Translate.vc / Espagnol → Turc / Sabian
Sabian traduction Turc
250 traduction parallèle
Después me pregunté cómo sabian que habia ido a una granja.
O çiftliğe gittiğimi nereden öğrenmişlerdi?
Los rusos creian que estaba loco, no sabian que soy Lindt.
Ruslar beni deli sanıyordu. Lindt'in ben olduğumu bilmiyorlardı.
¿ Sabian que mi madre nunca tuvo lavadora?
Annemin hiçbir zaman bir çamaşır makinesi olmadı.
... Pero se puede imaginar cómo Decepciono a la gente de la fundación tampoco sabian nada al respecto... el punto es que parece que nos vemos obligados a salir con la información primero Para evitar que todo este asunto se
Ama tahmin edersiniz... Vakıftakiler onlara bilgi vermediğimiz için hayal kırıklığına uğramışlar. Bizden istedikleri, bu iş bir sirke dönmeden önce her şeyi bizim açıklamamız.
El personal no estaba preparado. No sabian lo que era él.
Görevliler hazırlıksızdı onun ne olduğunu bilmiyorlardı.
Lgual no sabian donde era el desfile.
Belki tören alanını bulamamışlardır.
Los azules sabian que veniamos.
"Mavi" ler geleceğimizi biliyorlardı. Bu tuzağı bize kuranı biliyorum.
Ustedes son un grupo de tontos, ¿ sabian eso?
Biliyormusun sizler birkaç göt heriften başka birşey değilsiniz?
- Bueno, todos lo sabian.
- Senin dışında herkes biliyordu.
Crei que sabian. ¿ Saber que?
Bildiğinizi sanıyordum.
Esos hombres me siguieron desde Africa, sabian que vendria a verte.
Bu sabahki adamlar beni Kuzey Afrika'dan beri izliyorlar. Buraya, size geleceğimi biliyorlardı.
Al menos sabian quien coño era Art Mooney.
En azından onlar Art Mooney'nin kim olduğunu biliyorlardı.
que sabian lo que hacian, pero no se sabe en absoluto quien a cometido el atraco.
Ne yaptıklarını biliyorlar fakat kim tarafından, planlandığını bilmiyorlar.
MacGyver, yo no lo hice solo tu y Frederick eran los unicos que sabian que yo estaria ahi
MacGyver, bunu ben yapmadım. Sen ve Frederick'ten başka kimse oraya gittiğimi bilmiyordu.
No sabian nada.
Hiçbir şey bilmiyorlardı.
Engañamos a las enfermeras, haciendoles creer que habia muerto y la enfermera Murphy dijo que todos sabian que eso pasaria
Onun ölü olduğunu düşündürüp hemşireleri kandırdık ve hemşire Murphy herkesin bunun olacağını bildiğini söyledi.
- Como sabian eso?
- Nereden bildin?
Demasiado tarde, su madre la puso en un avion de regreso a Milán, es una Condesa, sabian?
Annesi uçağa atlamış,..... Milan'a geri dönmüş. O bir kontes, bilirsiniz.
Definitivamente sabian que estaban bajo tu proteccion.
Onlar kesinlikle senin bayrağının altında olduğunu bilirlerdi.
Sabian que veniamos.
Başkan Kramer ve Charles Reynolds.
Sabian que vendria, entonces, cambiaron todo.
Geleceğimi bildikleri için değiştirdiler. Hile yapıyorlar.
¿ Utedes, tambien lo sabian no es asi?
Buna o da inanıyordu?
¿ Como sabian que te encontrarian alli?
Bir dakika, bir sorum daha var. Seni orada nasıl buldular?
Sabian lo que les costaria.
Kendilerinden istenenin farkındaydılar.
- Ellos sabian.
Biliyorlardı.
Sabian a qué se comprometian.
Katılırken neyle karşı karşıya olduklarını biliyorlardı.
Sabian que no seriamos esclavos para siempre y pudimos sacarlos por la fuerza.
Bizi sonsuza kadar esaret altında tutamayacaklarını biliyorlardı ve gücümüzü kullanarak onları geri püskürttük.
¿ Sabian que hubo luna llena anoche?
Dün gece dolunay varmış? Bütün gazeteler onu yazıyor.
- Ellos no sabian.
- Bilmiyorlarmış.
Sabian donde estabamos. Fue un infierno.
Bir anda her şey cehenneme döndü.
Sólo hablaré con Chris Sabian.
Yalnızca Chris Sabian'la konuşurum.
Él sólo hablará con Chris Sabian.
Yalnızca Sabian'la konuşacakmış.
Si Sabian no está aquí en 20 minutos, morirás.
Sabian buraya gelmezse 20 dakika içinde, ölürsün.
No quiero hablar con otra persona que no sea Chris Sabian.
Kimseyle konuşmayacağım, yalnızca Chris Sabian.
¿ Quién es Chris Sabian?
Kim Chris Sabian?
Busquen a Sabian.
Sabian'ı bulun.
Que busquen a Chris Sabian.
91 1'den Chris Sabian'a.
Sabian llegará en 20 minutos.
Sabian 20 dakika uzaklıkta.
Dile que Sabian está en camino.
Sabian'ın yolda olduğunu söyle.
¿ Sabian?
Sabian?
No quiero hablar con nadie que no sea Chris Sabian.
Sana yalnızca Sabian'la konuşmak istediğimi söyledim.
Tenemos tiempo antes de que llegue Sabian.
Sabian gelene kadar zamanımız var.
¡ Quiero ver a Sabian!
Artık Sabian'ı getir!
¿ Qué hacemos si Sabian no llega a tiempo?
Sabian gelmezse ne yapacağız?
¿ Qué crees que Sabian podrá lograr?
Sabian ne yapabilir sanıyorsun?
Tenéis 4 minutos para traerme a Sabian o veréis que voy muy en serio.
Sabian'ı getirmenize 4 dakikanız var yoksa ne kadar ciddi olduğumu görürsünüz.
Habla Chris Sabian.
Ben Chris Sabian.
- Eligió a Chris Sabian.
- Chris Sabian'ı istedi.
- Yo soy Chris Sabian.
- Chris Sabian benim.
No está a cargo, Sabian.
Bu senin yetkinde değil, Sabian.
Todo lo que sabian era... ellos no podrían vivir sin el otro
Tek bildikleri onlar birbirlerinden ayrı yaşayamazlar.