Translate.vc / Espagnol → Turc / Sala
Sala traduction Turc
23,494 traduction parallèle
Pensé ahora soy el rey oficial Me gustaría poner un poco de mí propios toques personales alrededor de la sala del trono.
Artık resmi olarak kral olduğuma göre taht odasına birkaç kişisel eşyamı koyabilirim diye düşündüm.
Así que puedo tener mis cosas en la sala del trono, Y no se puede tirar.
Bu yüzden taht odasına eşyalarımı koyabilirim ve onlara dokunamazsın.
Eres tú... Todavía atractiva... en la sala de operaciones?
Eskisi gibi seksi misin ameliyathanede?
Preparar la sala de operaciones.
Ameliyathaneyi hazırlayın.
¿ No puedes ni siquiera recordar tu sala de operaciones?
Gireceğin ameliyathaneyi bile aklında tutamıyor musun?
Es la Doctora Kang Mo Yun... de la sala VIP que casi nunca baja aquí.
VIP katından asla aşağıya inmeyen Doktor Kang Mo Yeon.
No en una sala de maquillaje.
- Makyaj odasına giren değil.
Voy a abrir la sala de operaciones.
Şimdi açıyorum.
Tenemos que llevarlo a la sala de operaciones con la barra de hierro.
Direk çıkarılmadan ameliyathaneye gitmesi gerek.
El trabajador local... tiene atravesada una barra de acero que evita la hemorragia... pero incluso en la sala de operaciones... podría no ser capaz de evitar la pérdida masiva de sangre.
Yerel işçi ise çelik direk sayesinde aşırı kanama yaşamıyor ama ameliyathanede bile aşırı kan kaybını önleyemeyebilirim.
Contáctame a través de la sala de estrategia.
Beni durum odasına götür.
Lobo a sala de estrategia. ¿ Me escuchan?
Kurt durum odasından bildiriyor. Duyuyor musunuz?
¿ Cómo llegaste a la sala oeste?
Batı kanadına nasıl geldin?
Sala de estrategia.
Durum odası.
Aquí Gran Jefe. ¿ Sala de estrategia?
Büyük Patron konuşuyor. Durum odası.
Empezamos a ir a los servicios juntos en la sala local.
Yerel bir kilisede ayinlere katılmaya başlamıştık.
Eso fue grabado en mi sala de audiencias donde me prohíbo el uso de dispositivos de grabación.
Herhangi bir kaydı yasaklamış olduğum mahkeme salonumda yapılmıştır.
- Bueno, ella sabía su manera alrededor de una sala de audiencias.
- İstediğini elde etmeye yönelikti.
Lo único que he encontrado fue una pareja de estudiantes.... haciéndolo en la sala de descanso.
Tek bulduğum bir kaç öğretmenin dinlenme odasında yiyiştiği.
Sí, el representante está en nuestra sala de conferencias en este momento.
- Evet. - Temsilci şuanda konferans odasında.
Aimee Díaz, la mujer que vive en esta casa, llegó esta mañana y encontró un cadáver en la sala.
Burada yaşıyan kadın, Aimee Diaz,... bu sabah geldiğinde oturma odasında cesedi bulmuş.
Me asignaron una sala renovada y preciosa.
Beni çok güzel, yenilenmiş bir mahkeme salonuna verdiler.
El tribunal también es consciente del hecho de que el Sr. McBride se enfrenta a cargos por conducir ebrio y resistencia a la autoridad en otra sala.
Mahkeme ayrıca Bay McBride'ın başka bir davada, sarhoş araç sürmekten ve tutuklamaya direnmekten yargılandığını da biliyor.
El día que ocurrió, aquí está él afuera de la sala de descanso.
Olayın olduğu gün, dinlenme odasının dışındaymış.
La llevamos a la sala central.
Merkeze almamız lâzımdı.
En la sala central mueren las reglas.
Merkez, kuralların bittiği yerdir.
Movámosla a la sala central.
- Merkeze alalım.
Los doctores en Trauma Uno creen que la sala central es una sala de operaciones.
Travma 1 doktorları merkezin bir ameliyathane olduğunu sanıyor.
Gina, ella... se enojó conmigo temprano en el turno, y con Malaya en la sala de descanso.
Gina, nöbette bana bağırmıştı, Malaya'ya da dinlenme odasında.
Encontré su teléfono en la sala de descanso.
Soyunma odasında telefonunu buldum.
Cuando la ayuda llegó, comencé la RCP, y entonces lo llevamos a la sala central.
Yardım geldiğinde kalp masajına başladım sonra da onu merkeze götürdük.
Usted y el doctor Angus Leighton lo trataron en la sala central, ¿ es correcto?
Siz ve Dr. Angus Leighton onu merkezde tedavi etmişsiniz, doğru mu?
Listo para llegar a la sala de champán?
Özel odaya geçmeye hazır mısınız?
Vi Helvetica le rectificado en la sala de almacenamiento de una vez.
Bir keresinde Helvetica'yı onunla birlikte depoda gördüm.
Cassidy dijo en una sala llena de bailarines que quería enviar a la cárcel a Nick.
Cassidy dansçılarla dolu odada Nick'i hapse attırmak istediğini söyledi.
Hey, hay una mujer en la sala de espera.
Bekleme salonunda bir kadın var.
Ha ganado el caso, el consejero Salir de la sala de audiencias
Davayı kazandınız avukat bey, duruşma salonundan çıkın.
Te garantizo que vas a ser el tipo más inteligente en esa sala.
Odadaki en zeki kişi olacağına eminim.
Estaré en la sala del telescopio explorando planetas salvajes.
Bütün hafta sonu boyunca teleskop odasında kırmızı gezegen tarayacağım.
Iré a la sala de telescopio y me he emocionado tres minutos.
Neredeyse üç dakikadır teleskop odasında geçireceğim hafta sonu için içim pır pır ediyor.
Un cine en casa, sala de juego, un refugio para hombres.
Ev sineması ya da oyun odası düşünüyordum. - Erkekler için ortam gibi.
Sus amigos están en la sala de conferencias durmiendo las monas con unas resacas monumentales.
Akşamdan kalma kankaları toplantı odasında sızdı.
Teniente, Julio, sala de interrogatorios dos.
Komiserim, Julio, 2 nolu sorgu odası.
¿ Y después llevó su cuerpo a una casa propiedad de sus padres y después dejó a Amanda en una sala secreta debajo de una trampilla escondida?
Sonra da cesedini ailesine ait bir eve götürüp Amanda'yı görünmez kapağın altındaki gizli odaya atmış öyle mi?
Lo llevamos a la sala uno ahora mismo.
1 nolu sorgu odasına getiriyoruz.
Esta es una sala de control.
- Bu bir kontrol odası.
Llamemos a Rossi y que se reúna con nosotros en la sala insonorizada.
Rossi'yle SCIF'de buluşalım.
Todos en regla, salvo uno al que sólo he podido localizar gracias a una tecnología que nadie fuera de esta sala necesita saber sobre ella.
Biri dışında hepsi normal, onu da bu oda dışındakilerin bilmemesi gereken bir teknoloji sayesinde bulabildim.
No en nuestra sala de conferencias, de Cary. Tenemos Bea Wilson aquí.
Konferans odasında görüşmeyin Cary, Bea Wilson buraya geldi.
Me gusta esta sala. Y este club.
Bu mekanı, kulübü seviyorum.
Esta es la sala de estrategia.
Durum odası.