Translate.vc / Espagnol → Turc / Rin
Rin traduction Turc
712 traduction parallèle
[Una cartel anunciando el funeral de Lee Seo Rin]
"Lee Surim'e cenaze töreni düzenlenecektir."
Yo... regresé, Lee Seo Rin.
Geri döndüm, Lee Surim.
Yo, a diferencia de Lee Seo Rin, soy diferente a esa sencilla chica.
Ben bu saf Lee Surim'den farklıyım.
Oh, ¿ va camino al funeral de Lee Seo Rin?
Lee Surim'in cenazesine mi gidiyordunuz yoksa?
Si hicieran eso en primer lugar, habrían atrapado al asesino de Lee Seo Rin.
Bu enerjiyi işte kullansalar yakalanmadık suçlu kalmaz.
¡ Oh, si estuviéramos en las verdes orillas del Rin!
Ah keşke şimdi Ren nehrinin, yeşil ve taze kıyılarında olsaydık.
¿ Has oído hablar alguna vez del castillo de Worms junto al Rin y de los reyes burgundios que reinan allí?
Daha önce hiç Ren Nehri'nin üzerinde Worm'lar ülkesindeki kralın şatosunu ve orada saltanat süren Burgundy krallarını duymadınız mı?
"Y la infantería alemana... " Ante la fortaleza del Rin...
Alman piyadeleri Rhine Kalesi ile yüzleşti.
... y evitar el Rin, tendriamos que viajar...
O zaman İsviçre'ye ulaşmak için 300 km yol gitmemiz gerekiyor.
Finalmente, tarde ese año... regresan las últimas tropas americanas que patrullaban el Rin casi olvidadas por todos, menos familiares y amigos.
Nihayet, daha sonra Amerikan kuvvetlerinin son müfrezeleri Rhine'dan geri döndüler akrabaları ve dostları hariç herkes tarafından unutulmuşlardı.
Nunca se le ocurriría a un egipcio hacerlo con el Rin.
Bir Mısırlının Ren nehrine el attığı hangi şeytanın aklına gelir?
Ahora ya sabe cómo murió Rin Tin Tin.
Artık Rin Tin Tin'e ne olduğunu biliyorsun.
Una vez me volcó una jarra de vino del Rin en la cabeza.
Bir şişe Ren şarabını başından aşağı dökmüştü bir gün.
Mientras tanto, con las cabezas de playa aseguradas, los tanques y soldados aliados avanzaban en abanico por toda Francia hacia el Rin.
Bu konuşmaların yapıldığı anda, telafisi imkansız bir şekilde kaybettikleri... plajlardan müttefik tankları ve askerleri Fransa içlerine doğru yayılmış... ve Ren ırmağına doğru koşularını başlatmışlardı...
Lee se rin...
Lee tes...
¡ La gloria de la bahía de Arcachon, como nuestros antepasados bárbaros, francos del Rin!
Barbar ecdadımız Ren sakinleri Frank'lar...
Id a ella con el mismo espíritu con que cruzasteis el Rin y otros lugares históricos.
Yüreğinizi ortaya koyun. Ren Nehrini geçmenizi ve diğer tarihi yerlere gitmenizi sağlayan yüreğinizi.
- ¡ Son ellos! Señoras y señores, el Teatro Lírico de Berlín Sur tiene el honor de presentarles una escena del segundo acto de "La Hija del Rin" con el célebre bajo Isidor Isidorovich...
Bayanlar ve baylar, Güney Berlin Tiyatrosu sizlere "Ren Nehri Kızı" oyununun ikinci perdesinden bir alıntı sunacak.
La hija del Rin ha perdido a su niñita, asesinada,..... y viene a pedir justicia al Rey, su padre.
Ren nehri kızının bebeği öldürülür. Kız babasına gelip intikamını alması için yalvarır.
Catherine y Jules vivían en un chalet cerca del Rin.
Catherine ve Jules, Ren yakınında bir evde oturuyorlardı.
No nos teníamos ya en pie, nos tumbamos del Sena al Rin porque la gangrena florece sobre los arriates de los caídos.
Yorgunluktan yatıyorlar Ren ile Sen arasında Kangren olmuş çiçekler maktulün arasında
¡ El Valle del Rin!
Ren Vadisi.
¡ Rin Tin Tin!
- Rin Tin Tin!
La última vez que la vi flotaba por el Rin.
Son görüldüğünde Rhine ırmağında yüzüyordu.
Disfrutando de los huesos como Rin Tin Tin.
Kemiriyor kemikleri sanki Rin Tin Tin.
Van directo al Rin.
Onlar direkt Rhine'a gidecekler.
Deben ahorrar combustible para llegar hasta el Rin, y antes de que Hitler reagrupe sus tropas.
Hitler'in birlikleri tekrar düzene girmeden önce onları Rhine yoluna kadar sevk etmeye çalışacaklar.
Un plan para destruir toda la ciudad, en caso de que tengamos que batirnos en retirada hacia el Rin.
Rhine'a doğru çekilmek ve gerilemek zorunda kaldığımız takdirde tüm şehri yıkmak için bir plân.
- Al otro lado del Rin, Buchenwald.
Rhine'ın karşısına. Buchenwald.
Los aliados cruzarán el Rin antes del invierno.
Müttefikler kıştan önce Ren Nehri'ni geçer.
Atraviesan el Rin en un bote de goma, y luego un paseíto.
Küçük bir botla Ren'i geçip sonra kısa bir yürüyüşle...
Últimos meses de la Segunda Guerra Mundial. Los ejércitos del Tercer Reich se baten en retirada detrás del gran río que protege el corazón de Alemania : El Rin.
II.Dünya Savaşı'nın son aylarında, III.Reich'ın orduları, Almanya'nın kalbini koruyan büyük hendeğe doğru geri çekiliyorlardı.
75.000 de los nuestros quedarían atrapados en la otra orilla del Rin.
Ren'in karşı kıyısında tuzağa düşecek 75.000 adamımız var.
Herr Feldmarschall, si las órdenes ganaran las guerras, no estaríamos acorralados contra el Rin, sino bailando en el Savoy de Londres.
Herr Feldmareşal, Eğer emirlerle savaş kazanılsaydı, şu anda arkamız Ren Nehri'ne dayanmış olarak savaşıyor olmazdık. Londra'da, Savoy Oteli'nde dans ediyor olurduk.
En esta orilla del Rin quedan al menos 50.000 alemanes, y van hacia el puente de Remagen, pero vamos a cortarles el paso.
En azından 50.000 Alman hala burada, Ren'in bu yakasında. Remagen Köprüsü'ne doğru çekilmeye başladılar ama yollarını keseceğiz.
Es la ocasión de cazar al XV Ejército antes de que llegue a Remagen y logre cruzar el Rin.
Bu bizim 15.Ordu'yu Remagen Köprüsü'ne ulaşıp, Ren'in karşına geçmeden yakalamamız için son şansımız.
Si se meten en líos, pidan refuerzos. Con suerte, llegaremos al Rin mañana.
Başınıza ciddi bir bela çıkmazsa, şansımızın da yardımı ile yarın Ren'e ulaşabiliriz.
Abrirse paso hacia el Rin a toda velocidad.
Ren'e doğru tam sürat yolumuzu açıyoruz.
El 17 de marzo de 1945, diez días después de su captura, el maltrecho puente de Remagen se derrumbó y cayó al Rin.
17 Mart 1945'te, köprünün ele geçirilişinden on gün sonra,.. çok şiddetli çatışmalara sahne olan Remagen Köprüsü.. Ren nehrine çöktü.
El príncipe Rupert, conde palatino del Rin.
Majeste Prens Rupert, Ren Kontu.
Atacaremos por el Rin.
Ren Nehri'ne ilerleyeceğim.
En venganza por una de nuestras ciudades, que había sido su venganza por uno de sus pueblos, y éste nuestra venganza por una de nuestras aldeas, que sería destruida para permitir... a algún príncipe gordinflón una mejor vista del Rin.
- İntikam. Bu, intikamdı. Şehirlerimizin birine karşılık onlarınkinden bir tane... bizim bir kasabamıza karşılık onların bir kasabası... bizim bir köyümüze karşılık onların bir köyü...
Los imperialistas bajo el general Werth... están al norte del Rin.
General Werth kumandasındaki imparatorluk kuvvetleri... burada, Ren Nehri'nin kuzeyindeler.
Si Bernardo ha de obtener la ayuda francesa... prometida por el cardenal Richelieu, debe cruzar el Rin, y rápido.
Eğer Bernard, Kardinal Richelieu'nun söz verdiği... Fransız desteğini almak istiyorsa... Ren'i geçmek zorunda, hem de çabucak.
" El Rin entrega su oro al mar
" Ren nehri altınlarını denize döküyor
En el frente occidental las fuerzas aéreas aliadas oscilado a voluntad más allá del Rin, paraliza todo movimiento en preparación para el asalto final.
Batı Cephesi'ndeyse Müttefik hava kuvvetleri, son saldırıya karşı hazırlık yapan güçleri Ren Nehri'nin ötesinde vurarak felce uğratıyordu.
Al otro lado del Rin ahora.
Ren geçilmişti.
Y nos gustaría ir a través, rebotar la travesía del Rin, venir detrás del Ruhr, cortarlas oft, y la guerra terminaría en 1944.
Ardından sağa çarkıp Ren nehri geçilecek Ruhr bölgesinin arkasından dolaşılıp bağlantı kesilecek ve savaş 1944'te bitebilecekti.
"Propongo para avanzar en un frente amplio, hasta el Rin, y luego hacer una travesía del Rin y terminar la guerra allí".
"Daha geniş bir cephede hareket ederek Ren'e doğru ilerlemeli ardından Ren'i geçerek savaşı orada bitirmeliyiz."
¿ Al funeral de Lee Seo Rin?
Lee Surim'in cenazesine mi?
... de Pomerania... y de Königsberg... de Silesia... del litoral... de la Selva Negra... de Dresden.... del Danubio.... del Rin y del Sarre
Pomerania'dan Königsberg'den Silesia'dan