English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Rápidamente

Rápidamente traduction Turc

7,453 traduction parallèle
Empezó a venir por aquí, quizá hace unas seis semanas... pero se convirtió rápidamente en la reina de la fiesta.
Muhtemelen altı hafta önce gelmeye başladı, ama hızlaca ortamın kraliçesi oldu.
Y las copas comenzaron a beberse rápidamente alrededor de la medianoche.
Ve içki gece yarısı civarinda alınmaya başlanmış.
Envía a tu madre. Rápidamente.
- Söyle annene yanıma gelsin.
Tenemos que irnos rápidamente.
Bir an önce gitmeliyiz.
Me quedaré otra noche, en caso de que me necesites, pero no tengo ninguna duda que sanarás rápidamente.
Bana ihtiyacınız olabilir diye bir gece daha kalacağım. Fakat çok çabuk iyileşeceğinizden eminim.
Vamos a sacarte de ahí rápidamente.
- Seni hızlıca çekeceğiz. Ne durumdayız?
O solo una olla y sartén Podemos escribir una canción rápidamente Y estaremos aquí solo para ti
# ya da sadece tencere tavaları # # büyük bir üzüntüden yepyeni bir dans yaratırız # # senin için burada olacağız #
Otras, como las gigantes azules, son tan enormes que pueden quemar su energía rápidamente colapsando e iluminando la galaxia con una explosión supernova.
Mavi devler gibi diğerleri, öyle ağırlar ki yakıtlarını hızla yakıp çöker ve bir süpernova patlamasıyla galaksiyi aydınlatırlar.
La humanidad rápidamente volvió a su origen primitivo.
İnsanlık çabucak ilkel köklerine geri döndü.
- Rápidamente.
- Hızla.
Y si tenías algo que sabías que Los Fantasmas querían en la bóveda del TD-9000, debes transportarlo rápidamente.
Ve Hayaletlerin istediği bir şeyi, TD-9000 kasasında barındırıyorsan hızlı hareket etmen şarttır.
Están presionando al FBI para que resuelva esto rápidamente.
Bu iş çabuk çözülsün diye büroya baskı yapıyorlar.
si no cambio estos veites por noventas s, mis vacaciones se va a acabar muy rápidamente.
Eğer bu F'leri A'ya çeviremezsem tatilim çok çabuk bitecek.
Voy a ir hacer eso rápidamente. voy a hacer eso.
Tamam hemen gidip değiştireyim, hızlıca.
descubrí rápidamente que el ático es la parte más metalera de la casa.
Tavan arasının en güzel yer olduğunu çok kısa sürede keşfettim.
Los padres no pueden arriesgarse buscando ya que necesitan llevar a sus dos sobrevivientes rápidamente, antes de que los depredadores lleguen.
Anne ve babası, onları arama tehlikesini göze alamıyorlar çünkü kurtulan iki yavruyu, yırtıcılar gelmeden hızlıca uzaklaştırmak zorundalar.
Un animal joven significativamente mejora sus posibilidades de sobrevivir si puede crecer rápidamente, y pocos bebés tienen más crecimiento que realizar en sus primeras semanas que una ballena jorobada.
Genç bir hayvan, hızlıca büyürse hayatta kalma olasılığını önemli ölçüde yükseltir ve bazı yavrularının daha ilk haftalarında bir Kambur Balina'dan daha fazla büyümesi gerekiyor.
El giro en la superficie desarrolla rápidamente la fuerza muscular y la capacidad de buceo.
Yüzeyde hızlı bir şekilde dönerek kas direncini ve dalış yeteneğini geliştiriyor.
Deben ocultarse lejos rápidamente y esperar a que sus cuerpos blandos se endurezcan.
Hızlıca bir yerlere saklanıp yumuşak bedenlerinin sertleşmesini beklemeliler.
Un cangrejo desnudo se cocinará rápidamente bajo el intenso sol tropical.
Çıplak bir yengeç, tropikal güneşin yoğunluğu altında hızla pişer.
Los trabajadores utilizan sus propios cuerpos para hacer puentes vivos entre las ramas, permitiendo a otros moverse rápidamente alrededor del sitio.
İşçiler yapraklar arasında canlı köprüler yapmak için bedenlerini kullanırlar. Böylece diğerleri hızla karşıya geçebilirler.
Para el pika, es un desastre, a menos que ella puede rápidamente reponer su despensa en lo que queda del corto verano.
Pika için bu bir felaket. Elbette kısa yaz mevsiminin kalanında depolarını hızla doldurmadığı sürece.
Invasores son rápidamente detectados.
İstilacılar çabucak fark ediliyor.
La pelea se intensifica rápidamente en una pelea en toda regla.
Çekişme süratle gerçek bir kavgaya dönüşüyor.
Los jóvenes aprenden rápidamente que tejedores son ningún peligro.
Gençler dokumacı kuşların tehlikeli olmadığını çabucak öğrenirler.
La situación se vuelve rápidamente en una lección al aire libre, como los adultos muestran los jóvenes cómo hacer frente a una serpiente.
Durum hızla yetişkinlerin gençlere bir yılanla nasıl baş edildiğini gösteren açık hava dersine dönüşüyor.
Él fllushes a cabo un mamífero smallll, un galago, y despacha rápidamente.
Küçük bir memeli olan galago'yu dışarı çekiyor ve çabucak parçalıyor.
Debe actuar rápidamente.
Hızlı hareket etmeli.
y las cosas se escapan rápidamente de las manos
Ve işler anında çığırından çıkıyor.
Pero descubre rápidamente que ese buen día no es típico.
Ama çabucak her günün böyle güzel olmadığını anlıyor.
"Evite morder la banquina, " y si lo hiciera, no volantee para volver al asfalto rápidamente. "
- "Yoldan çıkmamaya çalışın ve eğer çıkarsanız da asfalta geri dönmek için kaydırma yapmayın."
Como el capitán estaba ansioso por hacerse a la mar, Clarkson y yo abordamos rápidamente.
Kaptan gelgiti yakalamak arzusunda olduğu için Clarkson ve ben hemen feribota bindik.
Tengo que aprender este trabajo rápidamente sin importar qué.
Ne olursa olsun bu işi çabucak öğrenmem gerek.
y una de las cosas que sucede con las estrellas masivas es explotan rápidamente.
Bu büyük yıldızlara olan şeylerden biri de çabucak patladılar.
Cirujanos Pittsburgh desarrollaron una técnica innovadora usando solución salina enfriada para bajar rápidamente el cuerpo de su paciente la temperatura a unos pocos grados por encima de congelación en este actividad celular temperatura stocks al igual que las ranas de madera
Pittsburgh'de cerrahlar dünyayı sarsan bir teknik geliştirdiler. Soğutulmuş serum fizyolojik kullanarak hastaların vücut ısısını hızla düşürdüler. Sıfırın sadece bir kaç derece üzerine.
Por favor, vaya al hospital Oh Gwang, rápidamente.
Hemen Oh Gwang hastanesine gidelim.
¡ Quería convertirme en una fiscal rápidamente... pero en lugar de tomar mis oportunidades con la abogacía... fui a la escuela de leyes porque era algo seguro... no porque tuviera el dinero para hacerlo!
Çabucak savcı olmak istiyordum ama Baro sınavında şansımı denemek yerine daha kesin bir yol olduğu için hukuk fakültesine gittim. Çok param olduğu için değil!
Le gustó... así que me pidió que fuera a una entrevista de trabajo... porque podría ir a trabajar rápidamente.
Hoşuna gittiğini söyledin. Benim bütün görevleri çabucak bitireceğimi söyledin. Benden iş görüşmesine gelmemi istedin.
- Después del incidente... respondiste rápidamente y de manera excepcional.
- Olay olduktan sonra,... tam zamanında tepki gösterdin ki bu çok önemliydi.
Creemos que dos, tres asesinos los mataron rápidamente.
İki yada üç kişinin bu işi hızlı bir biçimde yaptığını düşünüyoruz.
Estoy sanando rápidamente, Ava.
Çok hızlı iyileşiyorum Ava.
Las compañías comprendieron rápidamente que había fortunas para amasar construyendo lamparitas para el nuevo imperio alemán.
Mühendislik firmaları Alman İmparatorluğu'nda sokak lambalarının yapılması konusunu anında önemli bir fırsat olarak gördü.
Eso equivale a 400 hombres pedaleando rápidamente O la fuerza combinada del tour de Francia
Bu, çok hızlı giden bir bisikletle 640 km'ye ya da tüm Fransa Bisiklet Turu'na eşdeğerdir.
Nos evacuaron tan rápidamente.
Bizi çok hızlı tahliye ettiler.
Yo no quiero sostener la mano o ir al parque O ver cepillarse el pelo... O lo que sea... rápidamente, Sherman. ...
Sanki onun elini tutmak, onunla parka gitmek veya saçını taradığını izlemek isteyen..... varda.
Penny, Sherman rápidamente.
- Penny, Sherman, acele edin.
Todos los bomberos deben colocarse su equipo de protección personal y rápidamente moverse en formación de dos personas.
Muhabir olup tüm dünyanın cevabını istediği soruları sormanı istiyorum.
nunca más y va a comenzar a desmilitarizar su huesos y luego sus músculos a través de tejidos o aún de forma natural en realidad muy rápidamente en el cuerpo humano evolucionó a vivir con Manera gravedad de la Tierra sin ella
Kemikleriniz her hangi bir etki hissetmez. Bu yüzden, vücudunuz artık kemiklere ihtiyacı olmadığına karar verir. Ve kemiklerinizden mineralleri toplamaya başlar.
Debes terminar las cosas rápidamente.
Hallet o zaman şu işi.
Te te dirá rapidamente donde esta el dinero.
Size paranın yerini çabucak gösterir.
Vamos, Sherman, rápidamente!
Yakalayın!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]