English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Sagan

Sagan traduction Turc

136 traduction parallèle
Y por el amor de Sagan, no me dispares.
- Ve Tanrı aşkına, beni vurma.
Por amor de Sagan, tenga corazón.
Tanrı aşkına insaflı olun Albay.
Soy un conjunto de moléculas orgánicas, llamado Carl Sagan.
Ben, Carl Sagan denen, bir organik molekül derlemesiyim.
Estamos a la deriva en un gran océano de espacio y tiempo.
SAGAN : Büyük bir uzay ve zaman okyanusunda sürükleniyoruz.
El cielo nos llama.
SAGAN : gökyüzü bize sesleniyor.
Cuando Carl Sagan, Steven Soter y yo escribimos la serie Cosmos a finales de 1970 un montón de cosas eran diferentes.
Metinlerini kocam Carl Sagan, Steven Soter ve benim birlikte yazdigimiz bir TV belgeseli olan COSMOS, ilk yayinlandigi günden bugüne çok sey degisti.
Qué tributo para Carl Sagan... Un científico que osadamente especuló y que inclusive después de 20 años de ajetreada historia científica Cosmos requiere pocas revisiones y de hecho, es rica en profecía.
20 yil geçtikten sonra bugün bile zevkle izlenebilecek konulari Carl Sagan çok güzel bir sekilde bir araya getirmisti ve bu kadar süre geçtigi halde üzerinde pek az degisiklik yapmaya ihtiyaç duyulmustu.
Existe una experiencia compartida por todos los humanos de cualquier lenguaje y cultura :
SAGAN : Her dilden ve kültürden insanın paylaştığı bir şey vardır :
Un gran telescopio sólo ve un diminuto trozo de cielo.
SAGAN : Büyük teleskop gökyüzünün sadece küçük bir parçasını gösteriyordu.
Este trabajo era arduo, rutinario, y tedioso, pero Hubble y Humason aun sin saberlo estaban acumulando meticulosamente las pruebas del big bang.
SAGAN : işleri zor ve sıkıcıydı ancak Hubble ve Humason başarılı bir şekilde Büyük Patlama'nın delillerini topladıklarının farkında değillerdi.
Es un número muy grande.
SAGAN : Bu çok büyük bir sayı.
Un operador de grúa llamado Sagan.
Sagan adlı bir vinç işçisi.
Sagan, ¿ me escuchás?
Sagan, duyuyor musun?
El Profesor Stephen Hawking, el Doctor Carl Sagan y Arthur C. Clarke discuten los misterios a los que se enfrenta el hombre al empezar a explorar las estrellas.
Prof. Stephen Hawking Doktor Carl Sagan ve Arthur C. Clarke tarafından ele alınacak.
Carl Sagan envió los primeros mensajes del hombre a las estrellas a bordo de sondas de la NASA.
Carl Sagan insanlığın mesajını nasa uydusuyla yıldızlara ilk yollayan kişidir..
El Dr. Sagan se sumó a nuestra discusión desde la Universidad de Cornell en el Estado de Nueva York, así que comprobé si podía oírnos bien a través de los satélites de Arthur.
Doktor Sagan programımıza New York, Cornell Üniversite'sinden katılıyor. Şimdi bakalım Arthur'un iletişim uydusu işe yarayacak mı?
Y Profesor Hawking, ¿ le llega la señal de Carl Sagan?
Ve prof. Hawking Carl Sagan'ı duyuyor musunuz?
Carl Sagan, usted escribió la introducción del libro y entre las cosas impactantes que escribió es que hoy en día sólo los niños hacen las grandes preguntas porque no saben lo suficiente como para no hacerlo.
Carl Sagan kitabın giriş bölümünü yazdınız. söylediğiniz en dikkat çekici şey şuydu : Bu günlerde büyük sorular soran sadece çocuklar çünkü yeterince bilgileri yok.
Me gustaría seguir con esta proposición básica, por el momento, de la Teoría del Big Bang, y acudir a usted Carl Sagan.
Bu temel öneri üzerinde durmak istiyorum ; "Bing bang" Bing Bang'le ne anlatılmak istediğini bize daha basit cümlelerle anlatabilir misiniz? Size dönmek istiyorum Carl Sagan.
Lo que yo tengo en la mente es una imagen hacia la que Carl Sagan ha estado guiándome, de todo el Universo en paquetes increíblemente pequeños, como poniendo el mundo entero en una caja de fósforos, inmensamente denso y diminuto.
Carl Sagan aklımda şöyle bi resim canlandırdı. küçük paketlerden oluşan bir evren, tıpkı dünyayı bir kibrit kutusa sıkıştırmak gibi..
¿ Es éste el punto imaginable más cercano al origen al que nuestras mentes nos pueden llevar, Carl Sagan?
Zihnimizin bizi götürdüğü nokta burası mı Carl Sagan?
Si me lo permiten, voy a acudir primero a usted Carl Sagan, porque este concepto en el libro del Profesor Hawking, este modelo extraordinario de cuatro dimensiones del Universo, sin límites sino finito como la Tierra,
İlk size dönmek istiyorum Carl Sagan. Prof. Hawking'in kitabında evrenin 4 boyutlu modeli var, sınırsız, fakat yine de bir sonu olan.. tıpkı dünya gibi.
¿ Podría intentar una respuesta diferente a la pregunta de Stephen?
Stephen'nın sorusuna başka bir cevap verebilir miyim? Tabi, lütfen, Carl Sagan
Muchas gracias. Carl Sagan, en la introducción del libro usted hace un comentario sobre esto.
Carl Sagan, kitabın giriş kısmında bu konuyla ilgili yorumlarınız var.
Carl Sagan, esto tiene un lado serio... Bueno, el tema de de dónde surge la creatividad, yo comparto su fascinación por él.
Bu yaratıcılığın nereden geldiği konusu, sizin kadar benim de ilgimi çekiyor.
Caballeros, a los tres, Prof. Stephen Hawking, Dr. Arthur C. Clarke, y a usted Carl Sagan en los EEUU, nuestro más cálido agradecimiento. Y a todos los que nos están viendo, buenas noches.
Prof Stephen Hawking, Dr. Arthur C. Clarke ve Amerika'daki Carl Sagan, üçünüze ve bizi izleyen herkese çok teşekkürler...
Soy Carl Sagan.
Ben Carl Sagan.
¿ Carl Sagan?
Carl Sagan mı?
Es Carl Sagan.
Carl Sagan'mış.
¿ Quién es Carl Sagan?
Carl Sagan da kim?
No, no conozco al Dr. Sagan personalmente.
Hayır, Carl Sagan'ı şahsen tanımıyorum.
¿ No olvidará decirle al Dr. Sagan cuánto le he ayudado?
Dr. Sagan'a sana çok yardımcı olduğumu söylemeyi unutma.
¿ A Carl Sagan?
Carl Sagan'a mı?
¿ Henry Sagan?
Henry Sagan?
Qué lástima, hoy invité al Dr. Carl Sagan y a Joan Embrey, del zoológico de San Diego.
Bu kötü oldu. Çünkü bu gece Dr. Carl Sagan ve San Diego hayvanat bahçesinden Joan Embry misafirlerim olacak.
Le pedimos al Instituto Sagan que creara una especie de saludo de la Tierra... para enviarlo hipotéticamente a un mundo lejano.
Uh, Sagan Enstitüsü'ne Dünya'dan bir kutlama görüntüsü yapmalarını istedik eğer "kuramsal olarak" başka bir dünyaya gitselerdi.
La materia radioactiva que dejamos en la caja del lnstituto Sagan en Cimmeria.
Cimmeria'da bıraktığımız Sagan Enstitüsünün kutusu gibi mi?
En aquella época, el gran científico americano Carl Sagan dijo que seguramente habría un océano pero de hidrocarburos ".
Amerikalı bilim insanı Carl Sagan Venüs'te sudan değil, hidrokarbonlardan oluşan bir okyanus olması gerektiğini söyledi.
El científico de la Voyager Carl Sagan, Llevaba tiempo pidiendo que la nave girara pero el riesgo de que el Sol dañara las cámaras era alto.
Voyager projesindeki bilim insanlarından Carl Sagan aracı arkasına döndürmek için çok uğraşmıştı ama Güneş'in kameralara vereceği hasarın çok yüksek olacağı düşünülmüştü.
Pero a escala cósmica sólo es un pequeño punto azul, como dijo Carl Sagan.
Bizim için çok önemli ama kozmik anlamda, tıpkı Carl Sagan'ın da dediği gibi uzaklardaki soluk, mavi bir noktadan ibarettir.
Y Carl Sagan dice : "Eso no es un coseno no distinguirías tu asíntota de un agujero en el suelo."
.. Sonra Carl Sagan "Bu kosinüs değil, yerdeki bir delikten asimtotunu anlayamazsın" dedi.
Vas a seguir con esa narración al estilo CarI Sagan hasta eI núcleo?
Çekirdeğe varana kadar bu Carl Sagan tarzına devam edecek misin?
La hora de Carl Sagan.
Carl Sagan zamanı.
Y... yo solía... yo solía ordeñar una vaca todas las mañanas y todas las noches, me gustaba.
Ve... Ben hep... İneği sağan hep ben oluyordum her sabah ve her akşam.
Un viaje personal
Carl Sagan ile özel bir yolculuk
Y además están rehabilitando a Galileo así que las cosas están avanzando. De hecho, ¿ nos estamos moviendo hacia delante o hacia atrás, Car Sagan?
İleri mi, geri mi gidiyorlar Carl Sagan?
O cuando a un golfista le preguntas por su swing, sí. Así que usted no piensa en eso.
Carl Sagan, sizin görüşünüz nedir?
¿ Quieres intercambiarme? ¿ Por una lechera?
İnek sağan bir kızla beni değiş tokuş mu ettiniz yani?
Eric, pica unas cebollas y mezclalas con la carne.
Eric, biraz sağan doğra ve onları etle karıştır.
A nosotros no nos llueve el dinero como a tu mujer.
Biz nakit ineği olan karından süt sağan senin gibi değiliz.
- bueno, tampoco soy un terrateniente intentando ordeñar a su "vaca del efectivo"..
Ben para çıkaran ineğini sağan bir toprak ağası değilim sonuçta. - Sadece...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]