Translate.vc / Espagnol → Turc / Roxy
Roxy traduction Turc
420 traduction parallèle
- A Roxy's
- Roxys'e gidelim
Qué dan en el Roxy
Roxy'de ne oynuyor?
Les diré qué dan en el Roxy
Roxy'de ne oynuyor söyleyeyim
Eso están dando en el Roxy
İşte bu film oynuyor Roxy'de
Porque también le prometí a Roxy que la ayudaría con el solo de trompeta.
Çünkü Roxy'ye de trompet solosunda yardım etmeye söz verdim.
- Hola, Roxy.
- Merhaba Roxy.
No importa Roxy, no puedes conquistarlos a todos.
Boş versene Roxy, herkesi elde edemezsin.
En Helmstedt estaré esta tarde en el cine Roxy.
Bu öğleden sonra oradayım. Roxy'de.
Alguien dijo un día que si llovieran cerebros, Roxy Robinson ni siquiera se mojaría.
Bir zamanlar dedikleri gibi, gökten beyin yağsa biri bile Roxy Robinson'ın başına rastlamazdı!
Roxy había pasado su vida calculando que 2 + 2 = 5.
Bütün hayatını, ikiyle ikiyi toplayıp beş bulmaya çalışmakla geçirdi.
- ¿ Te llamas Robinson?
Adın Robinson mu? - Roxy Robinson?
- ¿ Roxy Robinson?
- Şişko Sam için mi çalışıyorsun?
Y tan cierto como que un huevo es un huevo, Roxy "la Comadreja" había sido liquidado.
Sansar Roxy, bir yumurta gibi kırılıp çırpıldı!
Interrumpimos este programa para dar una noticia de última hora : un incidente entre gansters en el lado este involucran a un tal Robert Robinson, según reportes de la policía "Roxy la comadreja", sospechoso de pertenecer a la banda del rey del crimen organizado El Gordo Sam.
Önemli bir haberi duyurmak için yayınımıza ara veriyoruz. Doğu yakasının aşağılarında meydana gelen olayla ilgili bilgiler elimize ulaşmaya devam ediyor. Polisin, Sansar Roxy olarak adını taktığı Robert Robinson Şişko Sam Stacetto'nun çetesine mensuptu.
¡ Roxy era uno de mi mejores!
Roxy, en iyi adamlarımdan biriydi.
En la primera fila del cine Roaf de la calle 38.
Doğu Caddesi'ndeki Roxy Tiyatrosunun en ön sırasından, değil mi?
Tu película está en el Roxy.
Posterlerin Roxy'de asılmış.
La controlaremos.
Hadi. Denetleyebiliriz, Roxy.
¿ Es usted quien viene a presentar la película esta tarde en el Roxy?
Roxy'deki filminizin açılışı için geldiniz, değil mi?
¿ Ah, es el director de la Roxy? ¿ Está esperando abajo con un periodista?
Roxy'nin müdürü bir gazeteciyle mi bekliyor?
Estas chicas están yendo para el Roxy, viejo.
Bu yavrular nereye gidiyor biliyor musun?
¡ Tenemos una presentación en el Roxy!
Dinle, Roxy'de eğlence var.
cine ROX Y
ROXY SİNEMASI
¡ Ah! Burns y Allen, teatro Roxy, Nueva York, 1 932.
Burns ve Allen, Roxy Tiyatrosu, New York, 1932.
- Y Roxy Music, y te gustaban.
- Roxy Music de gitti, onları da seviyor musun?
- Roxy?
- Roxy?
Oh, no, Roxy.
Hayır, hayır, Roxy.
- ¿ Quién es Ud.? - Soy Roxy.
- Siz kimsiniz?
Bueno, Roxy, ¿ sabes dónde está tu amiga?
Arkadaşınızın nerede olduğunu biliyor musunuz?
Supongo que a Roxy no le cayó muy bien esto.
- Roxy bu işten pek hoşlanmıyor.
¿ Y Roxy?
Ya Roxy?
Excepto que la joven Roxy no usó un regalo de bodas. Usó la navaja de su papá.
Roxy doğumgünü hediyesi değil, babasının usturasını kullanmış.
- ¿ Sabías que Roxy asesinó...?
- Eminim Roxy'yi biliyordun...
Roxy, ve trayendo champán.
Roxy, bir şişe şampanya getir.
¿ Sabes a quién veo para el rol de Al Roxy?
Al rolü için kimi düşündüm biliyor musun?
Roxy, ¿ dónde has estado?
Roxy, nerelerdeydin sen?
Timmy y Pat son barman en el Roxy.
Timmy ve Patty Roxy isimli bir barda çalışıyorlar.
Roxy y Ruby Temple in South Kendall.
Güney Kendall'dan Roxy ve Ruby Temple.
- ¿ Tienes noticias de Roxy?
- Roxy hakkında ne duydun?
Así que eres la famosa Roxy Rocket.
Demek meşhur Roxy Rocket sensin.
- ¿ Dónde han ido Sofie y su amigo? - Es Roxy, una amiga.
- Şu arkadaşı olan adam, Sofie'yi nereye götürdü?
- Han ido a "El Farol".
- Adam değil, kadın. Roxy'e götürdü, Lantern'e.
- Ah, Roxy. ¡ Excelente!
Roxy. Harika.
Éste fue el primer club para grupos punk y sus seguidores.
THE DREAD, PUNK ROCKÇILARI BULUŞTURDU, CLASH ROXY'Yİ AÇTI Burası punk grupları ve takipçileri için ilk kulüptü.
Roxy, no existe "A".
"A" yok ki.
¿ Sabes qué, Roxy?
Ne biliyorsun, Roxy?
Después de regresar del Roxy esa noche hice el círculo con una cortadora y una cuerda, puse el cuerpo adentro le corté el pelo e hice los agujeros en la espalda.
O gece Roxy'den döndükten sonra çemberi yaptım ve cesedi de içine koydum sonra saçını kestim ve sırtına iki tane delik açtım.
¡ Hay un concurso de bandas allí, viejo!
Roxy'ye gidiyorlar.
La estrella del escenario, de la pantalla, de la radio, de los espectáculos industriales, y de Aquapura, directamente de los cafés cantantes de Radio City, del Roxy Theatre...
'Radio City Müzikholü, Roxy Tiyatrosu...''... ve Brooklyn Paramount'dan canlı yayınla, huzurlarınızda...'
Sabemos que fue la joven Roxy.
Roxy öldürmüş.
Pasaban La Guerra de los Mundos en el Roxy.
- Roxy'de Dünyalar Savaşı vardı.