedimos que amplíe sus horizontes, señor presidente".
Büyük resme bakmanızı rica ediyoruz Sayın Başkan.
- Por favor, quédate en casa.
- Mark rica ediyorum gelme.
El Sr. Pinkerton le pidió a Charles que cruzara a territorio de esclavos para guiarme.
Bay Pinkerton, Charles'tan köle bölgesine geçişte bana rehberlik etmesini rica etti.
- Por favor.
- Lütfen, rica ediyorum.
Uf! Usted es bienvenido!
Rica ederim!
Debo pedirle que le despierte.
- Uyandırmanızı rica edeceğim.
Debo pedirle que se vista y venga conmigo al Quai des Orfevres.
Giyinip benimle birlikte polis merkezine gelmenizi rica edeceğim. Siz giyinirken müfettişim yanınızda olacak.
- Gente muy rica. Creedme.
İnanın.