Translate.vc / Espagnol → Turc / Rincon
Rincon traduction Turc
129 traduction parallèle
Suelen dejarlo en algun rincon.
Genellikle koesede bir yere konur.
revisen cada rincon!
Her yaprağın altına bakın!
Creo que te fuiste de Rincón muy pronto.
Söylentiye göre Rincon'da durum pekte iç açıcı değilmiş.
Ocupo su lugar hasta que venga a Rincón.
Ben sadece Rincon gelene kadar boşluğunu dolduruyorum.
Salido de Rincón Creek.
Bu Rincon Creek'den çıktı.
- ¿ Sabes lo que pasa en Rincón?
- Rincon'a olanlardan haberin var mı?
Un buen motivo para no ir a Rincón, si es que habías pensado en volver.
Rincon'dan uzaklaşman için yeterli bir neden, tabi eğer dönmeyi düşünüyorsan.
Si vuelves a Rincón incluso escogerá el lugar.
Rincon'a geri dönemezsin adam zaten orada.
En Rincón tampoco lo sabrás, no lleva un cartel.
Ama Rincon'da da bilemeyeceksin, adamın boynunda tabela yok ya.
Haced caso a Nick Evers y en Rincón habrá más muertos que en Gettysburg.
Gettysburg'da daha fazla ölü olması için Nick Evers ve Rincon'u dinliyorsunuz.
Decían que habían linchado a un hombre en Rincón, Colorado.
Bu adam Rincon Colorado'da linç edildi, söyledikleri tek şey bu oldu.
¿ Veis a esa chica en el rincon?
Şu köşedeki kızı tanıyor musun?
En ese rincon... Y aunque nos parezca increible... -...
Bu köşede, ister inanın ister inanmayın Salam Çocuk var!
Victor! - Yen el otro rincon...
Ve uzak köşede...
En el rincon de mi izquierda.
- Pekala. Bu köşede...
Yen el otro rincon, con un peso de...
Haydi! - Ve bu köşedeki dövüşçü...
Parate en el rincon donde no puedes hacer ningún daño.
Git köşede dur orda bir zarar yapamazsın.
Envian a todo un ejercito a buscar a 30 latinos... en un rincon caribeño o donde haya sido.
Onlar küçük birşeyden şüphelenseler, Bütün lanet ordularını yollarlar... En küçük bir şüphe, ne olursa olsun.
Es el rincon de la galxia vestida asi
Hem de bu kıyafetle!
Era el lugar y momento preciso del cual ser parte... y ninguna explicación... ninguna palabra musica o recuerdo... puede expresar la sensación de haber estado y vivido alli... en ese rincon del tiempo en el mundo, cualquiera sea su significado.
Hiçbir açıklama hiçbir kelime karışımı, ya da müzik ya da hatıralar yeryüzündeki zamanın o köşesinde var olduğunu ve yaşadığını bilme duygusuna dokunamazdı, ne olursa olsun.
Tenemos un sistema de camaras en este rincon de la tienda.
Bir güvenlik kameramız var. Ne yaptığını gördüm.
"Es aquel narigudo del rincon".
"Köşedeki büyük burunlu."
No es oficial hasta que estes metida en un rincon, comiendote el pelo.
Bir köşeye sokulup saçını yemeden resmen sayılmaz.
Hace unos años, se golpeo la cabeza mientras surfeaba en Rincon. - No piensa con claridad. - ¿ No confias en mi?
- Babam birkaç sene önce Rincon'da sörf yaparken başını çarptığı için muhakeme yeteneği biraz zayıfladı.
Ellas gastaron 30 dolares en marcadores de tinta indeleble... y escribieron tu nombre en cada rincon de sus piezas?
30 dolar değerinde silinmez kalem çalarak odalarının her santimetre karesine adını yazmışlar mı sor bakalım?
Cada rincon!
Her köşesine!
Pero antes de eso quiero que invadan las oficinas que estan en ese rincon atras de esa puerta y, si pueden lleVense todo.
Gitmeden önce..... köşedeki ofisleri işgal edip alabildiğiniz herşeyi.. .. almanızı istiyorum.
Lo saben en cada rincon del edificio. No hay secretos en la'Casa del Dolor'.
Acılar Evi'nde hiçbir şey gizli kalmaz.
- Rincon. ¡ Está disparando!
- Rincon. Yanıyor!
- ¿ Rincon?
- Rincon'a mı?
Se meten en cada rincon y en cada grieta.
En kuytu köşe yere girerler sonra.
Voy a quedarme quieto en un rincon.
Köşede otururum.
En la boda Buckner te sentaste malhumorado en un rincon.
Eh, Buckner düğününde köşede oturmuş somurtuyordun.
No te sientas malhumorado en un rincon, atrae la atencion a ti de modo negativo.
Köşede oturup somurtma. Üzerine olumsuz yönde dikkat çeker.
Hey, Stew, Digo, si estas interesado, Hay un espectacular spectaculus abajo en el rincon atomico de los comics.
Hey, Stew, yani eğer ilgilenirsen, atomik çizgi roman köşesinin altında bir spectaculus bölümleri var var.
Estaba pensando que ese era nuestro rincon especial.
Orasının bizim özel yerimiz olduğunu sanıyordum.
¿ Entonces, no puede ponerlos en un rincon?
Onları herhangi bir yere gönderemeyiz efendim Bir adres olması lazım.
"¿ Ponerlos en un rincon"?
Depo gibi bir yeriniz yok mu?
Es un sospechoso, Javier Rincon.
Bir zanlı. Javier Rincon.
- ¿ Rincon está preso?
- Rincon hapiste mi?
Ronnie averiguará los antecedentes de Rincon. Yo hablaré con Orozco.
Ronnie Rincon'ı araştırır, ben de Orozco'ya bakarım.
Rincon tenía seis meses por agresión y lo sacaron hace tres días, estuvo un mes.
Rincon saldırıdan altı ay yemiş. Bir ay yatmış, üç gün önce çıkmış.
Háblanos de Rincon.
Bize Rincon'u anlat.
Rincon le dijo al otro que los despedazaron vivos.
Rincon birine onları canlı doğradığını söyledi.
- ¿ Rincon dijo por qué los mataron?
- Niye öldürmüş, söyledi mi?
- Si avisabas a los mexicanos se ocupaban de Rincon.
- Meksikalılara söyleyebilirdin. Rincon'u haklarlardı.
¿ Qué pasó con Rincon?
Hey, Rincon ne oldu?
Rincon debe darnos los nombres, síganme.
Öbür iki katilin adını verecek, beni izleyin.
Queremos hablar con Javier Rincon.
Javier Rincon'la konuşacağız.
Déjame hacer que Rincon hable.
Bırak Rincon'u konuşturayım.
Yen el otro rincon, con un peso de 130 Kg... 41 victorias...
Korkuyor musun?