English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Risa

Risa traduction Turc

3,506 traduction parallèle
Está muerto de risa.
Gülmekten ölüyor.
Te garantizo que si le das una oportunidad te gustará, porque ella es lista, y divertida, ella tiene esta gran risa que parece que se le va a salir de la cara, ¿ sabes?
Ona bir şans verseniz, eminim ki çok seveceksiniz. çünkü çok zeki, eğlenceli ve yüzünü cennete çeviren harika bir gülüşü var.
Si encuentras un chico al que realmente le gusta esa rara risa tuya, y se parece a uno de nuestros más grandes presidentes.
O garip gülüşünden hoşlanan bir adam bulmuşsun. Bir de eski başkanlarımızdan birine benziyor.
¿ Dijo que le gustaba mi risa?
- Gülüşümü sevdiğini mi söyledi?
Dijo que le gustaba tu risa y tu pelo, y...
Gülüşünü saçlarını ve bir şeyini daha sevdiğini söyledi....
Oh, vaya, esa risa es contagiosa.
Bu kahkaha bulaşıcıymış.
( risa siniestra ) ( Terry ) no más una carcajada siniestra.
Ve artık kötü adam gülüşü de olmayacak.
No hago... no hago más que partirme de risa.
Ben kahkaha atıyorum.
Líbreme de este maldito sofá y devuélvame al directo sin que me parta de risa.
Beni bu kahrolası kanepeden kaldır. Kahkaha atmadan sanlı yayına çıkmamı sağla.
Así pues, podemos hacer un poc de hipnoterapia, intentar revertir hábitos, buscar técnicas para que uses cuando sientas que te viene la risa.
Hipnozu ve alışkanlık değiştirmeyi deneyebiliriz. Güleceğini hissettiğinde kullanabileceğin tekniklere bakabiliriz.
Una vez pares de intentar reprimir tus sentimientos... la risa se detendrá.
Duygularını bastırmaya çalışmayı kestiğinde... Kahkahalar da duracak.
Me dan risa tú y tus tontos amigos.
Sen ve uyuşturucu arkadaşların benim için sorun olmazsınız.
Siempre me parto de risa con la enfermera filipina
Şu Filipinli hemşire beni her seferinde güldürüyor.
la gente que te vea por detrás se va a cagar de miedo. "Por detrás das miedo... " por delante das pena y de lado das un poco de risa. "
Arkadan öcü gibi önden acınası yandan da komik görünürsün.
¿ A qué viene esa risa?
Bu homurtu ne içindi?
¿ Cómo dices risa?
"Gülmek" nasıl gösteriliyor?
Risa.
Gülmek.
Es la prueba. ¡ Despierto! La auténtica risa de Sophie.
Sophie'nin gerçek gülüşüydü.
¡ Qué risa!
Gülün!
El cambio climático no es cosa de risa.
Global iklim değişimi ciddi bir meseledir.
¿ Además de tratar de no morirme de la risa?
Götümle gülmemeye çalışmaktan başka mı?
"Muero a su lado de la risa"
"Karnına giren krampla öldü."
Hablaré con ella, porque necesito una buena risa.
Ben onunla görüşeceğim, çünkü gülmeye ihtiyacım var.
¡ Partiendome de risa!
Gülmekten çenem ağrıdı.
Mírame como estoy ahora, debería darte risa.
Benim gibi olduğunu görmek çok komik.
Entiendo que algunos de ustedes no estén cómodos con un cuerpo desnudo, que les provoque risa.
Bazılarınız çıplak vücut yüzünden rahatsız olmanızı ve hatta gülünç bulmanızı anlıyorum.
Porque eres para morirse de risa.
Baykuş seslisin de.
Solo di algo ingenioso y termina con una risa.
Esprili bir şey söyle ve gülerek çık.
Sólo espera hasta que la risa termine... y todo lo que te quede sea dolor, arrepentimiento, y una cuenta en Netflix de la que no sabes la contraseña.
Kahkahalar bitinceye kadar bekle. Ardından geriye sadece acı, pişmanlık ve şifresini bile hatırlayamadığın bir Netflix hesabı kalacak!
¿ Esa es tu risa malvada?
Şeytani gülüşün mü bu senin?
Hoy nos provoca risa, pero observen esto.
Bugün olsa güleriz. Bir de şuna bakın.
Sobre el Señor Zac Posen. seguido de una risa iluminada
Bay Zac Posen hakkında, sonrasında ufak bir gülüş ile.
Risas, lágrimas, intensidad, lágrimas, risa, risas ligeras, lágrimas ligeras, reir hasta llorar, y fuera.
Gülüş, göz yaşları, keskinlik, göz yaşları, gülüş. hafif bir gülüş, hafif göz yaşları, göz yaşları ve gülüş karışık, ve bitti.
Pensé que podría escribir otra exposición. Para partirse de risa.
Gülmek için başka bir ödev yazabilirim diye düşündüm.
Qué risa. La propia idea.
Şimdi güleceğim bu saçma fikre.
Un alemán se vuelve loco con el gas de la risa y aparece un soldado muerto, medio enterrado pero sonriendo.
Bir Alman, gülme gazıyla delirir. Ölmüş, toprağa yarı gömülü, ama sırıtan bir askerin görüntüsü.
La gente aquí está muerta de risa.
Orda yaşayan insanlar acayip mutlular.
Tu risa es como el vino de fresa.
Kıkırdaman aynı çilek şarabı gibi.
Sé que todavía no soy un buen payaso pero cuando logro sacar una risa y veo iluminarse los ojos de esos chicos así es como me hacía sentir mi padre cuando era niño.
Palyaçoluk konusunda iyi olmadığımı biliyorum ama insanları güldürdüğümde ve çocukların gözlerinde o ışığı gördüğümde işte babam küçükken aynen böyle hissetmemi sağlamıştı.
¡ De Risa!
- Eğlenmekten!
Para partirse de risa.
Bu çok komik.
Pero la idea de que se quedase sentada en una mesa es de risa.
Flores'e göre masa başı iş gülünç bir durumdu.
Ella no puede aguantarse la risa.
Zümrüt kıkırdamaktan kendini alamaz.
¡ Conozco esa risa!
Bu gülüşü tanıyorum!
Es la risa del más malagradecido, tomando-crédito, servicio de habitación-de otras personas devoradoras de hombre que he conocido.
Bu şimdiye kadar tanıdığım en nankör, kredi-kapan, diğer insanların oda servislerini yiyen adamın gülüşü.
Hice esa risa que cada quien interpreta como quiere.
Sadece bu gülüşü yaptım bunu insanlar istedikleri gibi algılıyor.
Pienso que esa risa significa "Te amo".
Ben gülüşün "Seni Seviyorum" demek olduğunu sanıyordum.
Fue una risa.
Ah... Aa kikirdama.
Muchos piensan que es una risa las 24 horas del día.
Birçok insan, Pryor'ın günün 24 saati komik olduğunu sanır.
[menacing risa] Preparado o no, po, aquí vengo.
Hazır ol ya da olma, Po ben geliyorum.
La risa de las cigarras parece una canción cantada en este rojo atardecer.
0 ) \ bord0 \ blur1 \ p1 \ cH000000 } m 1920 960 l 1920 1080 l 0 1080 l 0 960 l 1920 960 300 ) \ blur4 } Semi no uta waraigoe 300 ) \ blur4 } yuuyake no akaneiro

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]